Öcalan öngörmüştü: Sizi rehine olarak alacaklar

img

HABER MERKEZİ - PKK Lideri Abdullah Öcalan, sürecin akamete uğraması durumunda felaketin yaşanacağını belirterek, HDP'ye yönelik "4 Kasım darbesini" öngörerek, İmralı Heyeti’ne “Sizi de rehine olarak alabilirler” uyarısında bulunmuştu. 

Kürt sorununda demokratik çözüm ve onurlu barış için 1993 yılından bu yana yoğun çaba harcayan PKK Lideri Abdullah Öcalan, devlet heyeti ile 2013-2015 yılları arasında “çözüm” adı altında yürütülen süreçte tarihi adımlar attı. Kürt sorununda dönüm noktası olan 28 Şubat 2015’te açıklanan Dolmabahçe Mutabakatı, köklü çözümün reçetesi oldu. Ancak 13 yıl boyunca tek başına sürdürdüğü iktidarında çöküşe giden AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, hem Kürt sorununu hem de devlet heyeti ve İmralı Heyeti’nin ortak açıkladığı Dolmabahçe Mutabakatı’nı reddetti. Akabinde gidilen 7 Haziran 2015 seçimlerinde tek başına iktidar olma vasfını yitiren Erdoğan, 30 Ekim 2014 tarihli 10 saat süren Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısında karar altına alınan “Çöktürme Planı”nı devreye koyarak, savaş kodlarına geri döndü. 
 
Bu plan kapsamında Ceylanpınar’da iki polisin öldürülmesini gerekçe gösteren iktidar, Kandil’i bombalayarak başlattığı savaş sürecini, bölge kentlerinde ilan ettiği sokağa çıkma yasaklarıyla sürdürdü. Devamında 11 Eylül 2016’da Demokratik Bölgeler Partili (DBP) belediye eşbaşkanlarını görevden alarak yerine kayyım atayan iktidar, siyasi darbeyi, 20 Mayıs 2016’da dokunulmazlıkları kaldırılan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanları ve milletvekillerini, 4 Kasım 2016’da tutuklayarak sürdürdü. 
 
'AKAMETE UĞRARSA FELAKET YAŞANIR'
 
Bu yaşananları öngören PKK Lideri Abdullah Öcalan, İmralı Heyeti’yle yaptığı görüşmelerde sık sık AKP’nin samimiyetsizliğini eleştirerek, gerekli adımların atılmaması durumunda sürecin akamete uğrayacağını ve bunun felaketle sonuçlanacağı uyarısında bulundu. İmralı’da 3 Ocak 2013’te heyette yer alan Ahmet Türk ve Ayla Akat Ata ile yapılan ilk görüşmede, “Barış için 20 yıldır uğraşıyorum” diyerek çözüm ısrarını dile getiren Öcalan, 23 Şubat 2013 tarihinde ise, “Özal’dan beri teşebbüs içindeyim, ama hepsi akim kaldı. Şimdi akamete uğramaması lazım. Uğrarsa felaket olur. Türkler de şunu bilmeli: Başarısızlık orta ve üst düzeyde savaş, isyan ve kaos demektir. Hepimizin hayatı söz konusudur. Şimdiye kadar yaşadıklarımız devede kulak kalır. Kesin başarı hedefiyle sonuçlanması lazım” dedi. 
 
‘VEKİL OLMASANIZ, SİZİ DE ALACAKLAR’
 
Yürütülen sürecin yasal zemine kavuşturulması gerektiğinin altını çizen Öcalan, 18 Mart 2013 tarihli görüşmede, “Şimdi bizim burada yaptığımız işin bir hukuka ihtiyacı var. Nedir o? Parlamento bir yasa çıkaracak. Avukatlarımın otuzdan fazlası tutuklu. Siz vekil olmasaydınız, sizi de alacaklardı belki. Bununla ne demek istiyorum? Yaptığımız işin hukuki bir güvencesi olmalıdır. Ben de bu isyanı sonlandıracak kişiyim. Bu nedenle parlamentonun beni nasıl tanımlayacağı önemlidir. 
 
TÜRK-KÜRT SAVAŞI DAYATILIYOR
 
PKK Lideri, AKP’nin "reform paketi" hazırladığı dönemde 17 Ağustos 2013 tarihinde yapılan görüşmede, “AKP şimdi tek taraflı paket hazırlıyor. Bunun nihai sonucu çatışmadır. Sayın Başbakan, çözümü değil, çözümsüzlüğü; barışı ve silahsızlanmayı değil, büyük savaşı dayatmış olursun. Türk-Kürt savaşını dayatıyorlar” uyarısında bulundu. 
 
YA MÜZAKERE YA KAOTİK ÇATIŞMA
 
AKP’nin gerekli adımları atmayarak, çözümsüzlük politikalarına başvurduğunu belirten Öcalan, 14 Ekim 2013 tarihli görüşmede, anlamlı müzakereye geçilmemesi durumunda çatışmanın kaçılnılmaz olduğunu söyledi. PKK Lideri, 7 Aralık 2013 görüşmede de sürecin müzakereye evrilmesi gerektiğinin altını çizerek, şunları söyledi: “Son beş yıllık diyalog pratiğimiz müzarekeye evrilmeye dayanmıştır. Eğer müzakereye eviremezsek, anlamlı müzakereye geçmezsek, AKP eğer bununla oyalarsa karmaşık, kaotik, her tarafa giden ve yayılan bir çatışma ortamı doğar. Bu uyarıyı son defa yapıyorum. İkinci bir Suriye kaçınılmaz olur. Ya birlikte bunu geliştireceğiz ya da dört koldan çatışma başlar. Ya anlamlı müzakere ya da karmaşık kaotik çatışma.” 
 
‘SİZİ DE REHİNE OLARAK ALACAKLAR’ 
 
Öcalan, verilen sözlerin tutulmadığını dile getirdiği 7 Şubat 2014 tarihinde, İmralı Heyeti’ne şu uyarılarda bulundu: “Hasta arkadaşları en başından bırakmaları gerekiyordu. Sözlerine sadık değiller. Ben açlık grevine son verdiğimde bunu yapmaları gerekiyordu. Biz elimizdeki esir askerleri de bıraktık, ama onlar bu hastaları da bırakmadılar. İsrail bir askeri için bin Filistinliyi bırakmıştı. Bu hastaları da, diğerlerini de rehine olarak tutuyorlar. Bu ahlaksızlıktır. Yakında sizi de rehine olarak alabilirler. Türkiye karışacak, ben ne yapayım. Siz de uyanık olun, tedbirinizi alın.”
 
‘FAŞİZM DAYATILIRSA SAVAŞ BAŞLAR’ 
 
AKP’nin “İç Güvenlik Paketi”ni yasallaştırdıktan sonra İmralı Adası’nda yapılan 27 Şubat 2015 tarihli görüşmede Öcalan, "Güvenlik yasası çıkarsa, en çok onlara zarar verir. AKP otoriterleşmek isterse, kendini bitirir. Faşizmi dayatırsa, savaş başlar” uyarısında bulundu.
 
MA / Özgür Paksoy