HABER MERKEZİ - HDP, İzmir ve Urfa’da 25 Kasım’a ilişkin yaptıkları eylemlerde, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecride dikkat çekerek, “Bugün İmralı tecridi, evde, sokakta, meydanda kadına uygulanan şiddetle eş değerdir” dedi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir Kadın Meclisi, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü dolayısıyla yarın yapacakları eyleme ilişkin il binasında açıklama yaptı. Kadın Meclisi adına açıklama yapan Ruken Emektar yaptı.
Kadın özgürlük mücadelesini faşizme karşı 25 Kasım’da yükselteceklerini belirten Emektar, kadın soykırımını durduracaklarını söyledi. Cinsiyetçiliği besleyen, derinleştiren söylemler ile kadına dönük saldırıların, özel savaş politikalarının kökünün aynı kaynaktan olduğunu ifade eden Emektar, erkek egemen anlayışını derinleştiren, AKP’nin nefret ve cinsiyetçi söylemeleriyle kadın cinayetlerinden sorumlu olduğunu aktardı.
Kadınlar olarak taciz, cinsel saldırı, katliamlarına, çocuk istismarlarına, kültürel değerlere, doğanın talan edilmesine karşı özsavunma haklarının kullanacaklarını dile getiren Emektar, “Bedenimize, kimliğimize, anadilimize, yönelen cinsiyetçiliğe karşı mücadelemizi yükselteceğiz” dedi. Emektar, kadınların tüm renkleri ile 25 Kasım’da Alsancak ÖSYM önünde her türlü şiddete karşı sokaklarda, meydanlarda “Bu böyle gitmez, kadınlar izin vermez” diyerek bir araya geleceklerini belirtti.
İHD: EGE’DE İLK 10 AYDA 46 KADIN ÖLDÜRÜLDÜ
İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi üyesi kadınlar da 25 Kasım’a ilişkin dernek binasında açıklama yaptı. İHD adına açıklama yapan Cemile Karakaya, “Coğrafyamızda, erkek egemen, militer, toplumsal cinsiyetçi bir bakış, hala gücünü korumakta. ‘Kadını erkeğin namusu’ olarak gören anlayış ve farklı cinsel kimliklere karşı hoşgörüsüzlük giderek artmaktadır” dedi.
2017 yılının Ocak ve Ekim aylarında Ege Bölgesi’nde kadınlara dönük hak ihlallerini sıralayan Karakaya, “46 kadın cinayeti, 28 cinsel taciz, 2 cinsel istismar, 28 yaralama ve 3 darp olayı yaşandı. Bu taciz, tecavüz, darp, cinayetler kadınları en çok sevdiklerini söyleyen erkek şiddetinden kaynaklanmıştır. Genellikle saldırı yapanlar ya kadınların sevgilileri ya ailedeki erkek bireyler ya da kocalarıdır. Bunun yanı sıra olay adliyeye yansıdığında eril hukuk, ‘iyi hal uygulaması’, ‘namus’ gibi çeşitli gerekçelerle zanlılara indirimlerde bulunmaktadır. Bu durum eril zihniyeti daha da pervasızlaştırmakta adil olmayan kararlar nedeniyle olayların durması yerine her geçen gün artmasına neden olmaktadır. Bu nedenle, insan hakları savunucusu kadınlar olarak, İstanbul Sözleşmesi’ni Meclis’te grubu bulunan partilerin kadın milletvekillerine bir kez daha hatırlatmak üzere gönderiyoruz” dedi.
İHD: İSTANBUL SÖZLEŞMESİ MECLİS’TE OKUNSUN
İHD Genel Merkezi, 25 Kasım’a ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye'nin imzacısı olduğu kadına yönelik şiddeti önlemeyi hedefleyen ulusal ve uluslararası sözleşmelere dikkat çekerek, "Kadın mücadelesi, uluslararası dayanışmayla birlikte, yazılı hukukta önemli kazanımlar elde etti. Yine kadına yönelik şiddet konusunda uluslararası hukukta düzenlenmiş son derece önemli sözleşmeler Türkiye Cumhuriyeti devleti tarafından imzalanmış durumda. Bu sözleşmelerden belki de en önemlisi Avrupa Konseyi İstanbul Sözleşmesi’dir. Ancak, gerek yazılı hukukumuzdaki gerekse uluslararası hukuk alanındaki kazanımlarımız, yargı da yer bulamamakta" denildi. Açıklamada şu taleplere yer verildi: "Bu nedenle, insan hakları savunucusu kadınlar olarak, İstanbul Sözleşmesi’ni Meclis’te grubu bulunan partilerin kadın milletvekillerine bir kez daha hatırlatmak üzere gönderiyoruz. Onlardan isteğimiz şudur; İstanbul Sözleşmesi’nin erkek milletvekillerinin yüzlerine karşı, Meclis kürsüsünden okunması, özellikle yargıda bu sözleşmeye uyup uyulmadığının gözlenmesi ve buldukları sonuçların insan hakları savunucusu kadınlarla paylaşılması.”
