500'üncü haftada iktidara seslendiler: Vazgeçmeyeceğiz

img
BATMAN - İHD Batman Şubesi ve kayıp yakınları, eylemlerinin 500'üncü haftasında İnsan Hakları Anıtı önünden iktidara seslenerek, vazgeçmeyeceklerini dile getirdi. 
 
İnsan Hakları Derneği (İHD)  Batman Şubesi ile kayıp yakınları, “Kayıplar Bulunsun Failler Yargılansın” sloganı ile Gülistan Caddesi İnsan Hakları Anıtı önünde eylemlerinin 500’üncü haftasında buluştu. Pandeminin başladığı günden bu yana eylemlerini ilk defa dışarıda yapan İHD ve kayıp yakınları eylemine “Kayıplar bulunsun failler yargılansın” pankartı taşıdı. Kayıp yakınları ve İHD yöneticilerinin katıldığı eylemde kayıplara ait fotoğraflar taşındı. 
 
Burada konuşan İHD Batman Şubesi Yöneticisi Yunus Bağış, Türkiye'de polis ve askerler tarafından gözaltına alındıktan sonra varlığı inkâr edilen ve kendilerinden bir daha haber alınamayan insanların aileleri ve hak savunucuları olarak 31 Ocak 2009 tarihinden beri her Cumartesi düzenledikleri “Kayıplar Bulunsun, Failler Yargılansın.” barışçıl anma eylemlerinin 500’üncü haftasında oldukların söyledi. 
 
CUMARTESİ ANNELERİ 
 
Türkiye’de askeri darbelerin kayıplar dönemi olduğunu kaydeden Bağış, “12 Eylül 1980 askeri darbesi sonrasında gözaltında kaybetme ve faili meçhul, OHAL ilan edilmesiyle adeta rutin uygulamaya dönüşmüştü. 20 Mart 1995’te gözaltına kaybedilen Hasan Ocak’ın ailesinin verdiği mücadele ile neler yapılabileceğine dair fikirlerin ortaya çıkmasına neden oldu. Her Cumartesi aynı saatte Kadıköy Altıyol’da, Bakırköy Özgürlük Meydanı’nda ve Galatasaray Meydanı’nda sessizce oturma fikrinin ortaya çıkması ile ‘Arkadaşıma Dokunma’ adıyla oturma eylemine başladı. Zamanla baskıdan dolayı Kadıköy ve Bakırköy’deki eylemler son bulurken, 1999-2009 yılları arasında ise zorluklar, gözaltılar ve polis şiddeti nedeniyle 10 yıllık bir ara verildi. Her hafta Cumartesi günü hiçbir pankart ve slogana yer verilmeyen eylemde bir araya gelip bir kaybın öyküsü okunmaya başlandı. İnsan Hakları Derneği, Cumartesi oturmalarında yer alarak destek oldu. Başta medya tarafından kullanılan ve kamuoyu tarafından da benimsenen ‘Cumartesi Anneleri’ oluşumu ortaya çıktı” dedi. 
 
500’ÜNCÜ HAFTA
 
Cumartesi Anneleri’nin Türkiye’nin en demokratik, şeffaf ve barışçıl eylemini gerçekleştirdiğini kaydeden Bağış, “Evrensel insan hakları ilke ve değerlerine dayanan çok yalın ve net kuralları var. Bu güçlü nitelikleri eylemin araçsallaştırılmasına hiçbir şekilde izin vermez. Tıpkı burada 500 hafta vermediği gibi…  Cumartesi Annelerinin haykırışının bir kez daha kulakları sağır ettiği noktadayız. Bu hafta da diğer bütün haftalarda olduğu gibi ‘kayıplarımızı bulun, failleri yargılayın!'’ diye haykıran annelerin sesine ses vereceğiz. Annelerin yılmaz mücadelesine omuz vermek için toplanan bizler, kardeşlerimizin, ağabeylerimizin, ablalarımızın, babalarımızın akıbetini sormak için bir aradayız” diye ifade etti. 
 
TALEPLER
 
Zorla kaybedilenlere ilişkin taleplerinin açık ve net olduğunu dile getiren Bağış, taleplerini şu şekilde sıraladı:  “Zorla kaybedilenlerin akıbeti ortaya çıkarılmalı. Kayıpların akıbetlerinin açıklanması ve faillerinin bulunup yargılanması. Gözaltında kaybetme fiilinin fail ve sorumlularını koruyan cezasızlığa son verilmesi. İnsanlığa karşı suçları düzenleyen TCK 77. maddesine zorla kaybetmenin de eklenmesi. Birleşmiş Milletler Kayıplar Sözleşmesi’nin imzalanması ve iç hukuka aktarılması.”
 
'VAZGEÇMEYECEĞİZ'
 
 
Bu taleplerin gerçekleşmesinin önündeki en büyük engelin Türkiye'de hukukun üstünlüğünü esas alan siyasi bir iradenin bulunmaması olduğunu kaydeden Bağış, iktidarların insan haklarını, yargı bağımsızlığını ve hukukun üstünlüğünü ortadan kaldırmaya yönelik politikaları sonucunda hakikate ve adalete ulaşılamadığını söyledi. 
 
Gözaltında kayıplara karşı mücadele yürüttüklerini belirten Bağış,“Hakikat adına, adalet adına, vicdan ve insanlık onuru adına mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz. Bir Cumartesi Annesi’nin dediği gibi ‘Adalet, adaletsizliğin saltanatını yeninceye kadar mücadeleye devam edeceğiz.’ Kayıplarımızı unutmayacağız! Gözaltında kaybedilen insanlarımızı aramaktan asla vazgeçmeyeceğiz.  Adalet ve hakikat arayışımızda ısrarcı olacağız. Çünkü biliyoruz ki; asıl kaybedilmek istenen insanlığımızdır, bu yüzden insanlık onurunu her daim sahipleniyor olacağız” dedi.
 
Yapılan açıklamanın ardından 5 dakikalık oturma eylemi gerçekleştirildi.