6’ncı Yargı Paketi kadın aleyhine düzenlemeler getiriyor

img

İSTANBUL - EŞİK gönüllüsü Hilal Gencay, 6’ncı Yargı Paketi’nin sadece nafaka hakkının sınırlandırılması ile yetinilmeyeceğini belirterek, kadın aleyhine yönelik düzenlemeler olabileceğini ifade etti. 

Eşitlik için Kadın Platformu (EŞİK), gasp edilen kadın haklarının geri alınması ve kadın kazanımlarının korunması amacıyla başlattığı çalışmalarına devam ediyor. EŞİK’in 2022’de mercek altına alacağı konuların başında İstanbul Sözleşmesi’nin iptal kararının geri alınması, 6284 sayılı yasanın etkin uygulanması, nafaka hakkı, çocuk istismarına af getirmeyi öngören düzenlemeler geliyor. 
 
Ekim 2021’de “Yasalara Dokunma Uygula” kampanyasını hayata geçiren EŞİK, Meclis’teki çalışmaları da yakından takip edip raporlaştırıyor. EŞİK gönüllüsü Hilal Gencay, platformun çalışamalarını ve yeni yıl planlamalarına ilişkin konuştu.  
 
'CİNS KIRIMI' KAMPANYASI
 
Gencay, 2021 yılının ilk aylarında artan kadın cinayetlerine dikkat çekmek için “Bu artık bir cins kırımıdır” kampanyasıyla başladıklarını söyledi. Cins kırımı kampanyasının devamında hem kamuoyuna, hem de kamudaki görevlileri görevlerini yapmaya davet ettiklerini aktaran Gencay, “Bütün bunlar yapılırken 9 Mart’ta Meclis’te kadına yönelik şiddetle ilgili bir araştırma komisyonunun kurulduğunun haberini aldık. Bu araştırma komisyonuyla ilgili olarak ‘Kaçıncı komisyon’ isimli çalışma yapıldı. Yine İstanbul Sözleşmesi’nin ve 6284 sayılı kanunun uygulanmadığı bir yerde ‘neyi araştırıyorsunuz ve kaçıncı kez araştırıyorsunuz?’ diye sorduk. Öte yandan bu araştırma komisyonunda toplumsal cinsiyet eşitsizliğini görmeyen bir yerden bakılması eleştirildi. Buna dair çalışmalarımız yıl boyunca devam etti” diye belirtti.
 
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ EYLEMLERİ 
 
İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılma kararı bizim için verilen kadın mücadelesi açısından çok önemli bir eşik olduğunu söyleyen Gencay, “Sözleşmeden çıkıldığı tarih 20 Mart’tan sonra yaptığımız tüm kampanyalar, bu kararın yanlış olduğu ve sözleşmenin yeniden uygulanmasına yönelikti. Bunun için Avrupa Konseyi’ne bir çağrıda bulunuldu. Kadına yönelik şiddete ilişkin bir rapor hazırlanarak, bu rapor gönderildi. Hem kamuoyuna hem de aslında Meclis tekrar göreve çağrıldı” dedi. 
 
MECLİS KARNESİ
 
EŞİK gönüllülerinin oluşturdukları “Meclis İzleme Komisyonu”nun yıl boyunca milletvekillerini “izleyerek” çalışmalarını ve söylemlerini raporlaştırdıklarını belirten Gencay, “2021 yılına dair hazırladığımız raporlarda Meclis’in kadın cinayetleri ve cinsiyet temelli şiddet konusundaki performansı şu şekildeydi: 71 kanun teklifinden sadece bir tanesi kadınlar ve cinsiyet temeliydi. Meclis genel görüşmesine verilen önergelerden hiçbiri kabul edilmedi. Bin 118 soru önergesinden sadece 17’si kabul edildi. 172 Meclis araştırma önergesinden yalnızca 2’si, bin 651 basın toplantısından ancak 16’sı,  18 Meclis grup toplantısından sadece 3’ü oda birkaç cümleyle kadın haklarına ayrıldı. LGBT+’ların ise TBMM çatısı altında sadece 5 kez adı geçti. Dolayısıyla bu karnenin tüm vekiller açısından özellikle AKP cumhur ittifakı diyebileceğimiz millettekiler için kötü bir karne olduğunu söylemek mümkün.”
 
