HDP’li Konca: 2018 yılı bizden alınanları geri alma yılı olacaktır 2017-12-18 09:01:45 ANKARA - Bir yıllık süreçteki kadın kazanımlarına yönelik hükümetin politikalarını değerlendiren HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Besime Konca, 2017 yılını “kadın mücadelesi yılı” olarak nitelendirerek, 2018 yılı için “Bizden alınanları geri alma dönemi olacaktır” dedi. Eşit temsiliyet hakkı açısından model olan eş genel başkanlık sistemi, Türkiye siyaset tarihinde Halkların Demokratik Partisi (HDP), yerel yönetimlerde ise Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) bünyesindeki belediyelerde vücut bulurken, HDP’li 5 kadın milletvekili, DBP’li ise 27 kadın belediye eş başkanı tutuklu bulunuyor. HDP’li 4 kadın milletvekilinin de vekillikleri düşürüldü. Tüm bu tutuklamaların yoğunlaştığı bir yıllık süreçte, siyasetteki kadın iradesi ve kazanımlarına yönelik geliştirilen karşı politikaları değerlendiren HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Besime Konca, 2017 yılını kadın mücadelesi yılı olarak nitelendirdi.   ‘SÖZÜNÜ ESİRGEMEYEN KADIN SİYASETİ GELİŞTİRDİK’   Türkiye siyaset tarihinde ilk kez kadın grubu ve eş genel başkanlık sistemiyle eşit temsiliyet açısından alternatif oluşturduklarını belirten  Konca, parlamentoda CHP, MHP ve AKP’nin de kadın siyasetini değiştirdiklerini ifade ederek, parti ve kadın meclisi olarak siyasetteki kazanımlarına ilişkin şunları aktardı: “Bu partiler özgün örgütlülüğü anlamında bizim gibi demokratik özgürlükçü bir kadın duruşu gerçekleştiremedi; ama örneğin, milletvekili sayısını kadından doğru arttırma, kadına dönük söylemler geliştirme, egemen siyasetin kendi içinde bir dönüşümüne, bir soru işaretine yol açtı. Kadını siyasete katma, siyaseti kadın paradigması ile demokratikleştirme, çoğullaştırma, özgürleştirme; parti, HDP Kadın Meclisi, Türkiye kadın toplulukları ve TJA olarak aslında yıllardır verdiğimiz kadın mücadelesinin politik temsiliyetiydi. Bu politik temsiliyet; siyasetin değişmesi, siyasetin çoğullaşması ve demokratikleşmesi için sözünü esirgemeyen bir kadın siyasetini geliştirdi Türkiye’de.”   ‘SİYASETİN DEMOKRATİKLEŞMESİNDE KADIN ANA UNSUR’   Toplumun değişiminde kadının öncü bir rol oynadığını belirten Konca, siyasetin demokratikleşmesinde de kadının ana unsur olduğunu ve bu nedenle “hedef” alındığını aktardı. Konca, “Toplumun değişmesinde, siyasetin demokratikleşmesinde, yerel yönetimlerin doğrudan yerelden gelişmesinde kadın  bir ana unsur oldu. Ve bu ana unsuru gördükleri için bu ana unsura saldırıp yok saymaya çalışıyorlar. Biz iktidar olmak iddiası ile değil, bu iktidarı değiştirip, siyaseti toplumsallaştırma, kadınların katılımı ile siyaseti kadınlaştırma mücadelesi verdiğimiz için tüm saldırıların aslında hedefi olduk” dedi.    ‘4 KASIM’DA İLK SALDIRILAR KADINLARA YÖNELİKTİ’   Konca, 4 Kasım’da  HDP’li vekillere yönelik operasyonda ilk “saldırının” kadın siyasetçilere yapıldığına dikkat çekerek, “Eş Genel Başkanımız Figen Yüksekdağ, DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, Gültan Kışanak, kadın meclis sözcüsü olarak bize yönelimlerin nedeni; hem DBP’nin Kürdistan’daki kolektif gerçekliği açısından hem de Türkiye siyasetinde HDP’nin eşbaşkanlık sisteminin yaratığı etki ve enerjidir. ‘Kadınlar bir şeyler yapabiliyor, kadınlar erkek egemen siyaseti karşısında sözünü söyleyebiliyor’ algısının kabul görmeye başlamasıydı. Bu saldırıların temelinde ideolojik bir mesaj var. AKP, toplumsal cinsiyetçiliği kurumsallaştıran ve meşrulaştıran, buradan da toplumsal muhalefeti engellemeye çalışıyor” diye konuştu.   ‘ASIL KAYGI EL KOYDUKLARI 94 BELEDİYE’   DBP’li belediyelere kayyum atanması ile birlikte militarizmin yönetime geçtiğini ifade eden Konca, bu yönetim anlayışının da en çok kadın kazanımlarını hedef aldığını savundu. Konca konuşmasına şöyle devam etti: “Orada iş yapan polistir, karakollardır, jandarmadır. Halkın iradesi ve kazanımları üzerinden militarizmi meşrulaştırmaya çalışıyor. Militarizmde önceliği kadınlara verir. Kürt halkı sözünü söylemesin diye OHAL bütün Türkiye üzerinde uygulanıyor. Asıl kaygı Kürdistan'daki kaygılardır. El konulan 94 belediye üzerinde yaşadıkları kaygıdır.”    ‘2017 YILI KADIN MÜCADELESİ YILIDIR’   Konca, “HDP Kadın Meclisi olarak aslında bütün kadınlar, belki OHAL sebebiyle çoğu kadın sokağa çıkamadı ama buna rağmen kadınlar ilkesel, politik ve ideolojik olarak bütün bu açık faşizm ve sömürü biçimini bu kadar kurumsallaşmış ve meşrulaştırılmış toplumsal cinsiyetçiliği hep sorguladı. Daha önce belki politik ve örgütlü kadınlar bunu sorguluyordu ama bugün herkesin evine giren bir şiddet anlayışı, nefret söylemi ve kadın bedeni ve kadın düşüncesi yaşam biçimi üzerine kurumsallaşan cinsiyetçiliği meşrulaştırma söz konusudur” dedi.    ‘2018 YILI BİZDEN ALINANLARI GERİ ALMA DÖNEMİ OLACAKTIR”   HDP Kadın Meclisi olarak 2018’i demokrasi, çoğulcu, kadın ve  emek özgürlüğüne vesile olacak bir sürece girmesi umuduyla karşılayacaklarını belirten Konca, “Teslim olmadık geri adım atmadık. Önümüzdeki süreci bütün bu saldırılar karşısında daha güçlü karşılamamız lazım. Yeni dönemin ihtiyaçlarını karşılayacak bir kadın örgütlülüğüne ihtiyaç var. Politik, ekonomik, öz savunma konusunda önümüzdeki süreçte, HDP Kadın Meclisi olarak gündemimize bunu alacağız. Bu bizim siyaset yapma, sokakta olma ve kadın mücadelesini büyütme gerekçemizdir. 2018 yılı, 2017’de bizden alınanları geri alma dönemi olacaktır” diye konuştu.   MA / Diren Yurtsever