Kav: 2017'de kadınlar baskılara direnişle cevap verdi 2017-12-30 09:01:51 İSTANBUL - 2017'de kadın cinayetlerinde artışın olmasının yanında niteliklerinin de değiştiğini dile getiren KCDP Genel Temsilcisi Gülsüm Kav, "Kadınlar, kendi haklarına yönelik her türlü şiddet ve baskıya 2017 yılında direnerek cevap verdi" dedi.  Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun (KCDP) verilerine göre, 2017 yılının ilk 11 ayında 365 kadın öldürüldü. Platformun Genel Temsilcisi Gülsüm Kav, 2017 yılını kadınlar açısından değerlendirdi. 2017'de kadın cinayetlerinde artışın olmasının yanında niteliğinin de değiştiğini dile getiren Kav, “Çocuklarının gözü önünde öldürülen Emani, yakılarak, kezzap atılarak öldürülen kadınlar oldu. Lise öğrencileri öldürüldü. Ateşli silah ile öldürme oranı arttı. Lise öğrencisi Helin Palandöken, pompalı tüfekle öldürüldü. Bu cinayetler, daha önce görmediğimiz, OHAL rejiminin etkisiyle oluşmuş, yeni semptomlar diye düşünüyorum” dedi.    ‘DAHA ÖNCE RASTLAMADIĞIMIZ DURUMLAR OLDU’    Fatih’te çocuklarını öldüren Nezir T.’ olayını hatırlatan Kav, “Neriman boşanmak isterken, eşi Nezir T. boşanmasın diye çocuğunu öldürdü. Neriman gibi evladını kaybetmiş kadınlar var. Bence bu da daha önce rastlamadığımız bir durum. Olay, belki kadın cinayeti değil, çocuk cinayetiydi; ama kendisinden boşanmak isteyen eşini durdurmak için işlenmiş olan bir çocuk cinayetiydi. Bunlar daha önce görülmemiş türden olgulardır” ifadelerini kullandı.   ‘KADINLARIN TEK CAN SİMİDİ 6284 YASA’    6284 Sayılı Aile ve Kadına Yönelik Şiddetin Korunması Yasası’na yönelik saldırıların da olduğunu dile getiren Kav, “Kadınların, hayatta kalmak için tek can simidi olan yasanın da elinden alınmaya çalışıldığı dönemler geçiriyoruz. Elbette ki bu mümkün değil. Bu yasa, bizim temel hakkımız. Devlet bu yasayla kadınlar korumakla yükümlü; ama korumuyor” dedi. Kadınların koruma altındayken ya da koruması bittiğinde öldürüldüklerini söyleyen Kav, buna örnek olarak da Van’da sistematik işkenceye maruz kaldığı ve bu yüzden uzaklaştırma cezası verilen eşi Esat Dinç tarafından öldürülen Şehriban Dinç olayını verdi. Kav, “Bu yasaya rağmen zaman zaman kadınların koruma altında da öldürüldüğünü görüyoruz. Kadın koruma altından çıktığı gün erkek gidip öldürüyor. Bu haliyle bile kadının koruma altında olması yine caydırıcı olabiliyor. O nedenle ne kadar kritik olduğunu ne kadar hayat kurtarıcı olduğunu buradan da görebiliriz. Bu olaylar, koruma kararlarının daha uzun süreli verilmesi, bittiğinde sürenin hiç boşluk bırakılmadan derhal yenilenmesi gerektiğini bize gösteriyor” diye konuştu.    ‘FATURA HEP KADINLARA KESİLİYOR’   Kadına yönelik şiddetin ortadan kalkmasının demokratik, barışçıl ve eşitlikçi bir toplumda mümkün olacağını dile getiren Kav, İstanbul Sözleşmesi'nde bunların mevcut olduğunu dile getirerek şöyle devam etti: “Şiddet çok bütünsel ele alınması gereken bir mesele. Çok ciddi bir şekilde kadınların hayatlarına yansıyor. Türkiye’de özel alanda uygulanan ve bizim durdurmak için mücadele ettiğimiz şiddet kamusal alana yayılıyor. Biz, kadınları yakınlarındaki erkeklerden şiddet görmesini önlemeye çalışırken, kadınlar kamusal alanlarda, ulaşım araçlarında, parklarda hiç tanımadıkları erkekler tarafından da şiddet görür hale gelmiş durumda. Bütün olağanüstü hal şartları, savaşlar, ekonomik krizler, zaman zaman doğal felaketler de hep kadınlara fatura edilir. Türkiye’de de şu an yaşanan o. OHAL şartlarını en ağır biçimde yaşayan kadınlar oluyor.”    'BASKILARA DİRENİŞLE KARŞILIK VERİLDİ'   Kadınların kendi haklarına yönelik her türlü şiddet ve baskıya 2017 yılında direnerek cevap verdiğini dile getiren Kav, “OHAL şartlarında hiçbir dinamiğin yapamadığı büyük yürüyüşleri, kadınlar yaptı. Önemli anma günlerinde, gerek yaz gününde kıyafetime karışma eylemleriyle, akşam yürüyüşleriyle sokaklarda oldular" dedi.    'DÜNYANIN HER YERİNDE SOKAKTAYDILAR'   2017'de sadece Türkiye'de değil, dünyada da kadınların sokakta olduğunu vurgulayan Kav, “Dünya çapında Trump’a karşı kadınlar eylemler yaptı. Arkasından tacize karşı sessiz kalınmama eylemi başlatıldı ve bütün dünyaya bu eylemler yayıldı. Polonya’da kürtaj hakkına müdahaleye karşı kadınlar büyük yürüyüşler yaptı. Suudi Arabistan’da ceza alacağını bile bile kadınlar araba kullanarak o hakkı elde etti. Ortadoğu’da IŞİD gibi kadın düşmanlığına direnen kadınlar oldu. Bu açıdan her bölgede kadınlar kendi rollerini çok iyi oynadı. Kimse kadınların direnişine ve eylemlerine bu sene için bir şey diyemez. O açıdan da önemli bir mücadele yılı geçirdiğimizi düşünüyorum” diye konuştu.    'KADINLARIN ÖLDÜRÜLMEDİĞİ BİR SENE DİLİYORUM’   2017'de uluslararası sözlük olan Merriam-Webster'de yılın sözcüğünün "feminizm" kelimesinin seçildiğini belirten Kav, kadınlara, "2018’i de feminist mücadele yılı yapalım. Madem yılın sözcüğü feminizm seçildi, bize düşen de önümüzdeki yılı feminizm yılı yapmaktır. Böyle bir mücadele bekliyorum 2018’den. Daha yeni daha modern haklarımız için mücadele edeceğimiz seneye ve kadınların öldürülmediği bir seneye kavuşmayı diliyorum” diye seslendi.