ŞİDDETSİZ BİR HAYAT 
 
5 acil taleple çalışmalarını sürdüren EŞİK’in talepleri arasında, “Eşit yurttaşlık hakkımızı aşındırmaktan vazgeçin. Kazanılmış haklarımızı tehdit eden söylem ve girişimlere son verin. Evde, işte, sokakta, tüm toplumsal yaşamda şiddetsiz bir yaşam sürme hakkımız için acil eylem planı uygulayın. Eğitimi eşitlikçi, ayrımcılıktan uzak, bilimsel, parasız hale getirin. Eşit istihdam, kreş ve işyerinde şiddeti önleme mekanizmaları için etkin politikalar uygulayın” maddeleri yer alıyor.  Bu talepler doğrultusunda siyasi parti liderleri ve kadın birimleriyle görüşüldüğünü dile getiren Gencay, bu görüşmelerde özellikle kadınların eşit temsili ve şiddetsiz bir hayat vurgusunun yapıldığını ifade etti. Gencay, “Beş acil talebimizi herkese ilettik ve o toplantılarda beş acil talebin neler olduğu uzunca açıldı. Toplantılarda kadın mücadelesine nasıl ortak bir söz oluşturabileceği konusunda fikir birliğine varılmaya çalışıldı. Bu çalışmalar devam ediyor. 2022 yılında da görüşmelerimiz devam edecek. Çünkü siyasi partilerin tümüyle görüşemedik. Görüşmelerin devamı gelecek” diye belirtti.
 
YARGI PAKETLERİ 
 
Yıl boyunca kadın kazanımlarını ortadan kaldırmaya dönük yargı paketlerine karşı mücadele ettiklerinin altını çizen Gencay, “Şu anda 6’ncı Yargı Paketi gündemde. 6’ncı Yargı Paketi’nde nafakanın sınırlandırılması, boşanmanın usulüne dair ve aile mahkemelerinde arabuluculuğun getirilmesi gibi bazı yeni kanunların geleceği, ya da değiştirileceğiyle ilgili bilgiler var. Bu yargı paketinin sadece nafaka ve boşanma usulünün ya da arabuluculukla yetinmeyeceğinin görüşünü savunuyoruz. 6’ın Yargı Paketi’nde sadece nafaka hakkı değil, Medeni Hukuku da tırpanlayan ve kadının aleyhine yönelik düzenlemelerin olabileceğinin altını çiziyoruz” şeklinde konuştu.
 
TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTSİZLİĞİ 
 
Kadına yönelik şiddete dair önümüzdeki dönüm yapılacak çalışmalarına değinen Gencay, şunları söyledi: “Yine 5 acil talebimiz dillendirilmeye devam edilecek. 6284’ün etkin bir şekilde uygulanması için farkındalık oluşturmaya bu konuda görevlileri görevlerine çağırmaya ve görevlerini etkin bir şekilde yapma konusunda sorumluluğa çağırmaya devam edeceğiz. İstanbul Sözleşmesi’nin iptal kararının geri alınması için çalışmalar yapmaya devam edeceğiz. Her güne kadın cinayetleriyle uyanıyoruz. Tüm bunları yaşarken kadına yönelik şiddetin arkasındaki yegane sebebin toplumsal cinsiyet eşitsizliği olduğunu başkaca bir sebep olduğunu aramanın aslında bizi hep yanlış yere götüreceği ve yanıltıcı olduğunu görmek gerekir. Toplumsal cinsiyet eşitliğini hepimiz için istemenin bir insan hakkı olduğunu söylemek gerekiyor. Toplumsal cinsiyet eşitsizliği giderek kriminalize edilen bir kavram ama bu kavramla yüzleşemediğimiz sürece kadın cinayetlerinin sonu gelmeyecek.”