Palandöken davasında tanıklar dinlendi: Yerdeyken de ateş etti 2018-03-14 17:25:57 İSTANBUL - Helin Palandöken'i öldüren Mustafa Yetgin hakkında açılan davanın duruşması görüldü. Olay anını anlatan tanıklar, "Mustafa Yetgin Helin'e ateş etti. Helin yere düştükten sonra tekrar geldi ve Helin yerdeyken bir el daha ateş etti" dedi. İstanbul’un Pendik ilçesinde 13 Ekim 2017’de lise öğrencisi Helin Palandöken’i öldüren ve 2 kişiyi de yaralayan Mustafa Yetgin’in, “tasarlayarak kasten öldürme”, “kasten öldürmeye teşebbüs” suçlaması ile yargılandığı davanın duruşması Anadolu Adliyesi 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Tutuklu sanık Mustafa Yetgin ve tutuksuz sanık Halis Can Dağıstan’ın katıldığı duruşmada, Palandöken’in ailesi ve avukatları hazır bulundu. İstanbul Kadın Meclisleri başta olmak üzere çok sayıda kadın hakları savunucusu da duruşmayı takip etti.   'KOLİDE BIÇAK VE SİLAH VARDI'   Kimlik tespitiyle başlayan duruşmada ilk olarak tutuksuz sanık Halis Can Dağıstan’ın savunması alındı. Mustafa Yetgin'i 3 yıldır tanıdığını, Helin Palandöken ile de Yetgin aracılığıyla tanıştığını belirten Dağıstan, “Olay günü, Mustafa Yetgin bana, 'Alper ve babasını okuldan alacağım aracın var mı?’ diye sordu. ‘30 bin lira para alıp gideceğim buradan’ dedi. Bu sözlerinin ardından Mustafa’nın evine gittim. Sırt çantası vardı ve yanında bir koli vardı. ‘Kolide ne var dedim’ bir şey söylemedi. Bir saat bekledik. Gelmediler. Okul dağılmaya başladı. Telefonla konuştu. Tören çıkışıydı çok öğrenci vardı. ‘Dur’ dedi. Kolinin içinden silah çıkarttı. ‘Kuru sıkı’ dedi bana. Bir iki adım attı silah sesi geldi. Birkaç arkadaşımı aradım. ‘Ne yapacağımı bilmiyorum’ dedi. Aklıma arabadaki koli geldi. Koliye baktım. Kolinin içinde iki tane bıçak vardı, kuru sıkı vardı. Sonra karakola gittim ifade verdim” dedi.   ZANLIDAN BİLİNDİK İFADELER: SEVİYORDUM!    Dağıstan’ın ardından Mustafa Yetgin’in savunmasına geçildi. Yetgin’in yazılı ifadesini mahkeme başkanı okudu. Yetgin, “Helin’i çok seviyordum, 3 yıldır kendisini seviyordum. 2017 Haziran’da görüşmeme kararı almıştık. Daha sonra Helin’in görüşmeme konusunda kararlı olduğunu öğrendim. Ben ise onu çok sevdiğimden ondan vazgeçmek istemedim” sözleriyle bilindik ifadeler kullandı.    Yetgin, "pişmanlık" ve "sevgi" kılıfına sığınarak kendini aklamaya çalıştı.    'BURADAKİ CEZA ÖRNEK CEZA OLSUN’   Yetgin’in savunmasına itiraz eden baba Nihat Palandöken, “Hepimizin evladı var. Savcının da hakimin de evladı var. Benim bir evladım gitti bir çocuğum öldü. Burada öyle bir ceza çıksın ki örnek olsun. Kimse bir daha başka birinin canını almasın. Ciğerim yanıyor” dedi.    TANIK: YERDEYKEN BİR TANE DAHA SIKTI   Tanıkların dinlenmesiyle devam eden mahkemede ilk olarak Mustafa Günerhan dinlendi. Günerhan, "Aracımla giderken önümdeki kırmızı araba durdu. Aracın içinden indi ve kıza silah sıktı ve oradaki gençlere de sıktı. Kız yerdeyken kıza bir tane daha sıktı. Kız can çekişiyordu. Vuran kişi okula doğru girdi” diye konuştu.    'HELİN'İN VUCUDUNA DÖRT MERMİ İSABET ETTİ'   Tanıkların dinlenmesinin ardından söz alan Helin Palandöken’in avukatı Emrah Daylan, "Halis Can ve Mustafa, Helin’i planlayarak, tasarlayarak öldürmüştür. Aracın içinde silahına mermi koydu bunu Halis Can da görmüştür. Okula giden Mustafa kendisini kesmek istiyorsa keserdi, yalandan çizik atmıştır. Yangın merdivenine giderek yalandan havaya ateş açmıştır. Sanık tiyatro sergilemektedir. Olay yerine gelen polisler sanığı kelepçelemediler. Helin’in vücuduna isabet eden bir mermi karaciğerine saplanmıştır. İkinci mermi de kolunu parçalamış. 3’üncü mermi de kalça kemiğini parçaladı. 4’üncü mermi de cilt altına girerek parçaladı. En ez 4 el ateş edilmiştir Helin’e. Sanık Mustafa Yetgin’e ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmesini ve sanık Halis Can Dağıstan’ın da tanıklar beyanı da dikkate alınarak tutuklanmasına ve cezalandırılmasına karar verilmesini istiyoruz. Herhangi bir indirimin uygulanmasını istemiyoruz” dedi.      DURUŞMA ERTELENDİ   Avukatların savunmasının ardından karar veren mahkeme, sanıklara savunma yapmaları için ek süre vererek, duruşmayı 11 Mayıs'a erteledi.