‘Başörtümden değil, kadın olduğumdan ötekileştirildim’ 2017-11-30 16:11:30 İSTANBUL - "Eşitlik, Adalet Kadın Zirvesi"nde konuşan Rümeysa Çamdereli, yaptığı feminist okumalarla kadınların nasıl ezildiğini gördüğünü belirterek, “Ben inanan bir kadınım; ama aslında başörtümün değil, kadın olmamın yaşamda ötekileştirildiğini gördüm” dedi.  İstanbul'da düzenlenen "Eşitlik, Adalet, Kadın Zirvesi"nin üçüncü oturumunda, “İslam’ın eşitlikçi yorumları ve toplumsal eşitliği” başlığı tartışıldı. Gazeteci Deniz Bayramoğlu'nun moderetörlüğünü yaptığı oturumda, AKP'nin kurucularından insan hakları aktivisti Fatma Bostan Ünsal, müzisyen Rümeysa Çamdereli, insan hakları savunucusu Ömer Atalar, Kafkas Üniversitesi’nde Kanun Hükmünde Kararnamelerle (KHK) ihraç edilen akademisyen Cihangir İslam konuşmacı olarak katıldı.    ‘ADINA HUTBE OKUTULAN KADINLAR VAR’    Kadının İslam’daki yerine dikkat çeken Fatma Bostan Ünsal, “cahiliye döneminde” kız çocuklarının diri diri gömüldüğünü söyledi. Kadınların, savaş dönemlerinde erkeklerin ganimet olarak görüldüğü bir anlayışın olduğunu ifade eden Ünsal, “Kuran’da ‘Hür kadınlarla evlenin’ ibaresi yer alıyor. Biz İslam’ın kadınları nereye koyduğunu görebiliyoruz. Kuran’da yine kadınların yönetimlerde yer alması önemli bulunmuş ve önerilmiştir. İslam tarihinde adına hutbe okutulan kadın yöneticileri görebiliriz” dedi.    ‘MESELE BAŞÖRTÜM DEĞİL, KADIN OLMAMDI’   Ünsal’ın ardından konuşan Rümeysa Çamdereli de, Boğaziçi Üniversitesi’nde müzikle ilgilendiği dönemlerde başörtüsünden kaynaklı çok tepki aldığını belirterek, “Başörtülü olmam müzik yapamama, sahneye çıkamama engel bir durummuş gibi gösterildi. Feminist hareket ile ilk defa o dönemler tanıştım. Hayatımı, tanıştığım yeni düşünceyle şekillendirmeye başladım. Toplumsal eşitlik için kurduğumuz Reçel Sitesi ile paylaştığımız öykülerle kadınlara ulaşarak cesaretlendirmeye çalıştık” dedi. Çamdereli, yaptığı feminist okumalarla kadınların nasıl ezildiğini gördüğünü belirterek, “Ben inanan bir kadınım; ama feminist okumalarla birlikte aslında başörtümün değil, kadın olmamın yaşamda ötekileştirildiğini gördüm. İslam ile alakası olmadan kadın olmanın ötekileştirildiği modern yaşama ancak feminist okumalar ile önüne geçebileceğimi keşfettim” diye konuştu.    ‘GELENEKLER DİNSELLEŞTİRİLDİ’   Toplum arasında iletişimi kuracak bir ara yüz olması gerektiğini söyleyen insan hakları savunucusu Ömer Atalar da, “Toplum üzerinde etki uyandıracak bir dil kurmadığımız sürece yeni bir yapılanma söz konusu olamaz. Oluşturulan toplumsal dille kadın eşitliğini sağlayabiliriz” dedi. İslam anlayışının çok çarpıtıldığını belirten Atalar, “Bugün geleneklerin dinselleştirilmesiyle birlikte kadınlar ikinci plana atılmış ve ötekileştirilmiştir” dedi.    ‘İSLAMIN TEMELİNDE EŞİTLİK VARDIR’    Kanun Hükmünde Kararnamelerle (KHK) hukuksuz biçimde yüzlerce kadının cezaevine girdiğini dile getiren akademisyen Cihangir İslam da, “Biz KHK’yle ihraç edilenler olarak bizimle görüşmek isteyenlerin önce Nuriye ve Semih ile görüşmesini istiyoruz… İslam'ın temelinde insanlar arasında eşitliğin hak olduğunu görebiliriz. Kendini Müslüman olarak tanımlayanların ise bu haklara sahip çıkması gerekir” dedi.