İran Konsolosluğu önünde protesto 2022-09-21 15:35:43   İSTANBUL - Jina Mahsa Amini’nin katledilmesini İran Konsolosluğu önünde protesto eden Kadınlar Birlikte Güçlü üyeleri, Amini’nin direnişinin kadınların mücadelesi olduğunu söyledi.    Kadınlar Birlikte Güçlü, Jina Masha Amiini’nin İran'da ahlak polisi tarafından katledilmesini Çağaloğlu’nda bulunan İran Konsolosluğu önünde protesto etti. Polis konsolosluğun önünü ablukaya alırken, protestoya Türkiye’de yaşayan İranlı kadınlar da katıldı. Eyleme Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekilleri Dilşat Canbaz ve Züleyha Gülüm de destek verdi.   Eylemde, "Porê  Mahsa wê faşîzmê bidalqinê!", "Dem dema Azadiya jinane", “Özgürlüğümüz Ellerimizde Mahsa Amini İsyanımızdır” pankartı açılarak, Farsça’da “zhen zhian  azadi”, “Diktatörlük istemiyoruz” , “Khamenei istemiyoruz”, “Mahsa  amini biz arkandayız”, “jin Jiyan azadi”, “Molla rejimi istemiyoruz” sloganları atıldı. "Bir saçının teline canı alındı" dövizi taşıyan iki kadın ise kesilen saçlarını bileklerine bağlayarak, "Hepimiz Amini'yiz” diye slogan attı.   'KATİL MOLLA REJİMİDİR'   Açıklamayı kadınlar adına Rüya Kurtuluş okudu. “Mahsa’nın direnişi ve mücadelesi biz kadınların da mücadelesidir” diyen Kurtuluş, günlerdir dünyanın her yerinde kadınların öfkesi, isyanın büyüdüğünü söyledi. 22 yaşındaki Kürt kadın Amini’nin İran'da Molla rejimi tarafından yönetilen ve “Ahlak Polisi” diye bilinen irşad devriyeleri tarafından katledildiğini belirten Kurtuluş,  “Polis karakoluna götürülen Masha, aynı gece hastaneye kaldırıldı ve oradan da ölüm haberi geldi. Amini'nin başına aldığı darp nedeniyle beyin kanaması geçirmesi sonucu yaşamını yitirdiği kesinleşti. Yani Amini polis tarafından katledildi” ifadelerini kullandı.   KADIN MÜCADELESİ YENİ BİR BOYUTA TAŞINIYOR   Dünyanın her yerinde erkek egemen sisteme ve devlet şiddetine karşı mücadele eden kadınların Amini’nin katledilmesine karşı başta İran olmak üzere sokaklara döküldüğünü belirten Kurtuluş, “Faşist İran rejimini ve kadınların yaşam tarzlarına müdahale eden ahlak polisi gibi kurumları protesto eden gösteriler, yürüyüşler yapılıyor. Kadınlar toplu halde başörtülerini çıkararak, ateşe vererek mücadelelerini yeni bir boyuta taşıyor. İran rejimi ise Kürt halkının yoğun yaşadığı bölgeler başta olmak üzere halkın üzerine ateş açmaya, saldırmaya devam ediyor. Mahsa’nın katledilmesi İran’da 43 yıldır süren dinci ve kadın düşmanı politikaların sonucudur” şeklinde konuştu.   İRAN UZAĞIMIZDA DEĞİL   “İran uzağımızda değil, yanı başımızda” diye konuşan Kurtuluş, sözlerine şöyle devam etti: “Bu topraklarda LGBTİ+ların varlığına karşı düşmanlık geçen hafta sonu devlet desteğiyle sokağa döküldü. Valilik izniyle, RTÜK’ün reklam desteğiyle İslamcı gerici bir güruh ve kendilerine cumhuriyetçi diyen bir başka ırkçı grup bir arada nefret söylemleriyle yürüyüş yaptı. Bu ülkede hakkını aramaya çalışanlara sokaklar yasak, bir kişi daha eksilmemek için meydanlara çıkan kadınlara karşı polis şiddeti, işkence ve taciz var. Ama şeriat propagandası, ırkçılık, nefret söylemi devletin izniyle büyütülüyor. İran çok uzağımızda değil.”   HUKUK BİTTİYSE DİRENİŞ HAKTIR   Tarikatların talep etmesi üzerine İstanbul sözleşmesinin feshedildiğini aktaran Kurtuluş, bir grup erkeğin kendini mağdur baba ilan ederek kadınların nafaka hakkının gasp edilmeye çalışıldığını kaydetti. Aktrollerin hedef göstermesiyle, konserlerin yasaklandığına dikkat çeken Kurtuluş “Sanatçılar, gazeteciler tutuklanıyor. Kadınların sadece aile olduğunda, o şiddet dolu ailelerin içine hapsolduğunda var sayıldığı, LGBTİ+ların varlığının yok sayıldığı bir dayatmanın, bir faşizmin altında her şeye rağmen yaşıyoruz, direniyoruz. İran uzağımızda değil. Bu ülkede hukuk toplumun belirli kesimlerine karşı, kadınlara karşı, LGBTİ+lara karşı düşman hukukuyla işliyor. Hukuk bittiyse direniş haktır” diye belirtti.   JİN JİYAN AZADİ   Yıllardan beri İranlı kadınların, başörtüsü dayatması başta olmak üzere, “şeriat kuralları” adı altında yaşamlarına müdahale eden erkek egemenliğine karşı mücadele ettiklerini dile getiren Kurtuluş, “Zorunlu başörtüsüne karşı mücadele, kadınların bir bütün olarak patriyarkal ve kadın düşmanı rejime karşı mücadelesinin sembolü olmuş durumda. Geçtiğimiz yıllarda dünyaya yayılan ‘beyaz çarşambalar’ bugün bireysel eylemler olmaktan çıkıp kolektifleşiyor. Bugün İran sokaklarından aşina olduğumuz bir ses yükseliyor. Jin, Jiyan, Azadi. Bizler de Türkiye’den İranlı kadınların sesini yükseltiyoruz. Mahsa Amini’nin katili İran Molla rejimidir. Mahsa'nın katili erkek egemen sistemdir. Mahsa’nın ve İranlı kadınların mücadelesi hepimizin mücadelesidir. Jin, Jiyan, Azadi” dedi.   YÜRÜYÜŞ YAPILDI   Açıklamanın ardından Cağaloğlu Caddesi'nden yürüyüşe geçen kadınlar  Sultanahmet Caddesi'ne kadar yürüdü. Yürüyüşün ardından eylem son buldu.