Sêmalka’da direniş 25'inci gününde: Çocuklarımızın cenazelerini verin

img

HABER MERKEZİ - Çocuklarının cenazelerini almak için Sêmalka Sınır Kapısı’nda 25 gündür eylemde olan Barış Anneleri, KDP'ye "Artık kardeş kanı dökülmesin, cenazelerimizi verin” çağrısında bulundu. 

Kürdistan Demokrat Partisi’ne (KDP) bağlı güçlerin Federe Kürdistan Bölgesi’nin Xelifan bölgesinde 29 Ağustos’ta pusuya düşürdüğü 7 HPG’liden 5’i yaşamını yitirdi, biri yaralı iki HPG’li de sağ kurtuldu. Olayın üzerinden 2 ay geçmesine rağmen KDP tarafından esir alınan cenazeler, ailelerine verilmiyor. Kuzey ve Doğu Suriye'nin Cizîrê Kantonu’ndan Barış Anneleri, yaşamını yitiren HPG’lilerden Nesrîn Temir ve Yusif Îbrahîm’in cenazesini almak için Sêmalka Sınır Kapısı’nda başlattıkları eylem 25'inci gününde devam ediyor. Sınır kapısında kurdukları çadırla eylemlerini sürdüren annelere, her gün Hesekê, Qamişlo, Dirbêsiyê, Tirbêspiyê, Dêrîk ve Tiltemîr gibi kentlerden katılım ve destekler de sürüyor. 
 
‘BARZANİ İHANET EDİYOR’
 
Tirbespîyê’den Êzidî Barış Anneleri adına eyleme 4’üncü kez katılan Qedîfa Xelef, cenazeleri teslim alana kadar eylemlerini sürdüreceklerini belirterek, “Barış, eşitlik ve kardeşlik diyoruz. Ancak bu hiçbir şekilde fayda etmiyor. Barzani ailesi buna karşılık ihanet ediyor. Çünkü ihanet içerisindeler ve yıllardan beri bu ihanet sürüyor. Cenazelerimizi verin ve kardeş kanı dökülsün istemiyoruz. Onlar bu talebimize cenazeleri vermeyerek cevap veriyorlar” dedi. 
 
SINIRDA KDP ENGELİ 
 
Sınırda KDP güçleri tarafından engellendiklerini belirten Xelef, "Bizi engelleyenler cenazelerimizi sorduk, ‘cenazelerimiz sizin elinizde’ dedik. Önce bunu reddettiler, sonra da 'evet bizim elimizde’ dediler. Cenazeleri vermeyeceklerini söylediler. Barış Anneleri adına geldiğimizi ve cenazelerin bir an önce verilmesini talep ettik. Barzani ailesine sesleniyoruz; kardeş kanı döktüğün yeter. Kürtlerin başını eğdiğin yeter” diyerek tepkisini dile getirdi. 
 
ANNELERİ SİLAHLA KARŞILADILAR
 
Qamişlo Şehit Aileleri Derneği üyesi Şemsî Xan, bütün çabalarına rağmen sınırı geçmelerine izin verilmediğini belirterek, "Sınırı geçmemiz noktasında çok çabamız oldu. Onlarla görüşmeler yaptık. Bölge hükümetinin bize izin belgesini verip geçmemize izin vermeleri noktasında talebimiz oldu. Ama bu talebimiz daha iletilmeden reddedildi. Bize ilk olarak, ‘çadırlarınızı kaldırın, geçmeniz için izin vereceğiz’ dediler. Biz de onlara geçişimize izin verilmeden çadırı kaldırmayacağımızı söyledik. Demokratik olmayan bir yöntemle reddedildi. Silahlarla önümüzü kestiler. Barış Annelerini silahlarla karşıladılar. Biz Barış Anneleri olarak sorunu diyalog yöntemiyle çözmek istiyoruz. Ama onlar istemiyor. Öldürdükleri gerillaların kimlikleri açık. Anneler çocuklarının cenazelerini istiyor. Annelerin yüreği yanıyor” diye belirtti. 
 
‘DİRENİŞİ BÜYÜTELİM’
 
Bu uygulamalarla KDP’nin ihanet ettiğini belirten Xan, şunları söyledi: "Kişisel menfaatleri için cenazeleri vermiyorlar. Yanlışları ve hataları çok. Cenazeleri saklayıp daha sonra kaybettiriyorlar. Bölge hükümeti kendi şahsi menfaatleri uğruna her şeyi yapabilir. Hükümetin ismi 'Kürdistan' ama aslında Türkistan'dır. Yaptığı her şeyi Türk devletinin talimatıyla yapıyor. Sınırdaki pêşmergeler de açık bir şekilde diyor ki; ‘biz bu talimatları uygulamak zorundayız, yoksa ekmeğimizden olacağız.’ Halkımız bu uygulamaları kabul etmemeli ve sınırdaki direnişi büyütmelidir.” 
 
MA / Zeynep Durgut