'Özgecan Aslan davasında cezai indirim yapılmamalı' 2017-09-28 14:40:16 MERSİN - "Cinsel saldırı" suçundan verilen cezanın Yargıtay tarafından bozulan Özgecan Aslan davasında yarın karar duruşması görülecek. Aslan'ın avukatı Sebahat Gençtarih, "iyi hal indirimi" yapılmaması gerektiğini belirtti.  Mersin'in Tarsus ilçesinde 11 Şubat 2015 yılında cinsel saldırıya uğradıktan sonra öldürülen Özgecan Aslan davasında Tarsus 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından sanık Fatih Gökçe'ye verilen cezayı Yargıtay 1. Ceza Dairesi bozdu. Kararın ardından ilk duruşması 12 Eylül'de görülen davada sanık Fatih Gökçe yeniden dinlenirken, mahkeme heyeti dosyayı incelemek üzere duruşmayı 29 Eylül'e erteledi.    Yarın görülecek duruşma öncesi Aslan'ın avukatlarından Sebahat Gençtarih, Aslan'ın faillerinden Gökçe'ye verilen cezasına tepki gösterdi. Gençtarih, "Kadın cinayetlerine 'tahrik olan erkek' açısından bakan devletin hukuk gözü, aslında erkekliğin evrensel gözüdür. Binyıllar geçti; ama  kadının bu durumu her çağın kendi sosyalitesi içerisinde daha da derinleşerek devam etti. Bugün 'kadın geç saate dışarı çıkmamalı' diyen erkek ile kadına karşı suç işleyen erkek aynı paydada buluştu" dedi.    'KARAR KADINA ŞİDDETİ AÇIK HALE GETİRİYOR'    Gençtarih, kadın üzerindeki ağabey, baba ve eş baskısının, kadına şiddet uygulamayı meşru gösterir hale getirdiğine dikkat çekti. Gençtarih, "Cinayet dediğimiz şey, toplumsal bir ruh halinin, belki kısmen de toplumsal bir düşüncenin  vuku bulmuş halidir. Ayrıca sınıfsal statülerin, otoritenin net belirlendiği bir toplumsal sistemde 'halktan biri'nin hakim karşısında nasıl bir tutumu olması beklenmektedir ki 'saygın' duruştan kaynaklı ceza indirimlerinden faydalanmaktadır? Ya da mahkemenin yapıldığı dar zaman içerisinde bir insanın bir daha bu suçu işlemeyeceğine dair kanaat hangi bilimsel ya da hukuksal sisteme göre belirlenmektedir? Bu bilimsel ve geçerliliği olmayan kanaatle serbest bırakılan bir katil, daha sonra tekrar cinayet ya da şiddet suçuyla karşımıza geldiğinde vicdanımız ne hissetmektedir? Buna benzer kararlar kadını şiddeti daha fazla açık hale getirmektedir" diye konuştu.    'CEZA İNDİRİMİ YAPILMAMALI'    Yargıtay'ın Gökçe hakkında  "cinsel saldırı" suçundan verilen 24 yıl hapis cezasını ise delil yetersizliğinden bozmasına ilişkin Gençtarih şunları söyledi: "Okulundan evine dönerken müşterek fail durumunda bulunan her üç sanığın saldırısına maruz kalarak katledilmiştir. Ayrıca dosyada bilindiği üzere Özgecan’ın özellikle genital bölgesi ve gövdesi tamamen kemiğe kadar yanmış ve kömürleşmiştir. Hal böyle olunca elbette ki sperm izine rastlanılamayacaktır.Cinsel saldırı, işkence, katletme ve yakma gibi insanlık dışı birden fazla uygulama ile genç bir kadını katletmekten hiç çekinmemişlerdir. Bu nedenle her üç sanık hakkında da hiçbir iyi hal indirimi yapılmaması gerekir.     Ayrıca bu olaydan sonra bir çok öğrenci, çalışan kadın ve toplumun bir çok kesimi toplu taşıma araçlarına binmekte ya da bu araçlarda yalnız kalmakta büyük tedirginlikler yaşamış, bu olay toplumun ruh sağlığını da olumsuz etkilemiştir. Tüm bu bilgilerin ışığında,toplumun kadın konusunda yargıya güvenin tazelenmesi, kendilerini yaşamda güvende hissetmesi ve bu tarz olayların bir daha yaşanmaması için emsal karar olabilmesi için en üst sınırda ceza uygulanmasını ve hiçbir ceza indirimi yapılmamasını bekliyoruz."      