Mısırlı hukukçudan kimyasal çağrısı: Türkiye’den hesap sorulsun 2021-11-03 08:42:56 HABER MERKEZİ - AB, Arap Birliği ve uluslararası örgütleri Türkiye’nin kimyasal silah kullanımına karşı harekete geçmeye çağıran Mısırlı hukukçu Mihemed Muxtar, Türkiye’den hesap sorulması gerektiğini belirtti.  Türkiye’nin Federe Kürdistan Bölgesi’ne yönelik başlattığı askeri operasyonlar 6’ncı ayını geride bırakırken, bölgede kimyasal silah kullanıldığına dair bilgiler artıyor. Bölgede incelemeler yapılması için ve uluslararası örgütlerin Türkiye’ye karşı harekete geçmesi birçok kesimden çağrılar yapılıyor. Kimyasal silah kullanımına karşı tepkiler de her geçen gün artıyor.    Hawar Haber Ajansı’na (ANHA) konuşan Mısırlı hukukçu Mihemed Muxtr, kimyasal silah kullanmanın uluslararası sözleşmelere aykırı olduğunu söyledi. Mihemed Muxtar,“Türkiye Kürtlere ve bölge halklarına karşı birçok yerde kimyasal silah kullandı. Ancak savaş ve krizlerde kimyasal silahların yasaklanmasıyla ilgilenen örgütler ve Kimyasal Silahları Yasaklama Örgütü duruma sessiz kaldı” dedi.   TÜRKİYE’YE KINAMA    Türkiye’nin 2019’da da sivillere karşı beyaz fosfor kullandığını dile getiren Mihemed Muxtar, “Çok sayıda ağır yaralanmalar oldu ve bunun üzerine Kimyasal Silahları Yasaklama Örgütü beyaz fosforun kimyasal madde olduğunu açıkladı. 1980 Cenevre Sözleşmesi’nde, beyaz fosforun sivillere karşı, hatta sivil bölgelerde konuşlanmış düşmana karşı kullanımı bir savaş suçu olarak kabul etti. BM ve insan hakları örgütlerini Başûr’da Türkiye’nin işlediği suçlara acilen müdahale etmeleri ve saldırıları kınamaları gerekiyor. Kimyasal ve yasaklı silahların kullanımı, uluslararası insani hukuk ve Cenevre Sözleşmesi’nin 4’üncü maddesi gereğince cezalandırılır” ifadelerini kullandı.   Türkiye’nin kimyasal silah kullanması karşısında uluslararası örgütlerin sessizliğini eleştiren Mihemed Muxtar, sessizliğin devletlerin arasındaki çıkar ilişkisinden kaynaklandığını söyledi.    AVRUPA BOYUN EĞİYOR   Mihemed Muxtar Türkiye’nin ilgili kuruluşlara ve bazı Avrupa devletlerine Suriye ve Irak'a yönelik saldırılarını görmezden gelmeleri için baskı uyguladığını söyledi.   Mihemed Muxtar sözlerine şöyle sürdürdü: “Avrupa Parlamentosu'ndaki İsveç Sol Partisi üyeleri başta olmak üzere birçok Avrupalı parlamenter, Avrupa Parlamentosu'nun, Türkiye’nin Irak'a yönelik saldırılarına karşı sessiz kalmasının nedenlerini defalarca sordu. Ama parlamento cevap olarak türlü bahaneler ve gerçekten uzak gerekçeler sundu. Bu da Türkiye’nin Avrupa devletlerine karşı kullandığı göçmen kartının baskısı sonucu oluyor. Avrupa Parlamentosu Türkiye’nin baskılarına boyun eğiyor.”   ŞİKAYETÇİ OLMAK GEREKİYOR   Uluslararası örgütlerin çok sayıda sivilin ölmediği bahanesiyle harekete geçmediğini belirten Mihemed Muxtar, “Kimyasal silahların uzun süreçte sivillere vereceği zarara rağmen, uluslararası kuruluşların henüz müdahale etmemiş olması da endişe vericidir. Kimyasal silahlardan etkilenenlerin derhal Cenevre İnsan Hakları Meclisi'ne ve uluslararası örgütlere Türkiye hakkında şikayette bulunmalıdır” dedi.    SESSİZ KALAN KURUMLARA BASKI YAPILMALI    Uluslararası kuruluşlara, Avrupa Parlamentosu'na ve insan hakları örgütlerine sessizliklerini kırmaları için baskı yapılması gerektiğinin altını çizen Mihemed Muxtar, “Bölgedeki insan hakları ve hukuk örgütlerine büyük bir rol düşüyor. Arap Birliği'nden Türkiye’nin Suriye ve Irak bölgelerine yönelik saldırılarını kınayan açıklamalarını artırması gerekiyor. Arap Birliği, Türkiye’nin Suriye, Irak ve bazı Arap bölgelerine doğrudan ve dolaylı müdahalesini önlemek için uygun tedbirler almalıdır. Kürt ve Arap sivil toplumları birleşmeli ve Türk devletinin dosyasını dünyanın gözü önüne taşıması için Arap Birliği’ne baskı yapmalıdır” diye belirtti.