70 yıldır hızma kültürünü yaşatıyor

img

VAN - Hacıbekir'de yaşayan 77 yaşındaki Halime Orhan, 70 yıldır aynı hızma takıyor. Annesinden miras kalan hızmayı hiç çıkarmayan Orhan, kendisinin de hızmayı kızına miras bırakacağını söyledi. 

 
Kürt kadınlarının yoğun bir şekilde kullandığı Hızma (Xizêm) Mezopotamya kültürlerinde kadının evli veya nişanlı olduğunun sembolü olarak kullanılmıştır. Genç kadınların yüzyıllarca saflık, temizlik ve masumiyetlerini göstermek amacıyla burunlarına taktığı hızmalar, günümüzde de gözde takılar arasında yer alıyor. Kadınların daha güzel görünmek için taktığı hızma genellikle altın veya gümüşten oluyor. Van'ın İpekyolu ilçesi Hacıbekir (Xaçort) Mahallesi'nde yaşayan Halime Orhan (77), tam 70 yıldır hızma takıyor. Annesinden kalan hızmayı 70 yıldır hiç çıkarmayan Orhan'ın, ortasında kırmızı boncuk bulunan çiçek şeklindeki altın hızması, giydiği yöresel elbiselerle (kiras û fîstan) birbirini tamamlıyor. 
 
 O DA KIZINA BIRAKACAK 
 
Annesinden devraldığı geleneği sürdüren Orhan, 7 yaşından beri taktığı hızmanın artık bir parçası olduğunu söyledi. Bu kültürel mirası çocuklarına bırakacağın dile getiren Orhan, "70 yıldır bu hızmayı taktığımı görenler şaşırıyor ve çok beğeniyor. İlk taktığım zamanlarda hızmanın ağırlığı burun deliğimi yırtmıştı. Burnum iyileştiğinde tekrar taktım. Çünkü hem annemin hediyesi hem de kendime çok yakıştırıyordum. Ben de hızmayı küçük kızıma miras bırakacağım. Hızma Kürt kültüründe masunluğu, saflığı ve güzelliği sembolize ediyor. Ben kültürümüze ait bütün takıların kadınlara yakıştığını düşünüyorum" dedi. 
 
'ÖLENE KADAR KÜLTÜRÜMÜ YAŞATACAĞIM' 
 
Düğün, bayram, Newroz kutlamaları ve şenliklerde özenle dikilmiş fistanları giyinip, başına kefi, beline de işlemeli kemer taktıklarını anlatan Orhan, "Tek makyajımız ise gözlerimize sürdüğümüz kil, yani sürmeydi. Bunlar bizim Kürt kültürüne ait gelenekler. Kültürel miraslarımızın yok olmaması için sürdürmeliyiz. Asimilasyona karşı mücadele etmeliyiz. Modern çağa bir nevi meydan okumalıyız. Çünkü görüyoruz ki artık kendi özünün mirasını taşıyan çok az insan kalmış. Ben kendi kültürel mirasımızı çocuklarıma, çocuklarımın da kendi çocuklarına öğretmesi için çabalıyorum. Ölene kadar kültürümü yaşatacağım" diye konuştu. 
 
KİLİM, ÇANTA VE DUVAR SÜSÜ YAPIYOR 
 
Rengarenk ipleri bir araya getirerek desenli kilim, çanta, duvar süsü yapan de yanan Orhan, hem ailenin ekonomisine katkıda bulunuyor hem de akrabalarına, komşularına hediye olarak vererek onları mutlu ediyor. Yaşına rağmen üretmeye devam eden Orhan, "Bunları yapmayı da annemden öğrendim. Arkadaşlarıma da öğrettim. Fakat şuan benden başka yapan kimse yok. Bir ürünün yapımı en fazla 20 gün sürüyor. Satış yaparak az da olsa evimize katkıda bulunuyoruz" diye belirtti. 
 
MA / Ayşe Sürme