'HANGİ SEBEPLE ÖLDÜRÜLMÜŞ OLABİLİR?'    Yargıtay'ın Gökçe'nin "şüpheden sanık yararlanır ilkesi" kapsamında "cinsel saldırı" suçundan beraatinin talep edildiğini kaydeden Gençtarih, "Sanıkların beyanı, özellikle Özgecan'ın genital bölgesinin üçüncü derece yakılmış olması, tecavüz suçunun izlerini silmek içindir. Eğer Fatih, tecavüzden beraat ediyorsa Suphi de sağ olsa aynı karar verilecekti. Bu insanların tanımadığı Özgecan hangi sebeple öldürmüş olabilir ki? Alacak borç ilişkisi yok, tanımışlığı yok. Eğer bozmaya uyulursa boşta kalan bir karar olur" dedi.    Ayrıca yerel mahkeme suçun toplu taşıma aracında işlendiği için cezada artırıma gittiğini ve Yargıtay'ın bu kararı da bozduğunu ifade eden Gençtarih, "Yargıtay, 'Toplu taşıma aracı toplu bulunmak zorunda olunan yasanın belirttiği yurt okul gibi bir yer değildir' demiş. Aksine toplu taşıma, mecburiyetten binilen ve güven duyulan bir yerdir" dedi.    'KAMU VİCDANI YARALANIR'   Tarsus 1. Ağır Ceza'da görülen davada mahkemenin daha önceki kararında direnmesi gerektiğini vurgulayan Gençtarih, "Politik dosyalardan bir gün bile 'şüpheden sanık yararlanır' ilkesi uygulanmamıştır. Bir kadın cinayetinde uygulanırsa, bu toplumsal bir yaradır ve verilecek karar vicdanları rahatlatmaz. Yargıtay bozma ilamına uyulursa kadınlara haksızlık edilir, kamu vicdanı yaralanır" diye konuştu. Yarın saat 14.00'te görülecek duruşmaya çağrı yapan Gençtarih özellikle kadınların Özgecan davasına sahip çıkması gerektiğini vurguladı.   NE OLMUŞTU?    Mersin’de 11 Şubat 2015 tarihinde cinsel saldırıya uğradıktan sonra öldürülen Özgecan Aslan’ın katil zanlıları hakkında Tarsus 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından sanıklardan Ahmet Suphi Altındöken, "Canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme", "Bir suçu gizlemek veya başka bir suçun delillerini gizlemek ya da yakalanmamak amacıyla öldürme", "Başka bir suçu işleyememekten kaynaklanan infialle öldürme, nitelikli cinsel saldırıya teşebbüs ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ve 27 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı.   Altındöken'in babası Necmettin Altındöken'i de, "Canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme" "Yakalanmamak amacıyla öldürme" , "Başka bir suçu işleyememekten kaynaklanan infialle öldürme " suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum eden mahkeme heyeti, sanık Fatih Gökçe’nin ise "Canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme", "Nitelikli cinsel saldırı", "Başka bir suçu işleyememekten kaynaklanan infialle öldürme" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ve 24 yıl hapisle cezalandırılmasını kararlaştırmıştı.    Yargıtay 1. Ceza Dairesi’nin, Özgecan Aslan davasıyla ilgili cezaevinde öldürülen Ahmet Suphi Altındöken, babası Necmettin Altındöken ve Fatih Gökçe hakkında, "Öldürme" suçundan verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezalarını onarken, Gökçe, hakkında "cinsel saldırı" suçundan verilen 24 yıl hapis cezasını ise delil yetersizliğinden bozdu.