Aydın: Despotik bir infaz rejimi yaratıldı 2021-10-27 09:13:09 VAN - İnfazı yakılan tutukluların üç aşamalı cezalandırıldıklarını söyleyen avukat Sevda Aydın, yasama organları tarafından parça parça getirilen uygulamalarla despotik bir infaz rejiminin inşa edildiğini ifade etti. Yasallaşarak yürürlüğe giren “Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunu”nda yapılan değişiklik nedeniyle cezaları biten tutuklular tahliye edilmiyor. Cezaevinde oluşturulan komisyonca "iyi halli olmadıkları" gerekçesiyle tahliye edilmeyen tutuklular, verilen cezanın tamamını infaz etmek zorunda kalıyor. 30 yıla yakındır cezaevinde tutulan birçok tutuklunun yine infazları yakılarak tahliyeleri keyfi gerekçelerle engelleniyor.    Hukukçu Sevda Aydın, cezaevlerinde yürürlüğe giren yeni yasanın, siyasi tutuklular için yeni bir “cezalandırma” yöntemine dönüştüğünü belirtti.    DESPOTİK BİR İNFAZ REJİMİ   Hak ihlalleri ile gündemden düşmeyen cezaevlerinin “işkence merkezine” dönüşmeye yaklaştığını ifade eden Aydın, yasama organları tarafından parça parça torba yasalarla getirilen uygulamalarla despotik bir infaz rejiminin inşa edildiğini söyledi. Bu despotik rejiminin son örneğinin “Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunu” yapılan değişiklik ile gerçekleştiğini dile getiren Aydın, “Pandemi sürecinde ‘örtük af’ adı verilen düzenlemelerle, tutuklulardan infaz süreleri tamamlanıp tahliyesi edilmesi gerekenler, hapishane idare ve gözlem kurullarının keyfi kararlarına takılmaya başladı. 1 Ocak 2021'den itibaren uygulamaya başlanan düzenlemeye göre hükümlüler 6 ayda bir idare ve gözlem kurulunca ‘iyi hal’ değerlendirmesine tabi tutuldu” dedi.    3 AŞAMALI CEZALANDIRMA   Bu sistemi, “3 aşamalı cezalandırma sistemi” olarak tanımlayan Aydın, normal şartlarda kişinin işlediği suçtan bir kere cezalandırılacağını ancak Türkiye’de infaz rejimi ile birlikte üç kez cezalandırıldığını belirtti. İlk önce taraflı ve bağımlı mahkemelerde adil yargılanma hakkının hiçe sayılarak muhalif olunması sebebiyle insanların yargılandığını ve haklarında hapis cezalarının verildiğini kaydeden Aydın, “Cezaevinde tecrit ve hak ihlalleri ile ikinci kez cezalandırılıyorsunuz. Kamuoyunda ‘infaz yakma’ olarak bilinen sistemle tahliyeniz engellenerek de üçüncü kez cezalandırılıyorsunuz.  Bir nevi dönüp dolaşıp sistem içerisinde aynı sebeple farklı boyutlarda mükerrer yargılamaya tabi tutuluyorsunuz” diye konuştu.     İNSAN ONURUYLA BAĞDAŞMIYOR   Yeni düzenlemelerin birçok açıdan problemli olduğunu ve hak kayıplarına yol açtığını belirten Aydın, “Bu düzenleme tutukluların temel haklarına aykırıdır. Tutuklunun insan onuruna yaraşır muamele görme hakkı vardır. Bu hak unutularak her 6 ayda tutuklunun değerlendirmeye alınması insan onuru ile bağdaşmaz. Aynı zamanda tutuklunun özel hayatına saygı hakkı vardır. Bir kişinin sürekli olarak denetim altında bırakılması ve değerlendirilecek olması özel hayata saygı hakkına da aykırıdır. Anayasanın 13.maddesinde ölçülülük ilkesi düzenlenmiş olup mevcut hakkın tamamen sınırlandırılarak, daraltılması ölçülülük ilkesine aykırılık oluşturur” ifadelerini kullandı.   GÖZLEM KURULLARI    Cezaevi gözlem kurullarının yetkisi genişleterek adeta mahkeme yerine geçmelerinin sağlandığını vurgulayan Aydın, kişinin hürriyetinin kısıtlanması ancak ve ancak mahkeme kararı ile olabileceğini belirtti. Gözlem kurullarının keyfi ve sübjektif kararları ile birçok tutuklunun hürriyetine kavuşmasını engellendiğini ifade eden Aydın, “Daha önce hükümlü, infaz oranlarını doldurmuş, disiplin cezaları infaz edilip kaldırılmışsa ‘iyi halli’ değerlendiriliyordu. Kurul, mahpusu değerlendirip hem ‘iyi halli’ olmadığına hem de bu nedene koşullu salıverilmeye uygun olmadığına karar vermektedir. Temel hak ve özgürlükler kanunla düzenlenir. Yönetmelik, kanunun uygulama alanını ortadan kaldıramaz ve daraltmaz. Kurulların mülakatlarında tutuklulara oldukça absürt sorular sorulmakta ve olumsuz raporların gerekçeleri bir o kadar absürt ve suç teşkil etmeyen hususlar olmaktadır” dedi.    YAŞAM HAKKI İHLALİ   Birçok temel insan hakları ilkesini ihlal eden yönetmelik ve uygulaması hasta tutuklular özelinde yaşam hakkını da ihlal ettiğine dikkat çeken Aydın, tahliye koşullarının oluşmasına rağmen idare ve gözlem kurullarının keyfi kararları ile tahliyesi engellenen birçok ağır hasta tutuklunun bulunduğunu belirtti. Cezaevlerinde tutuklulara verilen disiplin cezalarının hem de gerekçesinin hukuk dışı olduğunu vurgulayan Aydın, hücre cezası adı verilen disiplin cezasının insan hakları normlarına aykırı olup insanlık dışı bir uygulama olduğunu belirtti.    MA / Dindar Karataş