DAD Kadın Meclisi: İnancımızla ikrarlaşıyor, direncimizle özgürleşiyoruz

  • kadın
  • 17:46 31 Ağustos 2022
  • |
img

İSTANBUL – Ana Haskar Kadın Kampı’nın sonuç bildirgesini yayınlayan DAD Kadın Meclisi, Alevi kadınlarının toplumsal mücadele alanlarında direnmeye devam ettiğini belirterek, “İnancımızla ikrarlaşıyor, direncimizle özgürleşiyoruz” dedi.

Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) Kadın Meclisi, 16 -21 Ağustos tarihleri arasında gerçekleştirdiği Ana Haskar Kadın Kampı’nın sonuç bildirgesini yayınladı.

Kampta, “Hakk Yol Alevilik, doğum kapısı, varlık meselesine yaklaşım”, “Zaman, mekan, doğal toplumsallık, doğal kurumlaşma, rıza toplumu, tanrıça kültürü”, “Ziyaretlerimiz, mekanla kainata bağlanmak”, “Ziyaretler, rıza makamı olan ziyaretlerimizde lokmanın şifası, kadın geleneği olarak lokma kültürü, kadın ziyaret makamlarına niyaz”, “İbadetlerimizdeki şifa aktarımları, cem, semah, dar-didar”, “Alevi hareketinde kadının yeri, Alevi kadın hareketi, kadın mücadelesinde birlik, Alevi kadın örgütlenmesi olarak meclisler önermeler”, “Cemevleri ve cemevlerinde ki erkek iktidar” konuları irdelenerek tartışıldı.

Seyit Rıza Meydanı'nın da tüm Alevi kurumlarla birlikte aşure lokmasının pay edilmesi ile biten kampın sonuç bildirgesinde şu ifadeler yer aldı: “Kutsallık; insan yaşamının, inançlarının ve düşlerinin, onun ötesinde ütopyasının bir parçasıdır. Kutsallık doğrudan insan yaşamıyla, üretimle, daha güzel iyi bir yaşama ulaşma çabasıyla bağlantılıdır. Bin yıllar boyunca insana yaşam sunan doğa, onun parçası su, buğday, ateş, bazı hayvanlar kutsandı. Neolitik (Rıza Toplumsallığı) toplumda doğa kutsaldı. Doğa ana olarak görülüyordu. İnsan kaderinin doğayla bağlı olduğunun bilincindeydi. Bu felsefe insanlığın temel toplumsal hafızasıdır.

HAK VE HAKİKAT

Yaşadığımız her an bir hakikati içinde barındırıyor. Bizler biliyoruz ki, bütün evren Xızır aşkıyla çarkı pervaz etmektedir. Kadim tarihlerden günümüze kadar zorda darda olana yetişen, klavuz olan Xızır aynı zamanda kubbeyi rahmanda var olan akıldır. Kubbe-i rahman var oluş kapısıdır. Hakk bu kapıdan tecelli eder. Kandildeki nurdur. Bütün kainat bu doğuş kapısından kendini var eder. Kadın sadece biyolojik bir insan türü değil aynı zamanda ana olarak tanımlanır. Bütün kainat kubbe-i rahmanda var olur. Rahim bekleyen, olgunlaştıran, koruyan, besleyen, kemalet kazandıran manasına gelir. Büyük bir sabırla, kemaletle Hakk’ın emri rızasını Hakk aşkı, Xızır hakikati devamlı canlı tutan mekandır. Doğum kapısı Hakk kapısıdır. Hakk doğumla ispattır. Bu kapı yoksa Hakk da yoktur. Hakk yoksa Xızır da yoktur.

TANRI VE DOĞA

Kürtçe'de Xweza (kendinden doğuran), Xweda ( kendinden veren) sözcükleri ile tanrı ve doğa hiçbir dilde bu kadar özdeş kılınmamıştır. Doğurmak ve kendinden vermek Ana kadının birlikte taşıdığı özelliklerdir. Bu iki kavramın anlattığı şey kısaca yaşamın kendisidir Jin hem kadın hem de yaşam anlamına gelmektedir. Toprak anadır. Anaya ve toprağa duyulan sevginin kaynağı bundandır. Kavlu beladan vardık, zerre-i nurduk, vardan var olduk diyen Hakk Yol Alevi inancı insanın fiziki varlığını sürdürdüğü günden bu yana, Ana kadının bilgeliği ile toplumsallaşan, tanrıça kültür ve değerlerini bize taşıyan inançtır.

