'Kadın bedeni üzerinden bir halkın iradesi hedeflendi'

  • kadın
  • 09:05 18 Aralık 2021
  • |
img

ŞIRNAK - Devletin Cizre’deki saldırılarının önemli bir boyutunun cinsiyetçi olduğunu belirten Nebahat İşçi, bir mücadelenin kadın bedeni üzerinden yok edilmek istendiğini söyledi. 

Şırnak merkez ile Cizre, Silopi ve İdil ilçelerinde Şırnak Valiliği tarafından 2015 ve 2016 yıllarında ilan edilen sokağa çıkma yasakları ve ardından devam eden ablukalarda yüzlerce insan katledildi. Cizre'de, tarihe “vahşet bodrumları” olarak geçen üç binanın bodrum katında 177 kişi tüm dünyanın gözü önünde önce katledildi, ardından yakıldı. Binlerce evin yakılıp yıkıldığı kentte, devletin hedeflerinden biri de kadınlardı. Sokak ve evlere yazılan cinsiyetçi yazılamalar, teşhir edilen bedenler ve yatak odalarında kadınların özel eşyalarına verilen zararlar bunun en somut göstergesi oldu. Devletin eril tecavüz kültürünün somut yansıması olan yasakların ardından ise sokaklarda cinsel tacize maruz kalan kadınlar, yanı sıra telefonlarla da aranarak taciz edildi. 
 
Faşizm ve erkek egemen zihniyetin kadınlar başta olmak üzere intikam almaya çalıştığı kentte, tüm saldırılara rağmen yasağın sona ermesinin ardından yine kadınlar sokaklara çıktı, yeniden inşa için kolları sıvadı ve mahallelerini sahiplendi. 
 
UTANÇ VERİCİ
 
“Devlet geldi", "Türksen övün değilsen itaat et", "Biz buradayız siz nerdesiniz" ve "Türkiye" gibi yazılamaların yapıldığı evlerden biri de Cizre'deki Nebahat İşçi'nin idi. Yasak sürecinde toplumsal ahlaki değerlerin ayaklar altına alındığını belirten İşçi, yaşatılanları hiç bir zaman unutmayacaklarını söyledi.
 
Yasak kalktıktan sonra evlerine dönebildiklerini anımsatan İşçi, "Cizre'de yasağın ilan edilmesiyle birlikte mahalleden çıkmak zorunda kaldık. Yasak kalktıktan sonda evimize döndük. Her bir eşyamız bir yerdeydi. Evimizi işgal ettikleri yetmezmiş gibi seccadeye tuvaletlerini yapmışlardı. Tencerelerin içine dışkılarını bırakıp buzdolabına koymuşlardı. Yapılanlar insan işi değildi. Bir utançtı" diye belirtti.   
 
ZİHNİYETİN YANSIMASI 
 
Bir mücadelenin kadın bedeni üzerinden yok edilmek istendiğine işaret eden İşçi, kadınların bu zihniyete karşı mücadelesine değinerek, şöyle devam etti: "Duvarlarımızın üzerine cinsiyetçi yazılar yazdılar. Kadınların elbiselerini yerlere atıp bunlarla fotoğraf çektiler. İnsan olan bunu yapar mı? Kadının elbiselerini çıkartıp bunlarla fotoğraf çekmek ve yatak odalarında ki aynalara cinsiyetçi yazılar yazmak bu zihniyetin en açık haliydi. Yasak sürecinde biz kadınların gördüklerini kimse görmedi, yaşamadı. Bu cinsiyetçi, ırkçı zihniyet halen devam ediyor. Kadın bedeni üzerinden kendilerini var etmek istiyorlar. Böylesi bir zihniyet sadece duvarlarda yazılı değildi, pratikte de şahitlik ettik. Mücadeleye kadınların öncülük ettiklerini bildikleri için buna başvurdular. Çünkü biliyorlar ki; kadın özgürleşirse, toplum özgürleşir, toplum özgürleşirse halklar özgürleşir." 
 
MA / Zeynep Durgut