Kadınlar Danıştay’ın kararına karşı sokakta 2022-07-19 21:09:38   HABER MERKEZİ- Danıştay’ın İstanbul Sözleşmesi’ne dair iptal kararını tanımadıklarını dile getiren kadınlar, “Sözleşmenin her bir maddesi artık her birimiziz” diyerek, sokak ve meydanlarda mücadele etme çağrısı yaptı. Danıştay’ın İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılmasını iptaline yönelik verdiği ret kararına karşı kadınlar alanlara çıktı. İSTANBUL Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, Danıştay’ın kararına karşı Kadıköy’de bulunan Beşiktaş İskelesi’nde bir araya gelerek protesto etti. Eylemde, “Hukuksuz kararı tanımıyoruz! İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz” yazılı pankart taşındı. Eylemde, “İstanbul Sözlemesi yaşatır”, “Asla yalnız yürümeyeceksin” ve “ Direne direne kazanacağız” şeklinde sloganlar atıldı. ‘SİYASİ BİR KARAR’ Burada söz alan KCDP Genel Sekreteri Fidan Ataselim, kadın cinayetlerine karşı sokakta ve adliye saraylarında olduklarını ifade etti. Devlet ve iktidarın sorumluluklarını yerine getirmediğini, kadın düşmanlığı yaptığını ve LGBTQ+lara karşı nefret söylemlerinde bulunduğuna işaret eden Ataselim, buna karşı sokak ve meydanlarda buluştuklarını dile getirdi. Ataselim, “Danıştayın tek adama ‘her şeyi yapamasın’ demesini isterdik. Siyasi bir karar ile karşı karşıyayız” dedi. ‘HER BİR MADDESİYİZ’ Sözleşmeye dair Danıştay’da görülen davanın duruşmalarına dikkat çeken Ataselim, yüzlerce kadın ve avukatın Danıştay’a Anayasayı anlattığını ifade etti. Ataselim, “Hukuk yoluyla engellenebilirdi. Siyaseten bunun da önüne geçtiler. Her gün verdiğimiz yaşam ve toplumsal mücadelemizle bu gerçekliği biliyoruz. Bütün toplum da biliyor. Her gün kadınların vahşice katledilmesinin İstanbul Sözleşmesi engeller. Ancak bütünlüklü uygulanırsa kadınların katledilmesini engeller. Onlar kararlıysa her gün ölüm ile burun buruna olanlar olarak biz daha da kararlıyız. Bundan sonra bize düşen bu mücadeleyi daha da örgütlü bir şekilde sürdürmek. Bütün meydan ve sokaklarda bizleri görmeye devam edecekler. Örgütlü politik bir güç olarak bizi görmeye devam edecekler” diye konuştu. Danıştay’ın kararını tanımadıklarını vurgulayan Ataselim, “Sözleşmenin her bir maddesi artık her birimiziz. Daha fazla direnme zamanı. Siyasi iktidarı göndermek için örgütlü bir şekilde mücadele edeceğiz” ifadelerini kullandı. SOKAĞA DAVET Eylemde söz alan Sosyalist Kadın Hareketi üyesi Tüğen Gümüşay da, “Ne yasalarını ne adaletlerini tanımıyoruz ve güvenmiyoruz. Biz sadece cesareti ile buraya gelen kadınlara güveniyoruz. Biz kadınlar olarak istediğimiz özgür ve eşit yaşamı kuracağız. İstanbul Sözleşmesini bir araya gelerek geri getirebiliriz. O yüzden bir kez daha herkesi sokak ve meydanları boş bırakmamaya ve eylemlerle sokakları yankılamaya devam etmeye davet ediyoruz” şeklinde konuştu.  İZMİR İstanbul Sözleşmesi Yaşatır İzmir Kampanya Grubu da, İstanbul Sözleşmesi'nin fesih kararının iptali için açılan davanın Danıştay tarafından reddedilmesine ilişkin Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde basın açıklaması düzenlendi. "Vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz" pankartının açıldığı açıklamada sık sık "Sözleşme bizimdir vazgeçmiyoruz", "Kadın cinayetleri politiktir", "Katledilen kadınlar isyanımızdır" ve "İstanbul Sözleşmesi Yaşatır" sloganlarını atıldı.  Kadınlar adına basın açıklamasını Berfin Büyükertaş okudu.  ‘KARAR MEŞRU DEĞİL’  Tek bir adamın verdiği bu kararı tanımadıklarını ilk günden itibaren sokaklarda, meydanlarda haykırdıklarını vurgulayan Büyükertaş, kadınlar ve toplum nezdinde bu kararın hiçbir meşruiyetinin olmadığını söyledi. Bu kararları verenlerin kadın cinayetlerinin faili olduğunu, tacizi, tecavüzü, erkek şiddetini desteklediğini belirten Büyükertaş, "İstanbul Sözleşmesi feshedildiğinden beri katillerin ne denli cesaret aldığını, mahkemelerde çıkıp 'İstanbul Sözleşmesi iyi ki feshedildi' diyen katil Cemal Metin Avcı’dan biliyoruz. Yine Pınar Gültekin davasında katile haksız tahrik indirimi verilmesinden biliyoruz. Deniz Poyraz’ın katilinin polis tarafından abicim diyerek korunmasından, 1 senede mahkemede bir arpa boyu yol alınmamasından biliyoruz" dedi.  'KADIN DÜŞMANISINIZ' İktidarın kadınlara, LBGTİ+‘lara, çocuklara savaş açtığını altını çizen Büyükertaş, "Çocuk istismarcılarının her geçen gün artması, bana bir şey olmaz diyerek sahip oldukları cesaret sizlerin eseridir. Kabul etmiyoruz, İstanbul Sözleşmesi’ni savunmaktan vazgeçmiyoruz. İhtiyaç olmasına rağmen kadın sığınma evi açmayan, hatta var olanları bir bir kapatan, kadınları aile içi şiddete mahkum etmek isteyen, şiddete boyun eğmeyip gittiğimiz karakollardan bizleri evlere gönderen bir iktidarsınız. Bizleri yoksullukla, şiddetle, tacizle cezalandırmaya, haklarımızdan vazgeçemeye zorlamanızı kabul etmiyoruz. Bizlerin yaşamları sizlerin korunaklı adliye salonlarınızdan, saraylarınızdan verdiğiniz kararlara bağlı olmayacak. Mücadelemizden, ısrarımızdan, inadımızdan asla vazgeçmiyoruz.Katillere verdiğiniz göstermelik cezaları, bize layık gördüğünüz şiddet dolu evleri kabul etmiyoruz. Yaşamını savunmak için özsavunma uygulayan Çilem’i, sokakta yürürken samuray kılıcıyla katledilen Başak Cengiz’i, katillerini türlü oyunlarla aklamaya çalıştığınız Şule Çet’i, ölmek istemiyorum çığlıklarını duyduğumuz Emine Bulut’u unutmuyoruz" ifadelerini kullandı.  KCDP DE EYLEM YAPTI Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu ise karara ilişkin aynı yerde basın açıklaması yaptı. "Hukuksuz kararı tanımıyoruz. İstanbul Sözleşmesinden vazgeçmiyoruz" pankartının açıldığı açıklamada sık sık "Danıştay kararını al başına çal" ve "Danıştay kararını tanımıyoruz" sloganları atıldı. Basın metnini okuyan dernek üyesi Elif Tunca, "Meclis tarafından imzalanan uluslararası bir anlaşmayı tek bir kişi feshedemez dedik 1 yılı aşkın süredir. Ve konuyu Danıştay’a taşıdık. Danıştay'da görülen davalarda salonlara sığmadık. Buna karşın Danıştay 10'uncu Dairesi, 2’ye karşı 3 oyla Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesine ilişkin açılan iptal davasını reddetti. Yani tek bir kişinin uluslararası bir sözleşmeden imzayı geri çekebilmesini hukuka uygun buldular. Biz bu hukuksuz kararı tanımıyoruz. İstanbul Sözleşmesi'ni uygulatacağız" diye konuştu.    EĞİTİM SEN GENEL MERKEZİ’NDEN AÇIKLAMA Konuya ilişkin yazılı açıklama yapan Eğitim Sen Genel Merkezi ise, "Kadınlara Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi’nden 20 Mart 2021 tarihinde Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile çekilme kararına karşı sendikamız Eğitim Sen’in de içinde olduğu yüzlerce dava açılmış, 19 Temmuz 2022 tarihinde ise Danıştay 10. Dairesi tarafından İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmeye ilişkin Cumhurbaşkanı kararının iptali istemi oy çokluğuyla reddedilmiştir. Meclis’te oy birliği ile kabul edilen İstanbul Sözleşmesi’nden tek kişilik Cumhurbaşkanı kararı ile çıkılamaz! Meclis’in iradesi tek kişiye devredilemez! Temel hak ve özgürlüklere ilişkin uluslararası sözleşmeler böyle yok edilemez! Bu hukuksuz kararı KABUL ETMİYORUZ!" dedi.