VAN - Van'daki 25 Kasım mitinginde konuşan HDP Eş Genel Başkanı Serpil Kemalbay, Sêvê, Fatma ve Pakizelerin mücadelesini meşale gibi taşıyacaklarını belirterek, “İmralı tecridi kaldırılsın, barış gelsin” dedi.
25 Kasım Uluslararası Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele ve Dayanışma Günü etkinlikleri kapsamında Özgür Kadın Hareketi (TJA) ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi öncülüğünde “Kadın soykırımını durduracağız yaşamı özgürleştireceğiz” şiarıyla Van Musa Anter Barış Parkı’nda miting düzenlendi.
HDP Eş Genel Başkanı Serpil Kemalbay, Diyarbakır Milletvekili Feleknas Uca, Van Milletvekili Bedia Özgökçe Ertan ve TJA aktivisti Gülcihan Şimşek mitingde birer konuşma yaparken, mitinge Şırnak Milletvekili Aycan İrmez, Dilan Dirayet Taşdemir, HDP MYK Üyesi Sultan Özdemir, HDP PM üyeleri, Van HDP İl Eşbaşkanı Yadişen Karabulut, ilçe yöneticileri yerine kayyum atanan belediye eşbaşkanları, Barış Anneleri Meclisi ile yüzlerce kişi katıldı. Alanda, milletvekilliği ve parti üyeliği düşürülen Figen Yüksekdağ, Tuğba Hezer Öztürk ile tutuklu DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel’in mesajları okunurken, sanatçı Nurcan Değirmenci ve Şehribana Kurdî şarkılarını seslendirdi.
EKSİ 6 DERECEDE KADINLAR HALAYA DURDU
Hava sıcaklığının eksi 6'larda olduğu kentte, kadınların kiras-fistan, erkeklerin de şal û şapik giyerek katıldığı mitingde halaylar çekildi. Renkli görüntülerin oluştuğu miting alanında kitle sık sık “Jin Jiyan Azadî”, “Bijî Serok Apo” sloganlarını atarken, miting saygı duruşu ve Tertip Komitesi Başkanı Nesibe Akdağ’ın konuşmasıyla başladı. Akdağ, 25 Kasım’ın kadınlar için tarihsel önemine vurgu yaparak, kadınlara yönelik şiddetin her gün biraz arttığına dikkat çekti.
Daha sonra konuşan HDP Van Milletvekili Bedia Özgökçe Ertan, baskılar karşısında kadınların kendi tarihini yazdığını belirtti. Ertan, Kandıra Cezaevinde tutuklu bulunan Figen Yüksekdağ’ın mesajını okudu.
UCA: ÖCALAN'IN ÖZGÜRLÜĞÜNÜ İSTİYORUZ
Diyarbakır Milletvekili Feleknas Uca ise konuşmasında, “Bizler direniş saflarında, Pakizeleri, Sêvêleri, Ronahîleri unutmadık. Onlar bizim yolumuzu aydınlık kılmaya devam edecektir. Bizler bu gün sadece kadına yönelik şiddete değil, şiddetin her türlüsüne 'Hayır' diyeceğiz. Kürtler tarihsel bir eşikten geçiyor. Tıpkı yüzyıllar önce olduğu gibi bu gün de Kürtler kimliksiz, isimsiz, topraksız bırakılmak isteniyor. Ama bugün Kürtler artık özgürlük felsefesiyle büyüyor" dedi.
Kadınların direnişin sembolü olduğu için AKP tarafından baskı altında tutulduğunu söyleyen Uca, bu baskıya karşı tüm kadınların seslerini yükseltmesi gerektiğini söyledi. PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecride değinen Uca, "Sayın Öcalan üzerindeki tecridi kınadığımızı söylüyoruz. Sadece tecrit bitsin değil, Sayın Öcalan’ın özgürlüğünü istiyoruz. Ve O’nun özgürlüğü sağlanmadan bu topraklarda yaşayan halkların özgürleşemeyeceğini söylüyoruz” dedi.
TUNCEL: UMUDU KUŞANDIK
Uca'nın ardından tutuklu DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel’in mesajını ise DBP PM Üyesi Şehzade Kurt okudu. Mesajda, şu ifadelere yer verildi: “Türkiye’de yaşayan bütün kadınları güvencesiz bırakıldığını hepimiz biliyoruz. Kadınlar ne zaman sokağa çıksa savaşa karşı barışı haykırdı. Erkek egemen sistemin bütün baskısına karşı direndiğimizi ve direneceğimizi bir kez daha haykırıyoruz. Zindandaki kadınlar olarak, umudu kuşanarak dışarıdaki direnene tüm kadınları selamlıyoruz.”
