İSTANBUL - Meclis'te kabul edilen savaş tezkeresiyle Kürt mücadelesinin hedeflendiğini belirten İHD İstanbul Şubesi Başkanı Gülseren Yoleri, "Tezkereler halka ölüm ve zulüm olarak yansıyor” dedi. 

 

AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla Meclis'e getirilen savaş tezkeresi, 26 Ekim'de AKP, MHP ve İyi Parti’nin oylarıyla kabul edildi. HDP ve CHP'nin "hayır" oyu kullandığı tezkereyle birlikte Cumhurbaşkanı Erdoğan'a Irak ve Suriye’de asker bulundurma ve sınır ötesi operasyon yapmaya dair verilen yetki 2 yıl daha uzatıldı. İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri, savaşın önünü açan tezkereye dair değerlendirmelerde bulundu. 

 

TEZKERELERİN SONUÇLARI 

 

Sınır ötesi operasyonların bölge halkına "ölüm ve zulüm" olarak yansıdığını söyleyen Yoleri, savaşlardan kaynaklı birçok insanın mülteci durumuna düştüğünü kaydetti. Tezkerenin amacının "Kürtlerin mücadelesi" olduğunu belirten Yoleri, 2007’den bu yana Irak ve Suriye’ye yönelik gerçekleştirilen operasyonların sonuçlarına değindi. Tezkerelerin iç savaşları körüklediği ve barışı da tehdit ettiğini vurgulayan Yoleri, "Çatışmaların ve savaşların desteklenmesi çok sayıda ölüm ve yaralanmalara sebebiyet veriyor. Savaşa ayrılan bütçeyle Türkiye ciddi bir ekonomik krize sokuluyor. Savaş hem yaşam hem barış hem ekonomik hem de sosyal hak ihlallerine neden oluyor" diye konuştu. 

 

AMAÇ KÜRT MÜCADELESİ 

 

Savaşın yarattığı etkilerden kaynaklı sınır dışı operasyonlara karşı olduklarını ifade eden Yoleri, "Bu hükümetin çatışmadan ve savaştan yana olduğunu biliyoruz. Barış hakkı, Birleşmiş Milletler (BM) insan hakları belgelerinde tespit edilen temel haklardan bir tanesidir. Barış hakkını tehdit eden her türlü politikanın önlenmesi ve bu tür politikalardan vazgeçilmesi gerektiğini düşünüyoruz" diye kaydetti. 

 

Kürtlerin özgürlük temelli hak talepleri üzerine tezkerelerin gündeme getirildiğine dikkati çeken Yoleri, “Aksi iddialarla hiçbir zaman karşılaşmadık. Sınır güvenliğini çetelerden dolayı getirdiklerini söylediler, 2014’ten bu yana DAİŞ'in 14 saldırısı gerçekleşti. O günden bu güne kadar 265 kişi yaşamını yitirdi. Bu saldırıların toplum nezdinde yarattığı ağır tramvayı ifade edemiyoruz bile. Bundan dolayı, gerekçelerinin dışında bir amaç taşıdığı ve genel olarak Kürt mücadelesine karşı bir müdahale tezkeresidir diyebiliriz. Savaşa karşı barış hakkını savunan insan hakları savunucuları olarak bu politikalardan vazgeçilmesi gerektiğini söylüyoruz” şeklinde konuştu. 

 

ÖRTÜLÜ PAZARLIKLAR

 

Sınır ötesi operasyonların hukuk dışı olduğunu ve uluslararası kriterlere karşı olduğunu söyleyen Yoleri, buna karşı uluslararası sessizliğe tepki gösterdi. Yoleri, “Bu, bir takım örtülü pazarlıklar üzerinden bazı ödünlerin verilmesi ya da bazı durumlara karşı göz yumulmanın söz konusu olduğunu gösteriyor. ABD, Rusya ve Irak ile dönemsel bazı anlaşmalar yapıldığı ve Türk askerinin orada bulunma koşullarının meşrulaştırıldığını biliyoruz. Burada yaşanan savaş ve çatışmalar, bölge halkına ölüm, zulüm, hak ve ekonomik olarak yansıyor” ifadelerini kullandı. 

 

SAVAŞA KARŞI BARIŞ

 

BM başta olmak üzere uluslararası güçlerin tezkerelere karşı durması gerektiğini vurgulayan Yoleri, şöyle devam etti: "Suriye’de milyonlarca insan mülteci oldu ve dünyanın her yerine dağıldı. Onların yaşadığı drama gözyaşı dökenlerin ve yaşadıkları dramı önlemek isteyenlerin, buna neden olan olaylara karşı bir tutum alması gerekir. Tüm dünya halklarına ve insan hakları örgütlerine çağrıda bulunuyoruz; Savaşa karşı barışı savunmak bir hak. O zaman bunu gerçekleştirelim."