İstanbul Sözleşmesi’nin reddine karşı Danıştay’a temyiz başvurusu

  • kadın
  • 16:56 2 Eylül 2022
  • |
img
ANKARA - TTB, Danıştay’ın İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesine dair açılan davayı reddetmesine karşı İdari Dava Daireleri Kurulu’na temyiz başvurusu yaptı.
 
Danıştay 10’uncu Dairesi, İstanbul Sözleşmesi'nin feshine ilişkin Cumhurbaşkanlığı kararının iptal edilmesine karşı açılan davayı, 19 Temmuz’da görüşen duruşmada ikiye karşı üç oyla reddetti. Türk Tabipler Birliği (TTB), Danıştay 10. Dairesi’nin kararıyla ilgili 1 Eylül’de Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’na temyiz başvurusunda bulundu.
 
Başvuruda Anayasa’nın 90. ve 104. maddelerine atıfla, bir insan hak ve özgürlükleri metni olan İstanbul Sözleşmesi’nin idarenin yetki alanında olmadığı belirtildi. Danıştay 10. Dairesi kararında dava konusu işlemin hukuka uygunluğunun salt yetki tartışması ile yürütüldüğüne dikkat çekilen başvuruda, “Dolayısıyla kararda ‘yerindelik denetimi yapılamayacağı’ belirtilirken Anayasa’ya aykırı yetki kullanımı ise anayasal kıstın yorum yoluyla genişletilmesi ile yapılmıştır. Dava konusu işlem, sebep, konu ve amaç yönlerinden hukuka aykırı olup Daire kararının unsurlara dair gerekçe içermeyen kararının bozulması gerekir” ifadelerine yer verildi.
 
‘POLİTİK TERCİHLERLE İLİŞKİLİ'
 
Toplumsal cinsiyet ayrımcılığına dayalı hak ihlallerinin önlenmesinin salt mevzuat ile değil, mevzuatın uygulanmasını belirleyen politik tercihlerle de ilişkili olduğuna işaret edilen başvuruda, kadın hakları mücadelesinin de içinde yer aldığı insan hakları mücadelesinin değer yargılarına göre şekillendirilemeyeceği vurgulandı. 
 
TTB’nin yaptığı başvuru dilekçesinde şunlar kaydedildi: “Sosyal, ekonomik ve siyasal ilişkilerin düzenlenmesini belirleyen ilkeleri ve kamu alanında kişilerin göreceği muameleyle ilgili normları her tarihsel anda mevcut koşullara insan hakları bilgisinin ışığı altında bakarak türetmektir. Ve değerler, değer yargılarına feda edilemezler. Böyle bir anlayışla oluşturulan hukuk sisteminin ise adalet ortaya koyması beklenemez. Bu sebeple değer yargıları üzerinden alınan bu kararın adalet getirmesi beklenemez. Değer yargıları üzerinden alınan bu kararın toplum yararını gözetmesi de beklenemez.”
 
Başvurunun sonuç bölümünde, temyiz incelemesi yapılarak dava konusu işlemin yürütmesinin durdurulması, ilgili Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin Anayasa’ya aykırılığı nedeniyle Anayasa Mahkemesi’ne itiraz yolu ile iptali için başvurulması ve kararın bozulması talep edildi.