'Şirnex'te süreç karşıtı bir akıl var' 2025-12-01 09:02:35   ŞIRNEX - Sivil toplum örgütü ve siyasi parti temsilcileri, Barış ve Demokratik Toplum Süreci'nin başından beri süreçle çelişen uygulamaların merkezi haline gelen Şirnex'te mülki amirleri içinde barış karşıtı bir aklın devrede olduğunu belirtti.    Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan çağrısıyla başlayan Barış ve Demokratik Toplum Süreci'nde, Şirnex'ta yaşanan gelişmeler dikkat çekiyor. İlk olarak taziye engellemeleriyle, cenazelere müdahalelerle ve süreç öncesinden süre gelen eylemlerin yasaklanmasıyla gündeme gelen kent, en son olarak belediye eşbaşkanlarına yönelik tahdit ve engellemelerle tekrar gündeme geldi. Cizîr'de yüzde 72.88 gibi yüksek bir oy seçilen Belediye Eşbaşkanları Güler Tunç Yerbasan ve Abdurahim Durmuş Şırnak Güvenlik Emniyet Amiri Şuayip Öğdür tarafından hakaretler eşliğinde tehdit edildi. Son gelişmeler, kentteki sivil toplum örgütü ve siyasi parti temsilcilerini kentte özel bir politikanın uygulandığı fikrinde birleştirdi.    Cizîr'de çok sayıda öğrenciye taciz eden öğretmen Burak Ercan'a verilen hapis cezasının bozulmasına karşı açlık grevi başlatan ve 15 Ekim'de yapmak istediği yürüyüşte karşısında yüzlerce polis bulan Eğitim ve Bilim Emekçileri Senidkası (Eğitim Sen) Şirnex Şube Yürütme Kurulu üyesi Mesut Aslan, Şirnex'ta özel yasaklama uygulamalarının devrede olduğunu söyledi. Türkiye'de barış, kardeşlik, silahsızlanmanın konuşulduğu bir dönemde Şirnex'ta yasaklama ve engellemelerin konuşulduğuna dikkati çeken Aslan, "Bütün toplum barışı konuşurken burada demokratik kitle örgütlerinin en barışçıl eylemleri yasaklanıyor. Barışın toplumsallaşması için kitleler ifade özgürlüklerini kullanabilmeli. Bunun yolu da demokratik bir şekilde eylem ve etkinlik düzenleyebilmeleridir. Ancak Şirnex'ta çok farklı uygulamalar söz konusu. Çocuk tacizine karşı eyleme çok sert bir tepki ile karşılık verildi. En son Cizîr'in iradesi olan seçilmişler, eşbaşkanlar tehdit edildi ve hakarete maruz bırakıldı. Toplumsal barış için bir çaba içindeyken bazı odaklar bunun karşısında politikalara imza atıyorlar. Mülkü amirler demokratik siyasetin önünü açmalı. Barış bu şekilde toplumsallaşabilir. Bütün engelleme girişimlerine karşı barış için eylemlerimizi büyüteceğiz, kazanan halklar olacak" diye konuştu.    ÖZEL UYGULAMALAR DEVREDE   Birca Belek Dil ve Kültür Derneği üyesi Cahit Akıl, devlet aklının Botan'a bakışında Barış ve Demokratik Toplum Süreci ile birlikte bir değişikliğin olmadığını belirterek, "Türkiye'de geçerli olan yasalar Botan'da geçerli değil. Bu eskiden de böyleydi şimdide böyle. Botan'da özel politikalar devrede. 1990'lı yıllarda Şirnex ve ilçelerinde özel uygulamalar devredeydi. Bugün barış ve kardeşlik konuşuluyor ancak devlet aklı bu uygulamaları terk etmiş değil. Kentte yapılmak istenen bütün eylem ve etkinlikler hukuksuz bir şekilde engellenmek isteniyor. Büyük bir tahammülsüzlük var. Birçok defa toplumsal eylemler keyfi olarak yasaklanıyor. Şirnex'ta güvenlik adı altında provokasyon gerçekleştirmek isteyenler var. Huzur olmasını istemeyen, kaostan beslenen odaklar teşhir edilmeli. Sayın Öcalan öncülüğünde sürdürülen barış sürecinin başarıya ulaşmasını istemiyorlar. Bu sürecin halkta karşılık bulmasını engellemek için ellerinden geleni yapıyorlar. İçişleri Bakanlığı bu yapılanları görmeli ve kimler bunu yapıyorsa haklarında gerekli işlemleri yapmalı. Biz bu yasaklamaları kabul etmedik ve etmeyeceğiz. Bunu yapanları kınıyoruz. Demokratik siyasetin önü açılmalı ki halklar taleplerini dile getirmeli. Bunun engellenmesi despotluktur" ifadelerini kullandı.    