Kürt basınının unutulmaz emekçisi: Mamoste

img

DİYARBAKIR - Kürt basınına 18 yıl aralıksız emek veren Mamoste Kadri Kaya’nın yaşamını yitirmesinin üzerinden üç yıl geçerken, meslektaşları, özgür basında çalışan herkesin mutlaka ondan bir şeyler öğrendiğini söyledi. 

  Mardin’in Stewr (Savur) ilçesine bağlı Derslav (Evkuran) köyünde doğdu, uzun yıllar eğitim kurumlarında memur olarak çalıştı, emekli olduktan sonra görev aldığı Kürt basınında 18 yıl aralıksız emek veren ve “Mamoste” olarak bilinen Kadri Kaya, 29 Ekim 2018’de kanser tedavisi gördüğü Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde yaşamını yitirdi. 
 
TEMSİLCİLİK YAPTI
 
18 Nisan 1999’da yayına başlayan Özgür Bakış Gazetesi’nin Diyarbakır Temsilcisi olarak Kürt basınına adım atan Kaya, gazetenin açılan davalar ve baskılar sonucu kapatılmasının ardından 27 Mayıs 2000’de çıkan 2000’de Yeni Gündem gazetesinde aynı görevini sürdürdü. Gazetenin 31 Mart 2001’de yayına son vermesiyle haftalık yayın yapan Yedinci Gündem gazetesinde bir süre çalışan Kaya, daha sonra 4 Nisan 2002 yılında yayına başlayan Dicle Haber Ajansı’nın (DİHA) hem kurucuları arasında yer aldı hem de Diyarbakır Temsilciliği görevini üstlendi. 
 
HER İŞE KOŞTURUYORDU
 
Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile 29 Ekim 2016 tarihinde kapatılan DİHA’da 14 yıl süreyle temsilcilik yaptı. Üstlendiği temsilcilik göreviyle yetinmeyen Kaya, ajansın idari birimlerinin sorumlusu ve çalışanı olarak gece gündüz çalıştı. Hem temsilci, muhasebeci, teknik servisçi hem de haber kaynağı ve çözüm mercii olan Kaya, onlarca kentte dağılan gazetecilerin, tek muhatabıydı aynı zamanda. 
 
Mücadelesi ve emeğiyle sürdürdüğü yaşamına tanıklık eden kızı Rezan Kaya, meslektaşları Dicle Müftüoğlu ve Mehmet Ali Ertaş, Mamoste’yi anlattı. 
 
'ÖĞRETMEYE ÇALIŞIYORDU'
 
Babasının sabırlı, sakin ve disiplinli biri olduğunu ifade eden Rezan Kaya, her sabah alarm dahi kurmayıp kalkıp ajansa gittiğini belirterek, “Eve gelince de mutlaka gazete okur, okuyamadığı zaman da okuturdu” dedi. Aynı şeyi kitap okumada da yaptığının altını çizen Kaya, “Gözüyle ilgili problem yaşadığı dönemlerde kitapları bize okuturdu. Bir keresinde Medenî Ferho'nun bir kitabını okutmaya çalıştı. Ben tek kelime bile anlamıyordum ama o kitabın hepsini sesli olarak bana okutturmuştu. Bana, ‘sen de anla’ derdi. Kitap aldığımda, okuduğumda mutlu olurdu” diye ifade etti. Sürekli olarak babasının elektronik eşyaları tamir etmeye çalıştığından bahseden Kaya, uzun süreler kendisini de tamir için yanına alarak bir şeyler öğretmeye çalıştığını belirtti.
 
‘HEP ÖĞRETENDİ’
 
Mamoste’nin meslektaşı Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) Eşbaşkanı Dicle Müftüoğlu, “Bu topraklarda insanlara hitap şekilleri önemlidir. Mamoste kelimesi insanlara çok kolay bir şekilde verilen bir hitap biçimi değil. Mamoste’yi tanıyan herkes ona neden Mamoste denildiğini çok kısa sürede görme ve anlama şansına sahip oldu. Yaşamıyla duruşuyla hep öğreten bir pozisyonda olduğu için aslında bu ismin ona verildiğini çalışırken, bizzat görme şansım oldu” şeklinde anlattı.
 
