ÖHD'den avukatlara Şenyaşar ailesiyle dayanışma çağrısı

img

URFA - ÖHD Urfa Şubesi, Şenyaşar ailesinin adliye önündeki Adalet Nöbeti'nin 200’üncü gün dolaysıyla 200 avukatla dayanışma çağrısı yaptı. 

Urfa'nın Suruç ilçesinde 14 Haziran 2018’te AKP Milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın koruma ve yakınlarının iş yeri ve hastane saldırılarında eşi ile 2 oğlunu yitiren Emine Şenyaşar ve oğlu Ferit Şenyaşar’ın, "Adalet" talebiyle adliye önünde sürdürdüğü nöbet eylemi 198'inci gününe girdi. 24 Eylül Cuma günü 200’üncü gününü dolduracak olan nöbet eylemine dikkati çeken Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) ve Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD), eyleme 200 avukatla dayanışma çağrısında bulundu. 
 
DOSYA KAMUOYUNDAN KAÇIRILDI
 
ÖHD Urfa Şubesi Eşbaşkanı Ali Arslan, Şenyaşar ailesinin adalet mücadelesinin 9 Mart 2021 tarihinde başlamadığını, 14 Haziran 2018’de yaşanan katliamdan bu yana mücadelelerinin sürdüğünü ifade etti. Arslan, “Bu aile katliama maruz kaldı. İş yerlerinde saldırıya uğradılar. Yaralılarda hastanede bulunan babayla birlikte katledildiler. Bu katliam birçok tanığın gözleri önünde yaşandı. O dönem ilin en büyük amiri olan vali, bakan ve milletvekilleri oradaydı. Polisler de oradaydı ve bu katliam onların tanıklığında yaşandı” diye belirtti. 
 
Yaşanan katliamın ardından dosyanın iş yeri ve hastane olarak ikiye ayrıldığını hatırlatan Arslan, asıl katliamın yaşandığı yer olan hastane dosyasında 3 yıla yakındır hiçbir gelişmenin olmadığını, dosyada "gizlilik" ve "kısıtlılık" kararlarının bulunduğuna dikkati çekti. Arslan, “3 yılı aşkın süredir avukatlar dosyaya ulaşamıyor. Bu durumla ilgili kamuoyu ve avukatların bilgisi yok. Dosya hem avukatlardan hem kamuoyundan kaçırıldı” dedi.
 
ADLİ MAKAMLARIN PRATİĞİ
 
Aileyi Urfa Adliyesi önüne getirenin adli makamların pratiği olduğuna işaret eden Arslan, 3 yıldır bir adım atılmayan dosyada adli makamlardan umudunu kesen ailenin Adalet Nöbeti'ne başladığını dile getirdi. Arslan, “Orada oturan aile sadece savcı ve hakimlere seslenmiyor. Adalet talebi sadece adli makamlara değil, bu talep çığlıkları tüm toplumadır. Toplum bu adalet arayışına ses vermelidir” diye konuştu. Eylem süresince anne Emine Şenyaşar’ın defalarca gözaltına alındığı, Ferit Şenyaşarı’ın ise darp edildiğini anımsatan Arslan, şöyle devam etti: “Bu nöbet Cuma günü artık 200’üncü gününe giriyor. Bu adalet talebi sadece Şenyaşar ailesinin talebi olmaktan çıktı. Adalet olgusunun dayandığı nokta savunmayı temsil eden avukatlık mesleğidir. Bütün avukatlar şuan ki mevcut adalet sisteminden şikayetçidir. Şenyaşar ailesinin yürüttüğü mücadele savunmayı temsil eden avukatların mücadelesidir. Bu ayıp hepimizin ayıbıdır. Buna destek çıkması gereken kişilerde savunmadır, avukatlardır. O nedenle 24 Eylül Cuma günü bütün baroları, hukuk örgütlerini, insan haklarına ve adalet duygusuna duyarlı tüm meslektaşları Şenyaşar ailesinin adalet talebine destek olmaya çağırıyoruz.” 
 
‘ORADA OLACAĞIZ’
 
“Avukatların pankartı, sloganları cübbeleridir” diyen Arslan, sözlerini şöyle tamamladı: “Biz 200’üncü günde en az 200 avukat cübbelerimizle orada olacağız. Aileyle beraber adalet nöbeti tutacağız. ÖHD olarak 200 gündür ailenin süren mücadelesini anlatacağız. Dosya durumu hakkında kamuoyunu bildireceğiz. Başsavcıyla görüşme talebimiz olacak ve basın açıklaması yaparak Türkiye kamuoyuna adalet sağlansın mesajını vereceğiz."
 
KADINLARA SAVUNMA DAVETİ
 
ÖHD Urfa Şube Sekreteri Meral Halat ise, Emine Şenyaşar’ın hem bir anne, hem bir kadın, bir de eş olarak adalet talebinde olduğunu dile getirdi. Anne Şenyaşar’ın artan sağlık sorunlarına da değinen Halat, 3 yıldır devam eden dosya hakkında bir gelişme olmadığını yineledi. Ailenin hastane kayıtlarının kaybedildiğine dair söylemleri de anımsatan Halat, şunları belirtti: “Emine Şenyaşar adalet talebinin temsilcidir. Cezasızlık politikası maalesef var. Anne Şenyaşar, bir anne olarak en fazla biz kadınlardan talepte bulunuyor. Dosyanın cezasızlık boyutuyla kalmasını istemiyor, faillerin yakalanmasını istiyor.” 
 
Adaletsizliğe maruz kalan herkesin ilk çaldığı kapının adliye binaları olduğuna vurgu yapan Halat, şunları söyledi: “Adalet binası molozlarının arasında elleriyle adalet arayan bir anne var. Adalet arayan, eşi ve çocuğu katledilen bir anne iseniz işiniz bu coğrafyada gerçekten daha zor. O nedenle hukukçu kadınların 200’üncü gününde burada olması daha önemlidir.”