Gezi ve çArşı dosyalarının ayrıştırılması talebi

img
İSTANBUL - Gezi ve çArşı dosyalarının birleştirilerek yargılama yapılmasını "yargı darbesi" olarak nitelendiren avukatlar, dosyaların ayrıştırılmasını istedi.  
 
Gezi Parkı eylemleri nedeniyle 2017’den bu yana tutuklu bulunan iş insanı Osman Kavala'nın da aralarında bulunduğu 16 hak savunucusu ile Beşiktaş'ın taraftar grubu çArşı’nın 35 üyesinin yargılandığı davanın duruşması Çağlayan’da bulunan 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde başladı. İzleyici ve avukatların yoğun katılımı nedeniyle duruşma 27’inci Ağır Ceza Mahkemesi salonunda görülüyor.
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekilleri Züleyha Gülüm ve Zeynel Özen, CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, CHP İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, Osman Kavala’nın eşi Ayşe Prof. Dr. Buğra Kavala, Berkin Elvan’ın annesi ve babası, Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Nacho Sanchez Amor, İngiltere, Hollanda, Danimarka, Fransa ve İsviçre Almanya Konsolosluğu temsilcileri ile Uluslararası Af Örgütü Türkiye Kampanyalar Sorumlusu Milena Buyum'un yanı sıra çok sayıda sivil toplum ve meslek örgütü temsilcisi duruşmayı izliyor.
 
Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan iş insanı Osman Kavala, Ses ve Görüntü Bileşim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya katıldı. Diğer yargılanan kişiler ve avukatları da duruşmada hazır bulundu.
 
'AYRIŞTIRILSIN' TALEBİ  
 
Kimlik tespitiyle başlayan duruşmada ilk olarak söz verilen müdafi avukat Ali Rıza Dizdar, 4 dosyanın birleştirilmesinin hukuka aykırı olduğunu vurguladı. Av. Dizdar, Gezi ve çArşı davalarının adli tatil esnasında avukatların yazılı beyanı olmaksızın birleştirildiğine dikkati çekti. 
 
Avukat Ömer Kavili, dosyaların birleştirilmesinin siyasi bir karar olduğunu vurgulayarak, Kavala’nın çArşı davasıyla bir ilgisinin olmadığını kaydetti. Kavili, “Bizim beyanda bulunmamız, hakim sıfatıyla bizden görüş isteyebilmeniz için önce dosyadaki delillere erişim hakkı sağlamanız gerekir” dedi. 
 
Kavili, davanın "siyasi linç ve intikam davasına" dönüştüğüne işaret ederek, “Yargı kültürü yok edildi. Siz 3 hakimden yargı kültürüne sahip çıkmanızı istiyorum. Bize verilen süreyi ihlal eden siz değilsiniz. İstanbul 30'uncu Ağrı Ceza Mahkemesi kaçak hakimi Mahmut Başbuğ’dur. Kendi kararınızın arkasında durmak suretiyle bu birleştirme kararının hukuka aykırı olduğunu tespit etmenizi istiyoruz. Birleştirme kararının ortadan kaldırılmasını, çArşı davasının ayrılarak, bu mahkemede devam etmesini talep ediyoruz” diye kaydetti. 
 
'HUKUKA AYKIRI' 
 
ÇArşı davasından yargılanan Cem Yakışkan'ın avukatı Ersan Şen, "dürüst bir yargılama" talebinde bulundu. Av. Tuğçe Duygu Köksal, AİHM'in Kavala kararında savcının herhangi bir delillendirme yapmadığını söyledik. Kavala’nın avukatlarından Köksal Bayraktar, müvekkilinin farklı 3 olay üzerinden iddia edilen suçlamalarla yargılandığını ifade etti. Bu durumun hukuka aykırı olduğunu belirten Bayraktar, dosyaların ayrılmasını istedi. 
 
Avukat Yıldız İmrek ise, iktidarın Gezi’yi "kalkışma" olarak lanse ettiğini ve Adalet Bakanlığı, savcı ve hakimlerin de benzer şekilde hareket ettiğine dikkati çekti. İmrek, “Bu dosyada kuvvetler ayrılığı ilkesi ihlal edilmiştir. Bu karar siyasi etkiyi göstermektedir. Bizde de bir güvensizlik oluşturmuştur. Bu nedenle çekilmeniz gerektiğini inanıyoruz. Bu açıkça hukuka aykırı ve yargı darbesi niteliğinde bir karardır. Bundan dönülmeli, yeniden tefrik kararı verilmez, birleştirmede ısrar edilirse bu mahkemenin bir infaz mahkemesi olduğu ortaya çıkmış olacaktır” şeklinde konuştu. 
 
TALEPLERİN REDDİ İSTENDİ
 
Taleplere ilişkin görüşü sorulan iddia makamı, dosyaların ayrılması yönündeki taleplerin reddine karar verilmesini istedi.
 
Duruşmaya ara verildi.