Kadınlar alanlara çıktı: Direnişi büyütüyoruz 2017-11-25 15:11:14 HABER MERKEZİ - 25 Kasım dolaysıyla Diyarbakır’da bir araya gelen kadınlar, erkek devlet şiddetine karşı yaşamını yitiren kadınların bıraktıkları mirası devir aldıklarını dile getirerek, mücadeleyi direnişle sürdüreceklerini vurguladı. Özür Kadın Hareketi (TJA) Diyarbakır bileşenleri, 25 Kasım Dünya Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele ve Dayanışma Günü kapsamında Bağlar ilçesinin Koşuyolu Parkı’nda bulunan İnsan Hakları Anıtı önünde açıklama yaptı. Açıklamaya TJA aktivisti Ayla Akat Ata, HDP Milletvekili Sibel Yiğitalp, HDP Kadın Meclisi üyesi kadınlar, Diyarbakır Barış Anneleri ile çok sayıda kadın katıldı. Savaşın ve şiddetin erkek devlet zihniyetinin uygulamalarıyla meşrulaştırıldığına dikkat çeken kadınlar, bu politikalara karşı kadınların mücadelesini sürdüreceklerini söyledi.   Kadınlar, "Kadın soykırımını durduracağız, yaşamı özgürleştireceğiz" ve “Yaşamak ve yaşatmak için kalktık kalkıştık geliyoruz" pankartı açarken, Kürtçe ve Türkçe yazılı olan "Kadın yaşam özgürlük", "Susma sokakta tecavüz var", "Kadın soykırımını durduracağız", "Erkek devlet şiddetine hayır diyoruz", "Eril yasaların düş peşine" ve "Erkek devlet şiddetinin düş peşine” dövizleri ile karanfiller taşıdı. Kadınlar, zılgıtlar eşliğinde “Jin jiyan azadî” sloganları yaktıkları mumlarla erkek şiddeti sonucu yaşamını yitiren kadınları andı.    ‘SALDIRILAR SAVAŞ POLTİKALARIYLA BAĞLANTILIDIR’   Kadınlar adına açıklamada bulunan HDP Diyarbakır İl Eşbaşkanı Filiz Buluttekin, 25 Kasım’ın kadın mücadelesi için önemli bir gün olduğunu hatırlatarak, “Roza’ların başlattığı, Sara’ların ve Nudem’lerin yükselttiği kadın özgürlük mücadelesinin faşizme karşı inançla ve dirençle bu 25 Kasım’da da yükseltmeye devam edeceğiz” dedi. Devletin özel savaş politikalarını toplum üzerinde hâkim kılmaya çalıştığını aktaran Tekin,  cinsiyetçiliği meşrulaştıran söylemlerle kadına dönük saldırıların derinleştiğine ve bu söylemlerin özel savaş politikalarıyla bağlantılı olduğuna dikkat çekti.    ‘ŞİDDET VE İSTİSMARLARDAN AKP HÜKÜMETİ SORUMLUDUR’   Artan cinsel istismar, şiddet ve cinsel saldırılara değinen Tekin, “Erkek egemen söylemleriyle cinsiyetçi söylemleri derinleştiren, meşrulaştıran AKP hükümeti bu söylemlerle kadın katliamlarından sorumludur” diye konuştu. Tekin, kadınların bu şiddet ve erkek devlet politikalarına karşı mücadeleyi yükselteceklerinin altını çizerek, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Bizler kadınlar, anadilimize, kültürümüze,  cinsiyetçiliğe karşı mücadelemizi yükselteceğiz. Bizler öz savunma hakkımızı savunmaya devam edeceğiz. Bizler ülkeyi OHAL esareti altında tekleştirmeye çalışan faşizan politikalara karşı sesimizi yükselteceğiz. Bizler erkek devlet şiddetine karşı bedenimize, kimliğimize, emeğimize, yaşamımıza sahip çıkıyor ve direnişi büyütüyoruz.”   ‘DEVLET DİLİ ŞİDDET VE NEFRETİ PEKİŞTİRİYOR’   Diyarbakır Milletvekili Sibel Yiğitalp ise, 2017 yılında kadınlara yönelik şiddet ve cinsel saldırıların artmasının yanı sıra, yüzlerce çocuğunda anneleriyle birlikte cezaevlerinde hapsedilmesine dikkat çekerek, kadınlarla ilgili yayınlanan raporları da hatırlattı. Çatışma ortamında kadına ve çocuklara yönelik hak ihlallerinin arttığını belirten Yiğitalp, şöyle devam etti: “Biz bu kadar şiddete maruz bırakılırken, bu ülkeyi yönetenler insanları çocuk sayısı üzerinden değerlendiriyor. Siz kadını çocuk doğuran bir makine olarak görürseniz, bu cinayetlerin sorumlususunuz.  Çünkü diliniz şiddet, nefret ve cinayeti pekiştiriyor.”     ‘BU SAVAŞ ERİL ZİHNİYETİN SAVAŞIDIR’   Yiğitalp, savaşlarda en çok acı çekenlerin kadınlar olduğuna ve yaşanan savaşların eril zihniyetin savaşı olduğunu ifade ederek, “Biz kadınlar olarak bu kadar ağır saldırılara rağmen bu kadar cinsiyetçi, ırkçı ve tekçi zihniyete rağmen halen ve halen şunu söylüyoruz. Çözüm ve müzakere için geç kalmış değiliz. Savaşın olduğu yerde kadın cinayetleri vardır. Savaşın olduğu yerde çocuklara yönelik tecavüz vardır. Savaşın olduğu yerde istismar vardır. Savaşın olduğu yerde hukuk olmaz. Sadece şiddet olur. Şiddetin olduğu yerde de insanlar birbirini duymaz, anlamaz ve birbirini görmez” diye konuştu.   ‘HER YERDE DİRENMEYE DEVAM EDECEĞİZ’   Yapılan açıklamaların ardından Yiğitalp, yaşamını yitiren kadınların hikâyelerin yazılı olduğu kısa notları okudu. Hikâyelerinin okunmasının ardından kadınlar olarak mücadeleye devam edeceklerinin altını çizen Yiğitalp, “Biz kadınlar sokaklar başta olmak üzere her yerde direneceğiz. Bu hayat bizim, bu karar bizim. Kimse bizim adımıza karar veremez. Yeter ki öz gücümüzün farkında olalım” diyerek konuşmasını sonlandırdı.    Kadınlar zılgıtlar ve şarkılar eşliğinde beş dakikalık oturma eylemi ardından eylemi sloganlarla sonlandırdı.    ŞIRNAK KADIN MECLİSİ CİZRE’DEN SESLENDİ    HDP Şırnak Kadın Meclisi öncülüğünde, 25 Kasım etkinlikleri kapsamında Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Cizre ilçe binası önünde açıklama yaptı. Eyleme HDP Şırnak Milletvekili Leyla Birlik, HDP Şırnak Eşbaşkanı Zeynep Unat’ın yanı sıra DBP ve HDP il, ilçe örgütünün kadın yöneticileri katıldı.    Kadınlar adına açıklamayı okuyan HDP Silopi Eşbaşkanı Fatma Gündüz, toplumsal yaşamının her alanında kadınların erkek-egemen şiddetine maruz kaldığını ifade etti. Ekim ayında 40 kadının öldürüldüğü, 32 çocuğun istismara uğradığı ve 25 kadının da cinsel saldırıya maruz kaldığını hatırlatan Gündüz, erkek egemen anlayışı derinleştiren, söylemleriyle yücelten AKP'nin bunlardan sorumlu olduğunu vurguladı.    OHAL ile birlikte onlarca kadın derneği, merkezi ve sığınma evlerinin kapatıldığını belirten Gündüz, "Ülkeyi, OHAL esareti altında tekleştirmeye çalışan faşizan politikalara karşı sesimizi yükselteceğiz" diye konuştu. Toplumun kesimine çağrıda bulunan Gündüz, "Yaşamın her alanında kadına yönelik saldırılara karşı mücadeleyi yükseltelim, erkek-devlet faşizmini durduralım" dedi.    Açıklama, "Jin jîyan azadî" sloganıyla son buldu.   HDK KADIN MECLİSİ: DİRENİŞ ZÜLÜMDEN DAHA BÜYÜKTÜR   Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Kadın Meclisi, 25 Kasıma ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, "Erkek devlete karşı birlikte direniyor, kadın özgürlüğünü örgütlüyoruz" denildi.    Türkiye’de OHAL ile birlikte artan saldırıların tahammül edilemez boyutlara ulaşıldığının vurgulandığı açıklamada şu ifadelere yer verildi:    “Geçtiğimiz yıl getirilmeye çalışılan çocuk istismarı yasasını, biz kadınlar direnişimiz sayesinde durdurduk. Kürdistan'da kayyımlarla, KHK'larla kapatılan kadın dernekleri, ‘erkekleştirilen’ belediyecilik anlayışıyla, kadınların dayanışma ve destek ağları kopartılmıştır. Kadın beden teşhiri, cinsiyetçi dil ve tarz; militarizme edilen milliyetçi erkekliğin Kürdistanlı kadınlara karşı katmerli yaklaşımının da göstergesidir. Zulüm büyüktür ama zulmün büyük olduğu her yerde de 'İtaat etmeyen' kadınlarla direniş daha da büyüktür. 21. yy'da pazarlarda satılan, sesi, sözü, yüzü yok sayılan, yasak kılınan kadınlardan Kadın Devrimi'ne ulaşılmıştır. Bu fırsatla Demokratik Kuzey Suriye topraklarında bu devrimi var eden Kürt, Ezidi, Alevi, Arap, Hıristiyan, Enternasyonal tüm kadınları bir kez daha selamlıyor, HDK Kadın Meclisleri olarak zulme karşı direnişi giyinmeye devam edeceğimizi ve Kadınların Birleşik Mücadelesiyle kadın devrimini bu topraklarda da var kılacağımızı belirtiyoruz."