Tayland’ta ortaya çıkan ve geçmişi binlerce yıl öncesine dayanan dövüş sporu Muay Thai, Türkiye’de 1990’ların sonunda yasallaştı, 2006’da ise Türkiye Muay Thai Federasyo’nu kuruldu. Bedensel ve ruhsal gelişime katkı sağlayan Muay Thai’yi Türkiye’de kadınlar, öz savunmalarını geliştirmek için öğreniyor. 

 

İstanbul Bomonti’de bulunan Muay Thai stüdyosuna giden kadınlar, hem zinde kalmak hem de savunma tekniklerini öğrenerek, sokaklarda kendilerini daha güvende hissediyor. Muay Thai, öğrenen kadınların arasında gazetecisinden, avukatına, sağlıkçısına değişik kesimlerden kadınlar yer alıyor.

 

‘BİZ MUAY THAİ, HOCAMIZ KADIN DEMEYİ ÖĞRENİYOR’

 

Muay Thai öğrenen kadınlardan avukat Rozerin Seda Kip, 3 aydır Muay Thai öğreniyor. Kendisiyle birlikte Muay Thai öğrenen kadınların çoğunu sosyal çevre ve takip ettiği davalardan tanıdığını belirten Kip, “Buraya gelen kadınların çoğu aslında kendisini toplumda ifade eden kadınlardır. Bizler sadece psikolojik olarak değil, aynı zamanda fiziksel olarak da kendini güçlü hissetmeyi isteyen, eril şiddete karşı dik ve güçlü görünmeyi hedef alan ve kendini özsavunma noktasında koruma tekniklerini öğrenmeyi isteyen bir kesimiz” dedi. Kip, “Aslında bu Tayland sporudur. Herhangi bir kadın olmanın ya da fiziksel olarak daha az güçlü olmanın dezavantajını asla burada hissettirmiyoruz ya da öğreniyoruz. Çünkü hocamızın karşısında gerçekten çok güçlü kadınlar var. Hocalarımızla politik olarak kadın kimliğinin çok güçlü bir kimlik olduğu noktasında alışverişlerimiz oluyor. Biz Muay Thai öğreniyoruz, karşımızdaki hocamız ise kadın demeyi öğreniyor” diye konuştu.

 

‘FİZİKSEL OLARAK DEĞİŞTİM’

 

Çevresindeki herkese gelip Muay Thai öğrenmelerini istediğini belirten Kip, “Fiziksel olarak da çok değiştim. Bir kere kendini çok güçlü hissediyorsun. Sabah uyandığında hakikatten yemiş olduğun o yumruğun, dayağın, aslında pozitif sonuçlarını gün içerisinde görüyorsun. Hem güçlü hissediyorsun hem de böyle bir ülkede yaşamanın, mücadele etmenin vermiş olduğu tüm öfkeyi kaygıyı burada atabiliyorsun. Bence kadınların özellikle yapması gereken bir spordur” ifadelerini kullandı. 

 

‘KADIN DOĞASINDA SALDIRMAK YOKTUR’

 

Gazeteci Gülfem Karataş da Muay Thai öğrenen kadınlardan biri. Yaklaşık 1 buçuk yıldır Muay Thai öğrenen Karataş, grubun en eskilerinden biri aynı zamanda. Medyada gördüğü birkaç haberden etkilendiğini dile getiren Karataş, “Kadınların erkek şiddetine, tacize ve tecavüze karşı bu sporu öğrenmesi gerekiyor. Kadınlar bu sporu yaptıklarında ilk olarak öz güvenleri artıyor. Ardından zaten spor yaptığın için bir enerjin var ve bu enerjiyi boşaltıyor. Aslında bu sporla enerjiyi doğru yönlendiriyorsun” dedi. Temel amacının tacize ya da cinsel saldırıya uğramamak ve yolda giderken herhangi bir özgüven eksikliğini yaşamamak olduğunu dile getiren Karataş, “Herhangi bir müdahalede kendimi savunabilmek istiyorum. Biz kadınlar bu sporu saldırı amaçlı değil, özsavunma olarak yapıyoruz. Zaten kadınların doğasında saldırı içgüdüsü yok. Kadınlar sadece kendi alanlarına girildiğinde özsavunma gerçekleştirir ve kendini savunur” diye konuştu. 

 

‘KENDİMİZİ SAVUNMAK İÇİN MUAY THAİ ÖĞRENELİM’

 

Kendisinde fiziksel olarak değişim gördüğünü dile getiren Karataş, “Vücudumda darbe nedeniyle morarmalar var. Çünkü kum torbasında çalışıyoruz. Birbirimize karşı nasıl savunma geliştirebiliriz, bunları yapıyoruz. Evet vücudumda morarmalar var; ancak kendime gelecek zararlardan, olumsuzluklardan korumak için bu morlukların olması gerekiyor. Çünkü bir erkek tecavüze yeltendiğinde, bana böyle bir saldırı gerçekleştiğinde ben bunu engelleyebileceğim” dedi. 

 

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü’ne de değinen Karataş, “Bu sporla vücudunun her yerini kullanıyorsun. Dirseğini, dizlerini kullanıyorsun, tekme atıyorsun, kafa atıyorsun. Her yanını kullanabildiğin bir spor olduğu için bizim vücudumuzun tanımamıza da yardımcı oluyor. Kadınlara yönelik şiddetle mücadele etmek isteyen bütün kadınları Muay Thai kursuna bekliyorum” dedi.

 

MA / Sadiye Eser