‘KALIPLARIN DIŞINDA BİRİ’
 
Mamoste’nin en az haber müdürü kadar haberlerle ve gündemle ilgilendiğini, buna dair tartışmalar yürüttüğünü belirten Müftüoğlu, “Birlikte yaptığımız haftalık toplantılara da dahil olurdu. Ajanslarda ya da gazetelerde idari ekip sadece kendi işiyle ilgilenir. Bir çok yerde de bu böyledir, ancak Mamoste bunun çok dışında biriydi. Gündeme, tartışmalara dahil olan ve bunlara dair haberlerin nasıl yapılması gerektiğine dair de fikirlerini söyleyen, eleştiren biriydi” dedi. Mamoste’nin teknik malzemelere dair özel bir eğitimi olmamasına rağmen masasında bulundurduğu ışığı ve büyüteciyle tamirciye gerek dahi kalmadan malzemeleri tamir edebilme ve “kullanılamaz” denilerek bir köşeye atılan malzemelerden yeni şeyler yaratabilme kabiliyeti olduğunu belirten Müftüoğlu, Kaya’nın bu becerileri kendi çabasıyla öğrendiğini ifade etti.
 
‘HERKES ONDAN BİR ŞEY ÖĞRENDİ’
 
Mamoste’yle geçirdiği günler için “Kendimi hep şanslı hissettim” diyen Müftüoğlu, şunları söyledi: “DİHA’da haber şefliği yaptığım dönemde aynı bürodaydık. Gün içerisinde mutlaka oturur ve sohbet ederdik. Biz, ekolojik, kadın özgürlükçü ve demokratik bir yaşamın olduğu bir paradigmayı savunuyoruz. Kimi zaman bu savunduğumuz değerleri pratikleştiremediğimiz noktalar olurdu. Buna dair de Mamoste’nin ciddi eleştirileri olurdu. Olması gerekenden fazla kullandığımız bir kağıt peçeteye dair eleştirilerini bile bu temelde yapardı. O bunu kendi yaşam pratiğiyle de ortaya koyuyordu. Özgür basın çalışmalarına dahil olan, onunla temas eden herkesin mutlaka ondan öğrendiği bir şeyler olduğunu düşünüyorum.”
 
YOL GÖSTERİCİYDİ
 
Mamoste ile 2005 yılında tanışan gazeteci Mehmet Ali Ertaş ise 1998 yılında yazarların Kürtçe soyadı almaya başlamasıyla Mamoste’nin de doğduğu köy olan Derslav’dan yola çıkarak “Derslavi” soy ismini aldığını söyledi. Mamoste’nin bilgisi, tecrübesi ve disipliniyle Kürt gazetecilere yol gösterdiğini belirten Ertaş, “Çalışma hayatıyla da normal hayatıyla da planlı bir şekilde yaşardı. Oturması kalkmasıyla herkesle nasıl ilişki kurabileceğini bilirdi. Çocuklarla çocuk, yetişkinlerle de yetişkin olurdu” dedi. Yaklaşık 15 yılı birlikte geçirdiklerini söyleyen Ertaş, çok fazla yan yana gelmeseler bile Mamoste’nin çok disiplinli ve değerlerin ne olduğunu çok iyi bilen biri olduğunun anlaşılabileceğini ifade etti. 
 
ÖZGÜR BASINA GEÇİŞİ
 
Ertaş, Mamoste’nin memurluktan özgür basına geçiş serüvenine dair kendisine anlattıklarını şöyle aktardı: “Şunu söylerdi: ‘Devlet kurumlarında istense de insan kendi halkına hizmet veremiyor. Kendi halkımıza hizmet verebilmemiz için devletten kendimizi olabildiğince koparmamız gerekiyor. Ben bunu anladım.’ Bu şekilde basına dahil oldu. Onun için şahıs değil halk vardı. ‘Ben kendimi burada tanıdım ve burada varım’ derdi.”
 
MEZARI BAŞINDA ANILACAK
 
DFG, Mamoste'nin ölüm yıldönümünde yarın (29 Ekim) saat 11.00'da  Bağlar ilçesinde bulunan Yeniköy Mezarlığı'ndaki mezarı başında anma etkinliği düzenleyecek. 
 
MA / Ceylan Şahinli