İSTANBUL – Ev işçisi emekçilerin çalışırken şiddetin her türlüsüyle karşılaştığını söyleyen EVİD-SEN Başkanı Gülhan Benli, “Hiç birinin doğru düzgün bir güvencesi yok, sigortası yok. Bununla ilgili yaptığımız şikayetlerde bir geri dönüş olmuyor” dedi.
Sesleri, çalıştıkları evlerin duvarlarından öteye geçemeyen ev işçisi emekçiler; gündelikçi, aylıkçı olarak çocuk, hasta, yaşlı bakan, bahçıvan, merdiven silen, parça başı iş, ütücü, aşçı olarak evlerde çalışan, evlerde servis yapan, evin içinde üreten, hayatı evin içinde kazanan kişilerdir. Ev işçisi emekçilerin çalışma koşulları, karşılaştıkları zorluklar, güvencesizlik, meslek hastalıkları her geçen gün artış gösterirken, bunun çözümüne yönelik ise hiçbir çalışma yürütülmemektedir. Ev işçisi emekçilerin yaşadıkları sorunlar ve çalışma koşullarının düzeltilmesi için çalışma yürüten Ev İşçileri Dayanışma Sendikası (EVİD-SEN), 2008’de çalışmalarına başladı. 2009 ve 2010 yıllarında da kurulma çalışmalarını sürdüren EVİD-SEN, 2011 yılında resmi olarak kuruluşunu ilan etti.
Kuruluşlarını ilan ettikten bir ay sonra haklarında “Siz sendika kuramazsınız” diyerek dava açıldığını belirten EVİD-SEN Başkanı Gülhan Benli, 4 yıllık mücadelelerinin sonucunda davayı kazandıklarını ve şuan resmi olarak çalışmalarını sürdürdüklerini söyledi. Ev işçisi kadınların yaşadıkları sorunları anlatan Benli, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü nedeni ile bugün Tünel’de yapılacak olan yürüyüşte talepleri ile yer alacaklarını söyledi.
‘EV İŞÇİLERİNİN HİÇ BİR HAKKI YOK’
Ev işçilerinin çalışma koşularının zor olduğuna dikkat çeken Benli, “Ev işçileri çalıştıkları yerlerde taciz, tecavüz, mobbing ve şiddete maruz kalıyorlar” dedi. Ev işçileri emekçilerinin iş kazalarını yoğun olarak yaşadıklarını sözlerine ekleyen Benli, “Şuan biz burada konuşurken bile bir ev işçisi, bir yerde ya kaza geçiriyor ya da tacize maruz kalıyor” diye kaydetti.
Ev işçisi emekçilerin hiçbir hakkının olmadığını kaydeden Benli, “Tazminat, emeklilik ve hiçbir hakkı yok” dedi. Ev işçiliği alanındaki meslek hastalıklarına değinen Benli, “Henüz bu alana dair meslek hastalıkları tanımlanmış değil. Çünkü güvencesizlik hakim. Bir güvence olmadığı takdirde mesleki hastalıklar nasıl tanımlanacak. Sigorta olması gerekir ki gidip o meslek hastalıkları tanımlansın” diye kaydetti. Benli, birçok arkadaşlarının kanser hastası, bel fıtığı, boyun fıtığı gibi hastalıklara yakalandığını sözlerine ekleyerek, bu hastalıkların sebeplerinin alanının güvencesiz olmasından kaynaklandığını söyledi.
‘YATILI İŞÇİLERE UYUMAK YEMEK YOK’
Hasta bakımı ile ilgili sorunlara değinen Benli, “Hiç birinin doğru düzgün bir güvencesi yok, sigortası yok. Tamamen güvencesiz ve sigortasız çalıştırılıyorlar. Bununla ilgili yaptığımız şikayetlerde bir geri dönüş olmuyor. Buna yönelik yaptıkları bir şey de yok” dedi.
Yatılı çalışan ev işçileri emekçilerine değinen Benli, “Yatılı çalışan, gece, gündüz o evde o evin genel olarak her şeyi ile ilgileniyor. Evin çocuğunu okula götürmekten tutun her şeyi ile ilgileniyor. Bunların hepsi ile ilgilenen haftada bir gün izin kullanan arkadaşlarımız var. Bu arkadaşlarımız da sigortasız, sosyal güvencesi olmadan çalışıyorlar. İnsanlık dışı koşullarda çalışıyorlar. Çalıştıkları yerlerde doğru düzgün yemek yiyemiyorlar. Sağlıklı beslenemediği için ayakta duramıyor. Bir düzen yok diyebiliriz. Ne uyumaya ne de yemek yemeye zamanları kalmıyor. Beş on dakika içinde ne yapabilirseniz o dur. Ancak, yemek mi yiyorsunuz dayak mı yiyorsunuz belli değil. Size bir haftalık yemekler veriliyor” diye kaydetti.
‘ÇALIŞMA BAKANI BİZE RANDEVU VERMİYOR’
Yaşanan bütün olumsuzlukların, baskı ile taciz ve tecavüzün ev işçiliği alanındaki denetimsizlikten kaynaklandığını dile getiren Benli, “Bunun önlenebilmesi için bizim akademisyenlerle ve arkadaşlarımız ile birlikte oturup hazırladığımız bir yönetmenlik sözleşme taslağımız var. Bu taslak, ‘Ev İşçileri Tip Sözleşme Yönetmelik Taslağı’dır. Bunu kabul etmek gerekir. Hem bir kural kaydı içerisinde çalışanların olabilmesi açısından, çalışma saatlerinin belli olması, iş tanımlarının olması, yemek, çay saati olabilmelidir. İstirahat saatinin olabilmesi ve alana dair birçok açığı ortadan kaldırabilecek bir taslaktır” dedi. Bunu Çalışma Bakanlığına sunmak istediklerini belirten Benli, “Çalışma Bakanı bu konuda maalesef bir türlü bize randevu vermiyor. Sizin zamanınız yoksa bile bakın biz hazırladık, gelin birlikte geliştirelim. Bir eksiği ya da fazlası varsa birlikte düzenleyelim ve hayata geçirelim. Böylelikle bu alanda çalışanların çalışma koşullarını kısmi olarak düzeltmiş olacağız ve işçi olarak görünmesini sağlayabiliriz” dedi. Hükümet ve Bakanlık tarafından ev işçilerine yönelik herhangi bir adımın olmadığını sözlerine ekleyen Benli, bir an önce harekete geçip ev işçilerinin çalışma koşullarını düzenlemek için adım atmalarını istedi.
‘TALEPLERİMİZ İLE ALANDA OLACAĞIZ’
Haklarının güvence altına alınması gerektiğini kaydeden Benli, “Denetiminin yapılması gerekiyor. Bunlar olmadan doğal olarak bu diğer tespitlerin de olabilmesi olanaksız duruma geliyor” dedi.
İstihdam bürolarının açılmasına ilişkin de konuşan Benli, bu durumun işçileri daha da mağdur ettiğini ve güvencesizliği resmileştirdiğini söyledi. İstihdam bürolarını Bakanlıkla görüştüklerinde, “sizin güvenceniz olacak” denildiğini belirten Benli, bunun tersine olduğunu kaydetti.
Benli, “Öncelikli olarak bu alanın meslek olarak görülmesi taleplerden bir tanesi bu, itibarlarının geri verilmesi, ev işçilerinin sosyal güvencesinin yapılması ve denetimlerinin yapılmasını sağlanmalıdır” diyerek bu talepleri ile bugün Tünel’de olacaklarını söyledi.
MA / Sadiye Eser