Tecride karşı başvuru çağrısı

img

AĞRI - İmralı’daki tecridin bütün cezaevlerine yayıldığını belirten HDP’li Abdullah Koç, herkesi ihlallere karşı Meclis Başkanlığı, Adalet Bakanlığı ve Meclis İnsan Hakları İnceleme Komisyonu’na başvuru yapmaya çağırdı. 

Türkiye’de hak ihlallerinin yaşandığı cezaevlerinde 283 bin 481 tutuklu ve hükümlü bulunurken, kapasite sorunu ise yeni cezaevleri yapılarak çözülmeye çalışılıyor. İhlallerin arttığı cezaevlerinde bulunan ağır hasta tutuklular, tahliye edilmezken, birçok tutuklunun da cezaevlerinin oluşturduğu kurullar tarafından infazları yakılıyor.   
 
Meclis İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu üyesi ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Ağrı Milletvekili Abdullah Koç, cezaevlerinde artan hak ihlallerini değerlendirdi. 
 
SİYASİ SOYKIRIM 
 
Cezaevleri tablosunun Türkiye’de mevcut olan demokrasi, insan hakları karnesi ile birebir örtüştüğünü belirten Koç, siyasi tutuklulara yönelik tavrın da mevcut hükümetin, yargının ve Türkiye’deki insan hakları ile paralel olarak ilerlediğini söyledi. Kürtlerin mücadelesi ve mevcut olan sorunların dile getirilmesi nedeniyle onbinlerce kişinin düşüncelerinden kaynaklı cezaevinde olduğunu ifade eden Koç, “İnsan Hakları Komisyonu vasıtasıyla yaşanan hak ihlallerini gündemleştiriyoruz. Son dönemler de infaz yakmaların çok ciddi tehlike arz edecek boyutlarda yapıldığına şahitlik ediyoruz. Anayasaya ve eşitlik ilkesine de aykırı olan bir durum yaşanıyor. Türkiye’deki mevcut olan cezaevleri üzerindeki baskılar ayyuka çıkmış durumda. Maalesef yanlı bir hukuk sistemi ile bizler karşı karşıyayız. Cezaevlerinde siyasi bir soykırım söz konusudur. Bu nedenle bu uyarılarımız, çağrılarımız cevapsız kalıyor. Bu hak ihlalleri devam ediyor” şeklinde konuştu. 
 
ATK HUKUKU ASKIYA ALDI
 
Hasta tutukluların durumuna da değinen Koç, Türkiye’de en önemli meselenin başında hukuk sisteminin geldiğini, Adli Tıp Kurumu’nun (ATK)  hukuk sistemini askıya aldığını ifade etti. Önceki dönem HDP milletvekili olan ve şu an hasta tutuklular listesinde yer alan Aysel Tuğluk’un durumuna dikkat çeken Koç, “Aysel Tuğluk’un durumu ile ilgili hastaneler ‘Cezaevinde kalamaz’ raporu veriyor. Fakat ATK bunun tam aksi bir karar veriyor. Dolayısıyla ATK şu anda mevcut olan siyasal iktidarın elinde gerçek anlamda vasıta haline gelmiş durumda. 604 hasta tutuklu şu anda ağır hasta konumunda ve kendi yaşamını idame edemiyor. Bu insanlar, belki bugün belki de yarın ölüm haberini duyabileceğimiz insanlar. İnsanlara kendi evinde, kendi ailesi arasında ölme hakkı bile tanınmıyor” ifadelerini kullandı. 
 
İMRALI TECRİDİ
 
PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerinde sürdürülen ağır tecride de dikkat çeken Koç, İmralı tecridinin bir insanlık suçu haline geldiğini ifade etti. Tecridin iktidarın Kürt sorununa olan yaklaşımıyla alakalı bir durum olduğunun altını çizen Koç, AKP eli ile toplumda inşa edilen kutuplaşmanın ancak tecridin kaldırılması ile ortadan kalkabileceğini söyledi. Tecrittin sadece İmralı ile sınırlı kalmadığını ve bütün cezaevlerine yayıldığını vurgulayan Koç, “AKP iktidarının kendi anayasasına uymadığı ortada. İktidarın hiçbir hukuki gerekçesi yok.  Aslında bunu bütün insan hakları kurumları dile getiriyor. AİHM’in bununla ilgili kararları var. Biz tamamen bu siyasi iktidarın kanunlara, insan haklarına saygılı olmasını öneriyoruz. Tecrit bu toplumu geren bir meseledir” dedi. 
 
BAŞVURU ÇAĞRISI 
 
Cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine ilişkin duyarlılık çağrısı yapan Koç, “Meclis Başkanlığı, Adalet Bakanlığı, Adalet Komisyonu ve Meclis İnsan Hakları İnceleme Komisyonu’na herkes bulunduğu yerden faks, dilekçelerle, mektuplarla ciddi bir şekilde müracaat yapmalıdır” diye konuştu.
 
MA / Dindar Karataş