Uca: 4 Kasım'ın temel hedefi özgür kadın varlığıydı 2017-11-03 11:42:58 DİYARBAKIR - Kayyumların atanmasının ardından HDP'ye dönük 4 Kasım operasyonunun birinci yılını değerlendiren HDP’li vekil Feleknas Uca, temel hedefin özgür kadın varlığı olduğunu dile getirdi. Vekilliği düşürülen Tuğba Hezer ise siyasetin erkek rengine döndüğünü kaydetti.  Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekillerine yönelik 4 Kasım 2016’da düzenlenen operasyonun birinci yıldönümünde baskılar katlanarak devam ediyor. Siyasi darbe olarak nitelendirilen 4 Kasım operasyonunda Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş'ın da aralarında bulunduğu 15 HDP’li vekil tutuklandı. HDP’nin 27 milletvekili, bir kısmı birden fazla olmak üzere toplam 67 kez gözaltına alındı. Halen 9 milletvekilli tutuklu bulunuyor. Ayrıca Figen Yüksekdağ, Besime Konca, Nursel Aydoğan, Tuğba Hezer ve Faysal Sarıyıldız’ın vekillikleri düşürüldü. 1 Kasım’da DBP’li belediyelere atanan kayyumların ardından 4 Kasım’da HDP’ye yönelik başlatılan siyasi operasyon en çok kadınları ve elde ettikleri kazanımları hedef aldı.    Hem 1 Kasım hem de 4 Kasım’da alanlarda olan özellikle HDP milletvekilleri Besime Konca’nın zırhlı aracın önündeki tepkisi, yine Feleknas Uca’nın bir kadını gözaltına almak isteyen polise karşı duruşunu gösteren fotoğraf kareleri hafızalardaki yerini koruyor. O dönemde çekilen fotoğraflar aynı zamanda kadınların sisteme karşı gösterdiği büyük bir öfkenin yansıması olarak değerlendirildi. Protesto eylemlerinde aralarında siyasetçiler, kadın kurumlarının aktivistleri ile çok sayıda kişi gözaltına alınmıştı. HDP Diyarbakır Milletvekili Feleknas Uca ve vekilliği düşürülen Tuğba Hezer, kayyumlar ve HDP'ye yönelik operasyonların kadın boyutunu değerlendirdi.    ‘4 KASIM SİYASİ DARBE VE KOMPLOYDU’   4 Kasım’ı siyasi bir darbe ve komplo olarak değerlendiren Uca, siyasi operasyonlarla halkın sesinin kısılmak istendiğini dile getirdi. Uca, siyasi darbenin üzerinden 1 yıl geçmesine rağmen eş genel başkanları Selahattin Demirtaş’ın mahkemeye dahi çıkarılmadığını belirterek, yine bu süre içerisinde Figen Yüksekdağ’ın vekilliğinin düşürülmesine dikkat çekti. Uca, 6 milyon insanın iradesine darbe yapıldığını söyleyerek, “Meclis’te güçlü muhalefet yapan tek parti olan HDP’yi Meclis dışı bırakmak istediler. Onun için eş genel başkanlardan tutalım milletvekillerine, 7 bine yakın parti üye, yönetici ve çalışanını tutukladılar” dedi.   ‘DARBE BAŞARIYA ULAŞMADI’   4 Kasım’da devletin HDP’li vekilleri rehin aldığını söyleyen Uca, “4 Kasım siyasi darbe başarıya ulaşamadı. Her ne kadar eş genel başkanlarımız milletvekillerimiz gözaltına alınıp tutuklatarak, bizi yıldırmaya çalışsalar da çalışmalarımız eksiksiz bir şekilde sürüyor.  Herhangi bir partiye bu şekilde bir baskı uygulanmış olsaydı şimdi çoktan tabela partisi olmuş olurdu. HDP büyük bir başarı ile çalışmalarını büyütüyor. OHAL ve tutuklamalara rağmen alanlarda mücadeleyi yükseltiyor” vurgusu yaptı.    ‘4 KASIM’IN TEMEL HEDEFLERİNDE BİRİ KADINLARDI’   4 Kasım operasyonunun temel hedeflerinden birinin HDP’li kadınların direnişi ve mücadelesi olduğunu ifade eden Uca, “Çünkü tarihte ilk kez HDP’li kadınlar mecliste kadın grubu kurdu. Kadına yönelik her türlü saldırıya karşı meclis grup çatısı altında büyük bir mücadele verdi. Yine vekillikleri düşürülenler de kadınlar oldu. Özellikle kadın çalışmalarını aktif bir şekilde yürütenler gözaltına alınıp tutuklandı. Kadınların direnişi ve mücadelesine yönelik saldırılar, devletin özgür kadının düşüncesinden korktuğunu gösteriyor. O nedenle kadınların siyasette sesini kısmak istediler” diye konuştu.     ‘DARBEYE AKTİF DİRENİŞİMİZLE CEVAP VERDİK’   Clara Zetkin, Rosa Luxemburg, Sakine Cansız ve binlerce mücadeleci kadından aldıkları güçle zulme karşı mücadele edip başkaldırdıklarını ifade eden Uca, “Bunu tutuklanan kadın vekillerimiz ve belediye eşbaşkanları da 1 yıl içerisinde direnişi ile gösterdi. Kürt kadınları hiçbir zaman zulme karşı boyun eğmedi. Dalgalandırdıkları özgürlük bayrağı asla yere düşmeyecek. Kadını yok sayan bir siyaset yürütülüyor. Böyle bir süreçte dışarda kalanlar olarak direniş ve mücadeleyi büyüteceğiz. 4 Kasım’a verdiğimiz en büyük cevap sokaklardaki aktif mücadelemizdir” dedi.     ‘FAŞİZMİN KORKTUĞU GÜNDÜR’   Vekilliği düşürülen HDP Van Milletvekili Tuğba Hezer de 4 Kasım’ı “bedenleri teşhir edilmiş, günlerce sokak ortasında bekletilmiş, katilleri ödüllendirilmiş, kurumları kapatılmış, emeği, kimliği, iradesi iktidar eliyle yok sayılmış kadınların mücadelesinin cezaeviyle susturulma çabası” olarak değerlendirdi. 4 Kasım’ın HDP çatısı altında bir araya gelen tüm halklar, inanç ve renklere düşmanlığın göstergesi olduğunu söyleyen Hezer, “Aynı şekilde HDP’nin faşizmin korkusu olduğu ve bunun ilan edildiği tarihtir. Yargının tarafsızlık ve bağımsızlık ruhunu saraya teslim ettiği gündür” dedi.    ‘SİYASET ERKEK RENGİNE DÖNÜŞTÜ’   Aradan geçen bir yıla rağmen tasfiye edilmek istenen HDP’nin mücadele kararlılığına dikkat çeken Hezer, içeride ve dışarıda tüm baskılara rağmen geri adım atmadıklarını, mücadeleyi büyüttüklerini yineledi. 1 Kasım’daki kayyum atamalarının başlaması ve 4 Kasım’da HDP’ye yönelik operasyonların özellikle kadın mücadelesini hedeflediğini belirterek, bu yüzden son yılların saldırılarının hedefinde en çok kadınlar olduğunu kaydetti. Hezer, “Amaçları hem mevcut kazanımları yok etmek hem de mücadelelerinin önüne geçmekti. Kadın renginin temsiliyetinin güçlü olduğu Kürdistan belediyelerinde binlerce kadın işten çıkarılarak, belediyelerin renkliliği mevcut devletin erkek rengine dönüştürüldü. Ancak tüm bu inkar, tasfiye ve sindirme politikalarına rağmen kadınlar özgürlüklerinden taviz vermediler” şeklinde konuştu.