URFA HDP: ÖCALAN’IN DİRENİŞİ, DİRENİŞİMİZDİR
HDP Urfa İl Örgütü de, 25 Kasım’a ilişkin parti binasında basın toplantısı düzenledi. HDP Urfa Milletvekili Dilek Öcalan’ın da katıldığı toplantıya, çok sayıda kadın erbaneleriyle yerini aldı. HDP’li vekil Dilek Öcalan, kadınların her alanda verdikleri mücadelenin zaferle taçlandığını belirtti. 1960 yılında Dominik Cumhuriyeti’nde diktatörlük rejimine karşı direnen Mirabal Kardeşlerin katledildiğini ve o yıldan bu yıllara aynı sistemin devam ettiğini vurgulayan Öcalan, “Yine diktatör rejim kadın mücadelesini hedef alan yönelimler sözler ve eylemlerde bulunmaktadır. Kadınlara karşı cinsiyetçi yaklaşımlara, yok saymalara rağmen bugün kadınlar meydanlarda yerini alıyor, özgürlüğü haykırıyor. 1960’da Dominik’te 3 kadını katleden zihniyet, bugün 2013 yılında 9 Ocak’ta Paris’te 3 Kürt kadını katletti. Silopi’de 3 kadın siyasetçiyi katlederek aslında bu zihniyetin tekerrür ettiğini bir kez daha ortaya koydu” diye konuştu.
Öcalan, son olarak PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın kadın mücadelesinde önemli bir role sahip olduğunu ifade ederek, "Biz Urfalı kadınlar olarak, Urfa’dan bu kadim kentten Öcalan’ı selamlıyoruz. Onun direnişi bizim direnişimizdir. Ona uygulanan tecrit bize uygulanıyor. Sayın Öcalan’ın özgürlüğüne kavuşması da yine kadın mücadelesiyle eş değerdir. Bugün İmralı tecridi, evde, sokakta, meydanda kadına uygulanan şiddetle eş değerdir. İmralı kapıları kapandığında kadına yönelik katliamlar artmıştır” dedi.
Toplantıdan sonra kadınlar, “Jin jiyan azadi” sloganları atarak zılgıtlar eşliğinde erbane çaldı.
VAN’DA BİLDİRİ DAĞITILDI
Özgür Kadın Hareketi de (TJA), yarın saat 11.00’de Van Musa Anter Barış Park’ında yapılacak mitingle ilgili aralarında HDP’li vekillerin de bulunduğu kalabalık bir grup, kent merkezinde ve ilçelerde bildiri dağıttı. Grup, halkı ve esnafı mitinge davet etti. HDP Eş Genel Başkanı Serpil Kemalbay'ın konuşmacı olarak katılacağı mitinge, HDP'nin kadın milletvekilleri ve sanatçı Şehrîbana Kurdî ile Nurcan Değirmenci sahne alacak.
MERSİN
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Mersin Şubeler Platformu üyesi kadınlar, 25 Kasım dolaysıyla Eğitim Sen Mersin şubesinde açıklama yaptı. Açıklama yapan Eğitim Sen Mersin Şube Sekreteri Elif Yaşar, AKP hükümetinin 15 yıllık iktidar karnesinin kadın düşmanı örneklerle dolup taştığını belirterek, devletin OHAL ve KHK'ler eliyle oluşturmaya çalıştığı cinsiyetçi rejime izin vermeyeceklerini dile getirdi. Yaşar, “Kadın düşmanı politikalara dur demek için haklarımızı ve hayatlarımızı elimizden almak isteyenlerden 'düş peşine' diyerek hesap sormaya devam edeceğiz” dedi. Açıklamanın ardından KESK'li kadınlar, cezaevinde bulunan kadın tutuklulara merkez PTT'den dayanışma kartı gönderildi.