‘Yezidler var oldukça Zeynepler direnmeye devam edecek’ 2018-03-14 09:14:56 İSTANBUL – Kadın bedenine yönelik saldırılara tepki gösteren DİK Üyesi Hatice Kavran, “Firavunlar var oldukça Asiyeler, Yezidler var oldukça Zeynepler direnmeye devam edecekler” derken, Antikapitalist Müslümanlardan Hadiye Yolcu ise, “Erk zihniyet, savaşta kadın bedenini teşhir ederek ‘güçlüyüz’ mesajı vermeye çalışıyor” dedi. Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ve himayesindeki Özgür Suriye Ordusu’nun (ÖSO) 54 gündür Efrin’e yönelik saldırı ve bombardımanında 250’yi aşkın sivil yaşamını yitirdi. Çok sayıda çocuk ve kadının öldürüldüğü saldırılarda mezarlıklar da hedef alınıyor. Yine çatışmalarda yaşamını yitiren YPJ ve YPG’lilerin cenazelerine saldırılar gerçekleştiriliyor. Antikapitalist Müslümanlardan Hadiye Yolcu ve Demokratik İslam Kongresi (DİK) Kadın Meclisi Üyesi Hatice Kavran, savaşın kadın bedeni üzerinden yürütülmesine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.   ‘KADININ MÜCADELESİ AŞAĞILANMAK İSTENİYOR’   Kadın bedeninin teşhir edilmesinin bir güç göstergesi olarak görüldüğünü belirten Yolcu, “Erk zihniyet, savaşta kadın bedenini teşhir ederek ‘biz kazandık, güçlüyüz’ mesajı vermeye çalışır. Kadının mücadelesini aşağılamak için bedenini silah olarak kullanır. Çünkü kendini var etme biçimini de yok etme biçimini de kadın üzerinden yaparlar. Kadın bedeni namus olarak görüldüğünden kadın bu yolla küçük düşürülmek istenir. Çünkü bedeni teşhir edilen kadının hem namusu hem canı gitmiştir. Aynı şey erkek bedenine yapıldığında namusu gitmemiş, kadın ise her şeyini kaybetmiş oluyor” diye konuştu.     ‘SAVAŞIN AHLAKI OLMALI’   Savaşın bir ahlakı olması gerektiğini kaydeden Yolcu, “Kutsiyet atfederek baktığınız bir şeyin etik ahlaka uygun olması gerekir. Savaşta biri öldüğünde ölen kişiden hüküm kalkar. O kişi için artık savaş bitmiştir. İslamiyet’e göre bir kişi öldüğünde cenaze aileye teslim edilir. İslam kültürüyle büyüyorsak hakkaniyetli olmamız gerekiyor” dedi. Kadın bedeninin teşhir edilmesinde, din alimlerinin kör, sağır ve dilsiz olduklarını vurgulayan Yolcu, “Düşman olarak nitelendirdiği kişileri kafir olarak adlandırıyorlar. Ve ona her şeyi mubah görüyorlar. Düşmana her şeyi yapmak diye bir ahlak anlayışı yoktur. İslam’da bunun bir örneğini göremezsiniz” diye devam etti.   ‘KADININ SAVAŞMASINA TAHAMMÜL EDEMİYORLAR’   Egemen zihniyetin silahlı mücadelede kadını görmek istemediğine dikkat çeken Yolcu, “Onlara göre kadının sosyal hayatta yeri yok. Kadına yer biçiyorlar. Kadını hiçbir yerde görmek istemiyorlar. Sadece evde olmasını istiyorlar. Evinde de baba, koca ve abi var. Dolayısıyla yine birinin tahakkümü altında kalıyor. Kadının kendi başına iş yapıyor olması onları endişelendiriyor. Mücadelenin içinde olan bir kadın da kendi iradesiyle savaşa gitmiştir. ‘Kadın elinin hamuruyla neden meydanlarda, neden savaşta?’ diye düşünüyorlar. Buna tahammül edemiyorlar, bastırmaya çalışıyorlar. Kendilerince erkeğin işine karışan kadını cezalandırmak istiyorlar” ifadelerinde bulundu.   ‘CENAZEYE İŞKENCE, İNSANLIK DIŞIDIR’   Cenazelere yapılan işkencenin insanlık dışı olduğunu belirten DİK Üyesi Hatice Kavran ise, işkenceyi yapanların vicdansız ve insanlıktan yoksun olduğunu söyledi. Vicdan ve aklın insanı vahşi doğadan ayıran iki temel unsur olduğunun altını çizen Kavran, “Sözcük anlamı selamet, barış olan bir din, böylesi bir vahşeti şiddetle reddetmiş, yasaklamıştır. Yaşatma üzerine inşa edilmiş bir dinde asla ölü bedene işkence ya da teşhir söz konusu değildir. Hz. Muhammed döneminde yapılan savaşlarda bırakın cenazelere işkence etmeyi savaş esirlerine kötü muamele kesinlikle yasaklanmıştır. Üstelik bu sadece Hz. Muhammed’in tebliğcisi olduğu dinde değil, ilahi kaynaklı bütün dinlerde böyledir. Kutsal kitaptaki 10 emir öğretisine baktığımızda aynı emir ve yasaklar söz konusudur” diye konuştu.   ‘İNANÇ, YERİNİ İKTİDAR KUTSİYETİNE BIRAKMIŞTIR’   İnanç kutsiyetinin yerini iktidar kutsiyetinin aldığını belirten Kavran, “İslam dininin yerine, iktidarlarını din edinenler kendi dinlerinin emirlerini yerine getirmeye başladılar ve iktidarlarını sürdürmek için ne gerekiyorsa yapıyorlar” ifadesinde bulundu.   ‘KADININ KARŞISINDA ACİZLER’   Kadın bedeninin teşhir edilmesinin, kadının mücadelesi karşısındaki acizliği gösterdiğine dikkat çeken Kavran, “Egemen zihniyet bu acizliğini gizlemek için dini kavramların toplumdaki etkisinden faydalanmakta. İşkence ederek toplumda korku yaratmaya çalışmaktadır” diye devam etti.   ‘İSLAM ÖLÜYE SAYGIYI ÖĞÜTLÜYOR’   İslam dininde ölüye saygı gösterilmesinin öğütlendiğini vurgulayan Kavran, şöyle devam etti: “Hz. Muhammed yakınından geçen Yahudi cenazesi karşısında ayağa kalkar ve başsağlığı dileklerinde bulunurken; Muhammedin ümmeti olduğunu söyleyenler ölü bedenlere işkence yapıyorlar. Yezid zihniyeti, IŞİD zihniyeti yaptıklarını İslamiyet adına yaptıklarını söylüyorlar. Ancak İslam’ın kitabı Kuran’a apaçık aykırı uygulamalarla varlıklarını sürdürmeye çalışıyorlar. Çünkü tek amaçları iktidar olmaktır.”   Mücadeleci kadınların öldükten sonra bile direnmeye devam edeceklerinin altını çizen Kavran, “Yapacakları hiçbir zulüm kadın direnişini kıramayacaktır. Firavunlar var oldukça Asiyeler, Yezitler var oldukça Zeynepler direnmeye devam edecekler” dedi.