Çimento fabrikasına karşı çıkan 11 köylü ifade verdi

img

MUĞLA – Mahallelerine yapılmak istenen çimento fabrikasına giden kamyonların önünü kestiği için haklarında şikayetçi olunan Deştin ve Bayırlı köylüleri ifadelerini verdi.

Muğla’da Deştin ve Bayır mahallerinde yapılan çimento fabrikasına giden kamyonların önünün kesilmesi ardından şirketin şikayeti üzerine haklarında şikayetçi olunan 11 köylü bugün Bayır Jandarma Karakolu’nda ifadelerini verdi. İfade veren yurttaşları, diğer köylüler ve ekolojistler yalnız bırakmazken ifade sonrası Bayır Mahalle Meydanı’nda basın açıklaması düzenlendi.

Basın açıklamasını Muğla Çevre Platformu Menteşe Meclisi üyesi Haluk Özsoy okudu. Havaya, suya, toprağa, zeytin ağacına, ormana sahip çıkmanın suç olmadığını söyleyen Özsoy, “Şikayetçi avukatlar şikayete konu olan suçu işleyen şahısların isimlerini tam olarak tespit edilememiştir demektedirler. Buradan ihbarda bulunuyoruz bizler, MUÇEP Menteşe Meclisi, Deştin Çevre Platformu ve Bayır Çevre Komitesi üyelerinin tamamı olarak Çimento Yıkım Projesine karşıyız ve yaşam alanlarımıza sahip çıkma ‘suçunu’ hep birlikte işledik ve bu ‘suçu’ işlemeye devam edeceğiz” dedi.

‘KORKMA SIRASI ONLARDA’

Kendilerinin de çimentocu şirket hakkında suç duyurusunda bulunduklarını sözlerine ekleyen Özsoy, şirketin faaliyetinin Anayasanın 56’ıncı Maddesi, Zeytincilik Kanunu, tarım ve ormancılıkla ilgili birçok kanuna aykırı olduğunu aktardı.  Şirket avukatlarının aynı zamanda kendi zeytinlik alanında çadır kuran Bekir Kaynak hakkında da ‘yasadışı eylem üssü’ ifadelerini kullandığını kaydeden Özsoy, “Direniş çadırımız yasadışı eylemlerin lojistik üssü değil yasa dışı çimento yıkım projesinin önlenmesi için gece-gündüz yedi yirmi dört direnmenin, yaşam alanlarına sahip çıkılmanın güzel bir örneğidir. Eylemlerimiz nedeniyle çimentocular korkuyorlarsa korkmaya devam etsinler. Havasını, suyunu, toprağını zehirleyip yok edecek ve 12 köyü ve binlerce insanı yerinden yurdundan edip göç etmek zorunda bırakacak olan bu yıkım projesi nedeniyle binlerce insan zaten yıllardır kaygı içinde yaşamaktadır. Korkma ve kaygı duyma sırası onlarda” diye konuştu.