ALEVİLİĞE DÖNÜK BASKI VE ASİMİLASYON

Yol Anadır. Kainat Anadır. Hakkın ilk tecellisi Anadır.  Aşk ile zuhur etmiştir. Dişil yönü zahir olmuştur. Kitab-ı kâinat Ana ile açılmıştır. Evren Ana olduğundan, sevgi, ikrar, yolun ve kemaletin sahibi anadır. Bundandır ki; geçmişten günümüze Aleviliği asimile etmeye, rızalı, ikrarlı yaşadığımız doğamızdan ve ocaklarımızdan uzaklaştırmaya çalışmışlardır. Alevi coğrafyasına reva görülen sürgün, katliam, asimilasyon ve doğa kıyımı olmuştur. Asıl sebep; yol kadındır, kadın mürşidi kamilullahtır. Diyen Reya Heq / Raa Heqi/ Hakk yol Aleviliğinin toplumsal cinsiyet ayrımına yer vermemesi, rızalı, ikrarlı yaşamı (birlikte üreten, birlikte tüketen) hak ve hakkaniyetli yaşamı inşa etmiş, bunu yaşamış ve yaşatmış olmasındandır. Biliyoruz ve inanıyoruz ki; yolumuz yaşarsa köleleştirmenin ilk halkası kırılacak, toplumsal cinsiyet eşitliği sağlanacak, binlerce yıl yaşamış olan rızalı, ikrarlı yaşam yeniden inşa edilecektir.

KAİNAT İLE BÜTÜNLEŞMEK

Ziyaretlerimize, nişangelerimize hak lokması ile gidip niyaz olduğumuzda kainat ile bütünleşip, paylaşmanın huzurunu yaşıyor, arınarak birleniyoruz. Ateşin, suyun, havanın, toprağın Hakk olduğu bilinciyle omlara hakça yaklaşmanın gereğini bilince çıkarıyoruz.  Nişangelerimiz, ziyaretlerimiz yaşam alanlarımızın koruyucularıdır. Ocaklarımızın, dergahlarımızın akademi, pirlerimizin, analarımızın filozoflarımız olduğu bilinciyle yerinde yaşatmanın, kaybolan, asimile edilen inanç ve değerlerimizin korunması, yeniden bilince çıkarılması için araştırma, inceleme, kayıt altına alıp gelecek nesillere aktarmanın önemli olduğunu vurguluyoruz. Bu çalışmaları yapan canlara minnet duyuyoruz.

ALEVİ TOPLUMSALLIĞI YENİDEN İNŞA EDİLİYOR

İbadetlerimizde, cem erkanında, dar didar olarak, semah dönerek, lokmalarımızı pay ederek şifa bulup, arınıp birleniyoruz. Geleneksel şifa yöntemlerini yaşatmaya çalışıyoruz. Bugün coğrafyasından, ocağından, pirinden, talibinden uzaklaştırılan Alevi toplumsallığı dağıldığı ve bulunduğu yerlerde kendini yeniden inşa etmeye çalışırken sistem müdahaleleri ile özünden yabancılaşma, sistemle benzeşme riskiyle karşı karşıyadır. Yol kadındır, kadın mürşidi kamilullahtır diyen inancımızın örgütlü yapıları ve cemevlerinde kadına yer vermemekte ya da sembolik düzeyde tutmaktalar. Kadın Hakk döşeğinden (Dayika post) indirilmiş, cemler Bilge Analar olmadan bağlanmaktadır. Bu ciddi bir aşınmadır. Anasız-Kadınsız kalmış Alevilik hakikatsiz kalmış Alevilik tesbiti çok yerindedir.

ALEVİ KADIN TARİHİNE ÖNCÜLÜK EDENLER

Biz Alevi kadınları biliyoruz ve oldukça farkındayız ki; inancımızı gerçeğiyle yaşadığımızda, toplumsallaştırdığımızda hak, hukuk, adalet, barış, eşit ve özgür bir yaşam kendiliğinden inşa edilmiş olacaktır. Alevi kadını tarih boyunca öncülük yapan, zulme karşı direnen yerdedir. Ana Fatma, Ana Haskar, Jelê, Buyere, Xeycan, Kadıncık Ana, Elif Ana gibi evliyalarımız. Zeynep Ana, Bese, Zarife Hatun, Fata Reş, Anşa Bacı gibi direnen kadınlarımızla yolumuz devam etmiştir. Günümüzde Alevi kadınları toplumsal mücadele alanlarında hala direnmeye, bu direniş ruhuyla yola ışık olmaya devam etmektedir.

YOL KADINDIR…

Biz DAD Kadın Meclisi olarak nehak zulmüyle yaşadığımız bu demde çağrımızdır. Yol kadındır, kadın mürşidi kamilullahtır derken günümüz kadın toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelesinin bizimle ortak zeminde olduğunun farkındayız ve ortaklanıyoruz. Bu anlamda farklı alanlarda mücadele veren kadın canlar yaşadığımız demi devranda hakikatle ikrarlaşan biz kadınlar, yolumuz bizi rıza şehrine götürecektir. Yolda birlik, yolda ışık olmaya tüm Alevi kadınları çağırıyoruz. Yol Anadır, Yol Yaşar, Yol Şifadır. İnancımızla İkrarlaşıyor. Direncimizle Özgürleşiyoruz.”