Cenaze için 3 kez İran'dan Şırnak'a geldi: Yapılan vicdani mi?

img
ŞIRNAK - Yaşamını yitiren oğlunun cenazesini teşhis etmek için bir yılda 3 kez İran'dan Şırnak'a çağrılan anne Şoret Nurîzadê, her defasında yeni bir zorlukla karşılaşarak cenazesini alamadı. 
 
Şırnak'ın kırsal bölgelerinde çıkan çatışmalarda yaşamını yitiren HPG ve YJA STAR'lıların cenazeleri, iki hafta Şırnak Devlet Hastanesi morgunda bekletiliyor. Cenazeler, bu sürenin ardından polis tarafından zırhlı araçlarla alınarak, korsanvari bir şekilde toplu bir şekilde Bahçelievler Mahallesi’nde bulunan kimsesizler mezarlığına defnediliyor. Ailelerin cenazeleri almak için yaptıkları başvurular ise yanıtsız bırakılıyor. 
 
Silopi’de 2 Eylül 2020'de yaşanan bir çatışmada yaşamını yitiren HPG'li Kemal Selimi'nin ailesi de ölüm haberini aldıktan sonra İran'ın Urmiye kentine bağlı Salmas ilçesinden Şırnak'a geldi. Aile, Şırnak Devlet Hastanesi'ne getirilen cenazeyi teşhis etmek için 12 Ekim 2020'de yüzlerce kilometre yol kat ederek kente geldi.  İlk gelişlerinde herhangi bir sonuç alamayan aile, İran'a geri döndü. Aile, bir süre sonra polis tarafından aranarak DNA örneği verilmesi için kente çağrıldı. Annesi hasta olduğu için Selimi'nin kardeşi Argeş Selimi DNA örneği vermek için Şırnak'a geldi. Kan örneği verdikten sonra İran'a dönen Argeş Selimi'yi arayan yetkililer, DNA'nın annesinden alınması gerektiğini söyledi. İki gün önce Şırnak'a tekrar gelen  anne, DNA örneği verdi. 
 
'GÖZÜMÜZ KULAĞIMIZ ŞIRNAK'TA'
 
Bir yıldır çocuğunun cenazesini alabilmek için mücadele veren anne Şoret Nurîzade, ölüm haberini ilk aldıkları dönemde Şırnak'a gelebilmek uçakla İstanbul’a, oradan Diyarbakır, daha sonra kara yoluyla Şırnak'a geldiklerini söyledi. İlk süreçte polis ve savcılığın "Biz kan almıyoruz" diyerek kendilerini geri gönderdiğini belirten anne Nurîzade, “Bir süre sonra bizi telefonla tekrar arayıp Şırnak’a gelmemizi istediler. Hasta olduğum için gidemeyeceğimi ve bu nedenle oğlumun geleceğini bildirdik. Onlar da telefonda oğluma 'sen gel kan örneği ver' dediler. Oğlum da gidip verdi. O süreçte gözümüz kulağımız Şırnak’taydı. Her gün kan eşleşsin diye dua ediyordum. Ama aradan 3 ay gibi bir süre geçtikten sonra telefonla arayarak DNA'nın sonuçsuz kaldığını ve bu sefer de DNA için benim gelmem gerektiğini söylediler" dedi. 
 
'YAPTIKLARI VİCDANİ Mİ?'
 
6 Ekim'de Şırnak'a gelen Nurîzade, polis tarafından aranıp çağrılmasına rağmen bu kez de kendisine "Bir defa kan verdiniz yeterlidir. Her seferinde sizin için masraf yapamayız" denildiğini söyledi. Israr ve çabalarının ardından kendisinden örnek alındığını dile getiren Nurîzade, ancak sonuç alamadıklarını söyledi. Nurîzade, "11 saatlik yol geldik. Bu yaptıkları vicdani mi? Bütün bu zorluklara rağmen oğlumun cenazesini almak için buraya geliyorum” diyerek tepkisini dile getirdi. 
 
‘YÜREĞİM YANIYOR’ 
 
Oğlunun cenazesini alsa da İran’a götüremeyeceğini ifade eden anne Nurîzade, sözlerini şöyle sürdürdü: "Çünkü İran rejimi izin vermiyor. Benim oğlum gibi yüzlerce kişi yaşamını yitirdi ama cenazelerin geçişine izin verilmedi. Cenazeyi yanıma almazsam bile, bize en yakın olan Van’da defnetmek istiyorum. Hiç olmazsa bir mezarının olduğunu bileyim. Her gün olmazsa da ayda bir mezarına gelirim" diye konuştu. 
 
Cenazeyi alıncaya kadar mücadele edeceğini söyleyen Nurîzade, "İçim hiç rahat değil ve yüreğim yanıyor” ifadelerini kullandı.