'SÜREÇ BİR YILDIR ŞIRNEX'A UĞRAMADI'   Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Şirnex İl Eşbaşkanı Pınar Akıl da yasaklama, tehdit ve engelleme girişimlerine tepki göstererek, kentte yas hakkının fili olarak ortadan kaldırıldığını sözlerine ekledi. Kadınların yasakçı uygulamalara boyun eğmeyeceğini belirten Akıl, "Taziyeye katıldığı için insanlar ifadeye çağrılıyor ve taciz ediliyor. Bir yıldır süreç var; ancak hala Şirnex'a uğramadı. Eylem ve etkinliler yasaklanıyor, halkın iradesi seçilmişler bir emniyet amiri tarafından tehdit ediliyor. Biz kadınlar bunu kabul etmiyoruz. Buna karşı sokakları terk etmeyeceğiz. Demokratik siyasette ısrar edeceğiz. Herkes bu süreçte seçilmişlerinin yanında yer almalı. Birlikte hareket edersek bu yasaklamalar ile daha güçlü mücadele ederiz. Alanlarda olacağız, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın elini güçlendireceğiz" şeklinde konuştu.     'YASAKLAMALARIN HUKUKİ GEREKÇESİ YOK'   Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Şirnex Şube üyesi Rojger Nuh Ant ise kentte süre gelen yasaklamaların hukuki bir dayanağının olmadığını vurgulayarak, "Kentte demokratik kitle örgütleri en temel hakları olan eylem etkinlik gerçekleştirme hakları uzun süredir kullanamıyor. Eylemler mülki amirlerinin keyfi kararları ile engelleniyor. Üstten alınan emirler ile güvenlik adı altında eylemler yasaklanıyor. 'Olası suç işlemenin önünü geçme' gerekçesi hukuki bir gerekçe değildir. 25 Kasım'da bütün Türkiye kadınlara karşı işlenen suçlara dair yürüdü; ancak Şirnex'ta ise bu yasak. Tacize karşı yapılmak istenen bir eylemde yüzlerce polis engel oluyor. Bu kentin seçilmişlerinin tehdit edilmesi ve hakarete maruz bırakılması kabul edilemez. Sürecin ruhuna ters olan hukuksuz engellemeler terk edilmeli. İnsan hakları savunucuları bu yasaklamalara karşı sesini yükselmeli" diye belirtti.    ANNELERİN TALEBİ BARIŞ    Annelerin barışı beklediğini belirten Şirnex Barış Anneleri Meclisi üyesi Esmer Çıkmaz, kentteki taziyelerin engellendiğine işaret ederek, şunları söyledi: "Yassımızı yaşamamıza dahi izin vermiyorlar. Taziye evleri kilitleniyor, evlerde ise insanlar taciz ediliyor. Ölülerden de korkuyorlar. Bu kentin iradeleri bir polis amiri tarafından tehdit ediliyor. Biz anneler olarak sonuna kadar seçilmişlerimizin arkasındayız ve onların arkasında olacağız. Bu uygulamalar kabul edilmez. Bugün barış konuşuluyor ancak Şirnex'ta hala barışı konuşmaya başlamadık. Yasakları, engellemeleri, saldırıları konuşuyoruz hala. Her yerde serbest olan eylemler burada yasak. Ellerinden gelse nefes almamızı yasaklayacaklar. Nerede psikolojisi bozuk bir polis varsa buraya gönderiyorlar. Bu kabul edilemez. Bunu kabul etmedik ve etmeyeceğiz. Anneler olarak el ele vererek bu süreci başarıya ulaştıracağız."    MA / Emrullah Acar