İSTANBUL - Asimilasyona karşı bir araya gelen Koma Hevra, dengbêjlerden ilham alıyor. “Gençlik Marşı” ve “Jin Jiyan Azadî” adlı eserler üreten grup, üretimlerine devam edecek.
Hakların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Gençlik Meclisi tarafından kurulan Koma Hevra, yaptıkları sanat ve kültürel çalışmalarla asimilasyona karşı direniyor. Erbane kurslarıyla bir araya gelerek grup kuran gençler, ardından Kürtçe şarkılar seslendirmeye başladı. Grup, bugüne kadar 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde besteledikleri “Jin Jiyan Azadî” ve “Gençlik Marşı” adında iki şarkı seslendirdi. Yaptıkları çalışmalarla asimilasyon ve yozlaştırıcı kültüre karşı direndiklerini aktaran grup üyeleri, birçok çalışmayı repertuvarlarına aldıklarını söyledi.
Koma Hevra grubunun üyeleriyle yaptıkları çalışmalara ilişkin konuştuk.
‘ÜRETMEYE DEVAM EDECEĞİZ’
Gitarist Yusuf Keleş, Hevra’nın komün bir çalışmanın ürünü olduğunu belirterek, yaptıkları sanatsal çalışmalarla gençlik üzerindeki asimilasyon ve yozlaştırıcı kültüre karşı direnç gösterdiklerini söyledi. Keleş, ilk süreçte Kürt müziğinin klasik eserlerini seslendirdiklerini sonrasında kendi parçalarını yapmaya başladıklarını aktardı.
Pandemi sürecinde çalışmalarının aksadığını ama her fırsatta sosyal medya platformlarında grup üyeleriyle bir araya geldiklerini dile getiren Keleş, seslendikleri “Gençlik Marşı”nı bu platformlardaki değerlendirmelerden çıkan bir sonuç olduğunu söyledi.
Bireylerin ancak kendini kültürüyle ayakta söyleyen Keleş, gençlere kültürel çalışmalara katılma çağrısında bulundu.
AHLAKİ VE POLİTİK YAŞAMA ÇAĞRI
Erbane ve bağlama çalarak gruptan yer alan üyelerden Baran Sümbül de, Koma Hevra’nın sanatını toplum için icra ettiğini söyledi. Yaşamın sanatla başladığını ve sanatla devam edeceğini belirten Sümbül, yaşamın, sanatla buluştuktan sonra kültürle toplumsallaşarak hakikate yani özgürlüğü kavuşabileceğini dile getirdi. Tüm bu kavramların sanatla birlikte anlam kazandığını söyleyen Sümbül, “Gençlik Marşı” adlı çalışmalarında bu diyalektiği kavramsallaşmaya çalıştıklarını vurguladı. Gençlik Meclislerine bağlı sanatlarını icra eden bir grup olarak toplumun ideallerini yansıtmaya çalıştıklarını aktaran Sümbül, “Bu ürünümüz toplumu ahlaki ve politik yaşama davet etmektir. Bu anlamıyla Gençlik Meclislerinin perspektifiyle toplumsal örgütlenme ağının oluşturulmasıdır ve gençliğin misyonunu açığa çıkmasıdır” dedi.
‘JIN JIYAN AZADÎ’ SLOGANI IŞINDA BİR ÇIKIŞ
Grubun solistlerinden Hevidar Yıles de toplumun temel dinamiği olan kadınların üzerindeki saldırılara dikkat çekerek, 8 Mart’ta seslendirdikleri “Jin Jiyan Azadî” çalışmalarının kadın çığlığı olduğunu söyledi. Yıles, “Dünya genelinde kadına yönelik bir saldırı var. Bu saldırıların özel biçimini Kürdistan’da görmekteyiz. Biz 8 Mart’ta çıkardığımız şarkıyla bu saldırılara karşı bir cevap olmak istedik. Bakıldığında aslında her bir söz kadının çığlığını yansıtan sözlerdir. Kadına dayatılan çaresizliğe karşı bir çıkıştır. Mesela ‘ez ne bêçareme’ yani ‘çaresiz değilim’ diyor. Yine ‘Jin, Jiyan, Azadîme’ diyerek çareyi özgürlük ve yaşamda olduğunu söylüyoruz. Kadının özgürleşmesiyle toplumunu özgürleşmesinin diyalektiği yansıtmak istedik” dedi.
8 Mart’ta seslendikleri şarkının bu anlamda çok anlamlı bir çıkış olduğunu söyleyen Yıles, “Zaten özüne baktığımızda kadın, yaşam, özgürlük diyalektiği birbirini besleyen şeylerdir. Kadın yaşamla var olur, yaşamın temsilcisidir. Özgürlükte ancak kadınla gerçekleştirilecektir” diye konuştu.
‘İLHAM KAYNAĞIMIZ DENGBÊJLER’
Grubun solistlerinden Gençay Morkoç da dengbêjliğin Kürt tarihindeki önemine dikkati çekerek, bundan ilham aldıklarını söyledi. Bu anlamda bütün çalışmalarında dengbêjliği dillendirdiklerini kaydeden Morkoç, bu mirasın korunması için yeni çalışmalarında dengbêji seslendireceklerini aktardı.
ÇAĞRI
Gülbahar Herdem ise erbane kurslarına geldikten sonra gruba dahil olduğunu anlattı. Hevra’nın çalışmalarında olduğu için mutluluğunu paylaşan Herdem, genç kadınlara çalışmalarına dahil olma çağrısında bulunuyor.
MA / Naci Kaya