Talana bastonlu direniş: Doğamız satılık değil 2022-04-18 09:02:37 ADIYAMAN - Kömür beldesinde mermer ocağına karşı bastonuyla direnen 72 yaşındaki Aşhan Aslan ve beraberindeki kadınlar, “Bastonlarımızla onları durduracağız. Doğamız satılık değil” diyerek kararlılıklarını yineledi.  Adıyaman'ın Kömür beldesine bağlı Serintepe (Malê Berdıh) Mahallesi’nin kırsal alanında MEDOS maden şirketi tarafından planlanan mermer ocağına karşı direniş 13 gününde. Şantiye yolu için bölgeye gelen iş makineleri, kadınlar öncülüğünde durdurularak, çalışmaların önüne geçildi. Jandarmanın engellemelerine rağmen alanda tepkilerini sürdüren 20 mahalleli, 13 Nisan’da biber gazlı saldırının ardından gözaltına alındı. Aynı gün serbest bırakılan mahalleliler geri adım atmayarak, doğa talanına karşı direnmekte kararlı.  Sabahın erken saatlerinde oruçlu olmalarına rağmen yola koyulan kadınlar, iş makinelerinin bölgeye girişine izin vermiyor.    YAŞAM ALANLARI İÇİN DİRENİYORLAR   Direnişe öncülük eden kadınlardan Gönlü Bozkurt (75), ilerleyen yaşına rağmen her gün patika yollardan geçerek, direnişteki yerini alıyor. “Burası bizim” diyen Bozkurt, “Kimseye vermiyoruz. Buradan odun topluyoruz, hayvanlarımız otlanıyor. Burası hem geçim kaynağımız hem de çocuklarımızın oyun alanı. Neden burayı verelim? Bizi öldürmeden burayı elimizden alamazlar. Maden olursa zaten öleceğiz. Çadır kurarız, burada yatarız ama vermeyiz. Hayvancılık dışında elimizde başka geçim kaynağı yok. Burada maden ocağı açılırsa kimse tozdan duramaz. Köyde penceremizi dahi açamayacağız” diye belirtti.    TEK GEÇİM KAYNAKLARI    Mermer ocağının yapılmak istendiği yerde binlerce yıldır yaşadıklarını belirten 70 yaşındaki Hanım Karataş, madenle birlikte çocuk ve torunlarının bu toprakları terk etmek zorunda kalacağını söyledi. Bu toprakların kendilerine miras olduğunun altını çizen Bozkurt, “Geçim kaynağımız tütündü ancak engellediler ve elimizden aldılar. Sadece hayvancılık kaldı. Bunu kabul etmiyoruz. Buradan topladığımız kuru odunlar ile çocuklarımızı okutuyoruz. Burası çocuklarımızın geleceği. Mermer ocağı için rızamız yok. Olumsuz bir şey yaşanmadan vazgeçsinler” çağrısında bulundu.    SUYUN TADI DEĞİŞECEK    Maden ocağı ile birlikte içtikleri suyun tadının dahi değişeceğine dikkati çeken 70 yaşındaki Hatun Sözer, toprağın kendileri için kutsal olduğunu belirtti. Akşam yedikleri yemeği bu topraklar sayesinde kazandıklarını ifade eden Sözer, “70 yıldır bu topraklar üzerinde yaşıyorum. Havamız kirlenecek. Bu toprak bize yemek ve su veriyor. Şirketlerin doğamızı talan etmesini istemiyoruz. Onlar para kazanmak için bu kadar insanın evini yıkıyor. Doğamız satılık değil. Oruçluyum, konuşurken zorlanıyorum. Doğamızı korumakta ibadettir. Burada maden ocağı yapılmasına izin vermeyeceğiz” diyerek tepki gösterdi.    TALANA BASTONLU DİRENİŞ    Elinde bastonu ile her gün direniş alanının yolunu tutan 72 yaşındaki Aşhan Aslan da, ölene kadar topraklarını koruyacaklarını kaydetti. “Toprağımızdan başka elimizde bir şey kalmadı, ona da sahip çıkacağız” diyen Aslan, devamında şunları söyledi: “Toprağımızı kimseye vermeyeceğiz. Buraya mermer ocağı yapılmasına izin vermeyeceğiz. Burası bizim evimiz. Toprağımız için canımızı vermeye hazırız. Bastonlarımızla onları durduracağız. Huzurumuzu bozanlara huzur yok. Burada mutluyuz. Burada büyüdüm yaşlandım, torunlarım da burada büyüsün istiyorum. Çocuklarımı burada otlattığım hayvanlarla üniversiteye gönderdim.”    ÖNCE TÜTÜN ALINDI    Direnişe bir eli felçli olmasına rağmen engelli kardeşiyle birlikte katılan 55 yaşındaki Hatun Bozkurt (55) ise, şöyle seslendi: “Bu ısrarınızdan vazgeçin. Bu alan, mahallelinin tek geçim kaynağı. Ocağın yapılmaması için günlerdir işimizi gücümüzü bırakıp burada direniyoruz. Buradan topladığımız odun ve otlattığımız hayvanlarla çocuklarımızı büyütüp, okutuyoruz. Bir mutfak tüpü dahi almakta zorlanıyoruz. Her şey çok pahalı. Burası olmadan yemek bulamayız. Ramazan ayında yapılan bu zulmü Allah kabul etmeyecektir. Günahtır, Allah'tan korksunlar. Bu ısrarlarından vazgeçsinler. Kardeşim felçtir, tansiyon hastası ama sabahtan akşama kadar burada hayvan otlatıyor. Sakat haline rağmen burada hayvan otlatıyor. Burası olmadan kardeşim hayvanları nereye götürecek? Doğamız kimseye para olmasın. Yetkili, bunu durdurabilecek kim varsa hepsine sesleniyoruz; Allah için bunu durdurun. Gece gündür buradayız, yorulduk, artık yeter. Tütünümüzü aldılar ama doğamızı vermeyeceğiz.”     MA / Emrullah Acar