'HPV aşısının 26 yaşından sonra koruyuculuğu düşük, tarama şart' 2022-08-05 09:29:57   ANKARA - Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Irmak Saraç, 26 yaşından sonra yapılan HPV aşılarının koruyuculuğunun düşük olduğunu belirterek, kadınların 30 yaşından itibaren mutlaka rahim ağzı kanser taraması yaptırmalarını önerdi.   Dünya genelinde meme kanserinden sonra kansere bağlı ölümler içinde ikinci sırada yer alan rahim ağzı kanserinden korunmanın yolu olsa da, Türkiye’de erişimi oldukça zor. Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) verilerine göre tüm dünyada her yıl yaklaşık 500 bin rahim ağzı kanseri vakası görülüyor. HPV virüsünün neden olduğu kanserden korunmanın en etkili yolu da erken yaşta yapılan HPV aşısı. Ancak 107 ülkede rutin aşı takvimine dahil edilen HPV aşısı, Türkiye’de ücretli ve 3 dozu yaklaşık 3 bin TL. Çocuk yaşta yapılması önerilerin HPV aşısını kadınlar genelde paralarını kazanmaya başladıktan sonra yaptırabiliyor. Ancak yaş ilerledikçe aşının koruyuculuk oranı da düşüyor.   Konu hakkında Mezopotamya Ajansı’na (MA) değerlendirmelerde bulunan Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Irmak Saraç, aşı olsun olmasın 30 yaşındaki tüm kadınların kanser tarama testlerini yaptırmalarını önerdi. Rahim ağzı kanseri tarama testleri 2014 yılından bu yana Aile Sağlığı Merkezleri (ASM) ve Kanser Erken Teşhis, Tarama, Eğitim Merkezleri’nde (KETEM) yapılıyor.   ‘VİRÜSLE KARŞILAŞMADAN AŞI YAPILMALI’   HPV’den korunmak için eğitimin önemine dikkati çeken Saraç, bulaşma yollarından korunmaya yönelik eğitimin en erken yaşlarda okullarda verilmesi gerektiğini kaydetti. Bunun yanı sıra aşının da çok önemli olduğunun altını çizen Saraç, “Ne kadar erken yapılırsa o kadar iyi. Çalışmalar, 15 yaşında yapılanlarla 18 yaşında yapılanlar arasında bile koruyuculuk farkının olduğunu gösteriyor. Dolayısıyla hedef, virüsle hiç karşılaşmadan bu aşının yapılması olmalı. Şu anki bilgilerimize göre 15 yaş altında 2 doz 15 yaş üstünde 3 doz halinde uygulanıyor” dedi.   Dünya Sağlık Örgütü’nün, yakın zamanda aşı oranlarının azaltılabileceğine dair bir bilgilendirme yazısı paylaştığını ancak henüz rutin aşı programının değişmediğini dile getiren Saraç, “26 yaşına kadar aşı öneriliyor. Ancak ne kadar erken yapılırsa koruyuculuğu o kadar iyi” bilgilerini paylaştı. 26 yaşından itibaren aşının herkese önerilmediğini de ifade eden Saraç, “Belli bir risk grubundaysa ya da kişi kendisini risk grubunda görüyorsa yapılabilir. Ama koruyuculuğunun düşük olduğunun söylenmesi gerekiyor” diye aktardı.   ‘ÇOCUKLUK ÇAĞI AŞILARI ARASINA ALINMALI’   Aşının maliyetine de dikkati çeken Saraç, “Tek dozu şuan bin TL’ye yaklaştı. Bu maliyeti bireysel olarak karşılayabilenler karşılıyor ama eğer çocukların ailesinde yeterli kadar buna para ayırabilecek durum yoksa çocukluk çağında bu aşı yapılmıyor. Kadınlar kendi paralarını kazanmaya başladıklarında yapıyorlar genelde. Ama o zaman da gecikmiş olunuyor” diye kaydetti.  Tarama programının ilk gündeme geldiği 2014 yılında aşının da programa alma planının olduğunu kaydeden Saraç, “Ama maliyetle ilgili sıkıntılar nedeniyle almadılar. HPV aşısının da çocukluk çağı aşıları arasına alınması gerekiyor tabi. Pek çok Avrupa ülkesinde alınmış durumda. Bizde de böyle planlamanın yapılmasını umut ediyorum” dedi.    TARAMA PROGRAMI KİMLERİ KAPSIYOR?   Aşı hangi yaşta yapılırsa yapılsın kişileri tarama programından çıkarmadığını belirten Saraç, “Tarama programı 30-65 yaş arasındaki tüm kadınları kapsıyor. Evlilik söz konusu değil, bakanlığın yazısında böyle bir ibare yok. Çok iyi işleyen bir tarama programı var. Öncelikli olarak HPV taraması yapılıyor.  Kanserle ilişkilendirilen HPV tipleri bulunursa eş zamanlı alınan örnekten test yapılarak kadınlar yönlendiriliyor. Denetimleri çok iyi yapılıyor.  Pandemi nedeniyle biraz aksadı ama iyi işleyen bir sistem var ve şuan düzene girdi” diye anlattı.   ‘3 YILDA BİR TARAMA YAPTIRMALI’   HPV virüsü tespit edildikten sonra tedavisinin de mümkün olduğunu söyleyen Saraç, HPV virüsünün olması kanser olunacağı anlamına gelmediğini vurguladı. Saraç, şöyle devam etti: “HPV kanserle ilişkilendirilen 14 tip var. Bunlardan 16 ve 18 en fazla ilişkilendirilen tipler. Bu tiplerden herhangi biri de pozitif olsa yüzde 90’ı ortalama iki yıl içerisinde vücuttan bağışıklık sistemiyle birlikte atılıyor. Aslında HPV pozitifseniz iki yıl sonra negatifleşebilirsiniz ve bunun hiç farkında da olmayabilirsiniz. Ama orta ve ileri derecede hücresel değişiklik çıktıysa smearda o zaman biyopsi yapılarak doğrulanır ve sonrasında tedaviye geçilir. Basit bir yöntemle rahim ağzının küçük bir parçasını alarak tedavi yoluna gidiliyor. Bu kadınlar mutlaka ömür boyu taranmaya devam ediyorlar. Normalde 5 yılda bir tarama önerilirken bu kadınlara 3 yılda bir öneriliyor. Tanı aldıkları andan itibaren de önlerindeki 25 yıl boyunca bu taramaları yaptırmaları gerekiyor. Yani bir kadın hayatı boyunca bir kez bile smear testi yaptırmış olsa rahim ağzı kanserinden ölme ihtimali yarı yarıya azalmış oluyor.” HPV’nin erkeklere de bulaşabildiğini dile getiren Saraç, ancak erkekler için bir tarama olmadığından siğil yapmadığı sürece tanı koymanın çok zor olduğunu kaydetti.   ‘MUTLAKA TARAMA YAPTIRIN’   Kadınların 30 yaşından itibaren mutlaka rahim ağzı kanser taramasını yaptırması gerektiğini dile getiren Saraç, “Aile hekimliklerinde ücretsiz olarak yapılıyor. Taramada hücresel değişiklik çıkarsa aile hekimlikleri kadın doğuma sevk ediyorlar. Oraya da gidip gereken tanı testlerini yapıp tedavi gerekiyorsa uygulanması gerekiyor. Ancak bu şekilde rahim ağzı kanserinden korunulabilir” önerilerinde bulundu.   MA / Zemo Ağgöz