KEMALBAY: İKTİDARIN SAVAŞ DİLİ KADINLARI ÖLDÜRÜYOR
HDP Eş Genel Başkanı Serpil Kemalbay konuşmasına dün Mısır'da bir camiye düzenlenen ve 250'den fazla kişinin yaşamını yitirdiği saldırıyı kınayarak başladı. Soğuk havaya rağmen Van halkının sokağa çıkarak önemli bir duruş sergilediğini söyleyen Kemalbay, "Mirabel Kardeşler, faşizme karşı mücadele ederken katledildi, ancak mücadeleleri bugün dünya kadınlarının meşalesi oldu. Türkiye’de de AKP-Saray rejimi Sêvê’yi, Fatma’yı, Pakize’yi katletti ama bizler onların mücadelesini bir meşale gibi taşıyacağız. AKP-Saray rejimi yeni yönetimleri için herkesi baskı altında tutmaya çalışıyor. Bu baskıyı en başta Kürt halkı üzerinden götürüyor. Peki, Kürt halkı ne istiyor? Kürt halkı barış istiyor, eşitlik istiyor, dil, kimlik istiyor. Bu çığlığa karşı AKP savaşı her yere yaymış durumda. İktidarın savaş dili kadınları öldürüyor. Buradaki yüksek oy ile aldığımız bütün kurumlarımıza kayyum atandı. Kayyum sömürgeciliktir. Halkın iradesini yok sayan, Kürt halkının kaderine hükmetmeye çalışan bir iktidarla karşı karşıyayız. Fakat bu meydanda da görüldüğü üzere baskılara rağmen Van halkı direniyor. Kayyum atanan tüm belediyeleri daha güçlü bir şekilde alacağız, tutuklanan vekillerin yerine daha fazla vekil seçeceğiz" dedi.
‘İKTİDAR ZARRAB DAVASIYLA YATIP KALKIYOR’
AKP iktidarının son günlerde Reza Zarrab davasıyla uğraştığını söyleyen Kemalbay, “Savaş ve ekonomik kriz ülkeyi götürürken, AKP-Saray rejimi Zarrab’la yatıyor, Zarrab’la kalkıyor. Tek düşündükleri Zarrab’ın Amerika’da ne durumda olduğu. Türkiye halklarının bu kadar çok sorunu varken rüşvet, yolsuzluk iddiaları ile yargılanan Zarrab için üzülecek halimiz yok! Eğer yolsuzluk yoksa nedir bu Zarrab telaşınız?" dedi.
'KÜRT DÜŞMANLIĞI ÜZERİNDE BİR SİYASET YÜRÜTÜLÜYOR'
Rusya'nın Soçi kentindeki Suriye görüşmelerine değinen Kemalbay, "Suriye halklarının barışı için bir fırsat var. Ama AKP-Saray rejimi Kürtler masada yer almasın diye elinden geleni yapıyor. Sırf 'Kürt anasını görmesin, hak kazanmasın' diye Erdoğan ayda 3 kez Rusya’ya giderek, Suriye’deki savaşı körüklüyor. Dün katil dediğin Esad’la masaya oturmayı düşünüyorsun da Kürt halkıyla neden masaya oturmuyorsun? Kürt düşmanlığı üzerinden bir siyaset devam ediyor" diye konuştu.
‘İMRALI TECRİDİ KALDIRIN’
PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin hemen kaldırılması gerektiğini söyleyen Kemalbay, "Ülke ne zaman çıkmaza girse koşa koşa İmralı’ya gidiyorlar. Bugün ülke yine o durumda. O nedenle bu tecridi kaldırın ve bırakın bu ülkeye onurlu bir barış gelsin. Biz siyasetçiler olarak demokratik bir anayasa için kollarımızı sıvamalıyız. AKP’nin savaşına karşı ortak bir yaşamı kurmalıyız. Vekillerimize ‘Cenazelerde ne işiniz var’ diyorlar. Halkın olduğu her yerde HDP milletvekilleri olacaktır. Cenazelerin gelmediği, Kürtlerin kendini yönettiği, Alevilerin korkusuz, kadınların özgür yaşadığı bir ortak vatan yaratabiliyor muyuz? mesele bu" dedi.
Kemalbay'ın konuşmasının ardından miting, sanatçı Şehribana Kurdi’nin müzik dinletisiyle son buldu.