Feminist Öz Savunma Atölyesi başlıyor 2017-11-12 09:14:42 İSTANBUL – Feminist Öz Savunma Atölyesi başlatan Halkevci Kadınlar, öz savunmanın fiziksel savunmanın ötesinde olduğunu ve cinsiyet eşitsizliğine karşı her türlü mücadeleyi esas aldıklarını belirtti.  Halkevci Kadınlar, kadınların yaşam ve bedenlerine yönelik saldırılara karşı Okmeydanı’nda 14 Kasım’dan itibaren Feminist Öz Savunma Atölyeleri başlatıyor. Her hafta düzenli olarak Salı günleri düzenlenecek atölyeye çağrı yapan Halkevci Kadınlar Üyesi Fulya Dağlı, atölyeleri hakkında bilgi verdi.    ATÖLYELER BÜTÜN KADINLARA AÇIK   Fulya Dağlı, 14 Kasım’da başlatacakları Feminist Öz Savunma Atölyesi fikrinin kadın yaz kampında yapılan tartışmalarla ortaya çıktığını söyledi. Atölyeleri dönem dönem Halkevi şubelerinde yapmaya başladıklarını sözlerine ekleyen Dağlı, hedeflerinin sadece Halkevleri şubeleri olmadığını, bunu yaya bildikleri kadar yamak istediklerini vurguladı. Atölyelere Her yaştan kadınların katılabileceğini dile getiren Dağlı, sadece Okmaydanı’ndaki kadınların değil bütün kadınlara atölyelerinin açık olduğunu kaydetti.   PROGRAM DOLU DOLU   “Fiziksel savunma araçlarını edinmek kıymetli ve feminist öz savunmanın bir parçası ama bu tek başına yeterli değil” diyen Dağlı, eğitimlerle kadınların kendi öz benliklerini tanımlayabilecekleri, buna öz saygı ile yaklaşabilecekleri ve özerk alanları için asgari dayanışma zemini yaratmak istediklerini söyledi.    Feminist Öz Savunmanın sadece fiziksel öz savunmadan ibaret olmadığının bilincinde olduklarını kaydeden Dağlı, bunun sadece fiziksel savunma yönüyle tartışmanın kadınları yanlış zemine çekmeyi amaçladığını belirterek, “O nedenle biz bu atölyelerle yalnızca bir fiziksel ya da bir araçla kendini savunma gibi bir şeyi tartışmıyoruz. Orada temel olarak bizim elle alacağımız konular aslında bizim erkek şiddeti diye tanımladığımız ya da toplumda kadına yönelik şiddet diye dediğimiz şeyin temel nedeni aslında toplumsal cinsiyet eşitsizliğidir. Atölyelerimiz genel olarak bunun tanımlanması ile başlıyor. Toplumsal cinsiyet nedir? Bu nasıl bir eşitsizlik yaratır?  Ne gibi biçimlerde mücadele edilebilir? Kadınlar açısından bunun kendisi başlı başına öz savunmanın bir ayağını oluşturuyor. Çünkü belki hayatında doğrudan fiziksel şiddete hiç uğramamış bir kadın bile doğduğu andan itibaren toplumsal cinsiyet eşitsizliğin mağduru halini geliyor. O nedenle bununla mücadele etmesi gerekiyor. Bununla beraber şiddetin adını koymak çok önemlidir. Neyin şiddet olup olmadığını bilmemiz çok önemli. Ki öz savunmamızı geliştirelim. Erkek şiddetine ekonomik, psikolojik, fiziksel cinsel boyutu gibi birçok farklı şiddet biçiminin tanımlanması da bu atölyelerin bir parçası olacak” dedi.     ‘FEMİNİST ÖZ SAVUNMAMIZI GELİŞTİRMEYE ÇAĞIRIYORUZ’   Kadın dayanışmasının büyütülmesinin önemli olduğunu söyleyen Dağlı, kadın dayanışmasının öz savunmanın temel ilkelerinden biri olduğunu belirterek, “Gerek fiziksel gerek duyusal olarak kadınların bir arada oluşu o erkek şiddeti ile toplumsal cinsiyet eşitsizliğine karşı mücadele çok belirleyen bir yerde duruyor” diye konuştu. Atölyelerinin 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’ne denk gelmesinin anlamlı olduğunu dile getiren Dağlı, 25 Kasım’a ilişkin çeşitli etkinlikler yapacaklarını söyledi.   Herhangi bir yaş sınırlaması olmadan tüm kadınları atölyelerine davet eden Dağlı, “ Biz ancak dayanışma ile hayatımızdaki küçük erkeklere, diktatörlere ve diktatörün ta kendisine karşı mücadeleyi kazanabiliriz.  Bunun için kadınları dayanışmaya, birlikte güçlenmeye ve feminist öz savunmamızı geliştirmeye çağırıyoruz” dedi.