Avrupa'daki örgütlerden OPCW'ye kimyasal silah çağrısı 2021-10-27 13:42:20   HABER MERKEZİ - Avrupa’da bulunan 51 örgüt ve parti, Türkiye’nin Federe Kürdistan Bölgesi’nde kimyasal silah kullanımıyla ilgili OPCW'ye mektup gönderdi.    Avrupa'da faaliyet yürüten çok sayıda kurum ve parti Türkiye’nin Federe Kürdistan Bölgesi’nde kimyasal silah kullanmasına karşı Birleşmiş Milletler (BM) Silahsızlanma İşleri Ofisi ve Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü (Organisation for the Prohibition of Chemical Weapons-OPCW) Yürütme Komitesi’ne mektup gönderdi.   Mektupta şu ifadelere yer verildi: "Nisan 2021 tarihinden bu yana Irak sınırları içinde Kürdistan Bölgesel Hükümeti’nin yetki alanında Türkiye’nin bitmeyen askeri müdahalesine tanık oluyoruz. Uluslararası hukuk açısından işgal hareketi olarak tanımlanabilecek bu girişim kendisiyle birlikte çok ciddi hak ihlalleri yaratmaktadır. Bu ağır ihlaller arasında en başta yasaklanmış silahların kullanılması gelmektedir. Bu bölgeden, gerek savaş alanı olması gerekse sivil ve bağımsız heyetlerin incelemesine kapalı olmasından dolayı yeterli bilgi alınamamaktadır.   323 KEZ KİMYASAL SİLAH KULLANILDI   Çatışma alanının bağımsız gözleme kapatılması sorun olduğunun da bir delili olmaktadır. Bu koşullar altında kamuoyuna ulaşan bilgiler doğal olarak yasaklanmış silahlara, kimyasal saldırılara maruz kalan gerilla güçleri ve yakınları tarafından gelmektedir.    Güncel bilgilere göre, çatışmaların başladığı 23 Nisan ile 23 Ekim 2021 arasındaki 6 aylık süre içinde en az 323 kez kimyasal silah kullanıldığı tespit edilmiştir. Bu süre içinde de kimyasal saldırı sonucu 38 gerilla yaşamını yitirmiştir. Kimyasal silahların kullanıldığı 3 Eylül 2021 tarihli Girê Sor olarak bilinen bölgede gerçekleşen saldırıda 6 gerilla yaşamını yitirmiş ancak 3 gerilla zarar görmelerine rağmen kurtulmuşlardır. Saldırıdan kurutulan 3 gerilla daha sonra kullanılan gazın kokusu, tadı ve üzerlerindeki etkilerine dair somut bilgiler vermişlerdir. Ayrıca yaşamlarını yitiren gerillaların durumlarına ilişkin gözlemlerini aktarmışlardır. Bu somut veriler, en azından konunun derinliğine araştırılmasının gerektiğine bizi ikna etmektedir.   Yine alınan bazı bilgilere göre çatışma alanı haline getirilen Behdînan bölgesindeki insanlar da kullanılan kimyasal silahlardan etkilendikleri için farklı hastanelere kaldırılmışlardır. Bölge halkı baskı altında tutulduğu için bilgi vermekten çekinmektedir.   ÇAĞRI   Sayın Yetkililer; Türk devletinin Kürt halkına karşı yürüttüğü savaşta sivillere karşı acımasız bir şiddet ve katliam uyguladığını uluslararası yargı mekanizmalarının kararlarında da görmek mümkündür. Aynı zamanda yasaklanmış silah kullandığına dair pek çok kez kesinleşen bilgiler, incelemeler bizzat Avrupalı kurumlarca ortaya konulmuştur. Özellikle son beş yıllık süreç içinde Kürt halkına karşı sürdürülen imha savaşı, etnik temizliği hedefleyen saldırılarda her türlü kirli yöntemleri kullanabildikleri görüyoruz.   Türk devletinin, kimyasal silah kullanma pratiğinin ve kapasitesini var olduğunu, hiçbir hukuk ve normu tanımadığını, bu devletin hedefi haline gelen Kürt halkı gayet iyi bilmektedir. Ancak çarpıcı olan uluslararası güçlerin, kurumların, kendini bağımsız olarak tanımlayan kesimlerin bu hukuk ve insanlık dışı saldırılar karşısında adeta bir duvar misali sessiz kalmalarıdır.   OPCW olarak kimyasal silahların kullanılması konusunda en hızlı ve aktif harekete geçmesi gereken kurum olduğunuzu biliyoruz. Uluslararası camianın sessizliği içinde en fazla sizin tutumunuz bizi etkilemektedir. Kürt halkının, kimyasal silahların kullanılması konusunda en yetkili kurum olan sizlerden beklentisinin olması normal değil mi? Sizlerin varlık nedeni, yasaklanmış silahların kullanılmasını engellemek değil mi? Peki, neden bunca bilgiye ve kaygıya karşı harekete geçmiyorsunuz?   Sizlerden Kürt halkına karşı ciddi bir açıklama yapmanızı bekliyoruz. Halkımız bu kimyasal silah saldırıları konusunda sizlerin açık tutum almanızı, girişimlerde bulunmanızı bekliyor. Sizler sessiz kaldığınız sürece, bu saldırıları onayladığınız gibi bir fikre kapılmaktadır. Bizler aşağıda imzası bulunan Avrupa'daki Kürdistanlı parti ve  kurumları olarak, halkımızın bu kaygılarını paylaşıyor, sizlerden bir açıklama bekliyoruz. En önemlisi de asli göreviniz olan kimyasal saldırıların engellenmesi için acilen harekete geçmenizi talep ediyoruz."   İMZACILAR   Mektupta imzası bulunan kurumların listesi ise şöyle: "YNK, Tevgêra Goran, KCDK-E, TJK-E, Partiya Şûî, Kongra Star, Partiya Zahmetkêşan, PADÊ, Tevgêrê Azadî, PYD, P.D.K.S, Partiya Çep a Kurd, Tevgera Nûjen ya Kurdistanî, PÇDKS, Partiya Demokrata Kurd, Partiya Çep a Demokrat, Partiya Rêkeftin a Kurd, Partiya Çaksaziya Kurd, Partiya Kesk a Kurdistanî, Partiya Demokrata Kurdistanî, Partiya Komanist a Kurdistanî, PÎK, KKP, Tevgera Kawa, PJAK, Yakyatî Şorşgêrî Kurdistan, KODAR, KJAR, Platforma Horam, Plattforma Zagros, Plattforma Yarsan, Yarî Kurd, Partiya Dimokrati Pe^s¸vero kürdi, Tevçand, Kurdische Gemeinde Stuttgart, FEDA, NAV-YEK, Kurdische Zentrum Berlin, CIK, Enstituta Kurdî, Enstituta Kurdî, MŞD, YMK, YES, Kurdisch Gemeinde Brandenburg, Dachverband der Êzidischen Frauenräte, DKF, Mezopotamya Halk Kongresi, Mezopotamya Özgürlük Partisi, Kurdistan human rights Association, Civaka Kurd ji bo Neteweyên Yekbûyî."