VAN - İpekyolu'nda küçük bir dükkanda 46 yıldır bölgeye ait kiras û fîstan, bervanik, zendik ve kofî diken Hasan Parin, her kıyafetin tarihsel ve kültürel bir geçmişinin olduğunu anlattı.
Van’ın İpekyolu ilçesi Şerefiye Mahallesi'nde bulunan bir pasajda küçük bir dükkanda terzilik yapan Harun Parin, 46 yıldır kiras û fîstan, bervanik, zendik ve kofî dikiyor. Her biri ayrı bir bölgeye ait olan rengarenk elbiseleri model model diken Parin, günde bir tane diktiği kıyafetin tarihsel ve kültürel bir geçmişinin olduğunu anlattı.
BEHDİNAN AYRI SERHAT AYRI
Çoğunlukla kadın kıyafetleri diken Parin, kiras û fîstan, bervanik, zendik ve zaman zaman da kofî yaptığını söyledi. Yöresel kıyafetlerin düğün, nişan, Newroz gibi kutlamalarda halen çok tercih edildiğini belirten Parin, kadife, basma ve pazenden yapılan elbiselerin giyindikleri yörelerin farklı olduğunu dile getirdi. Parin, “Kofilerin iki çeşidi var. Bir Behdînan bölgesinde yani Hakkari, Başkale ve Çatak’ın kullandığı var, bir de Serhat bölgesinde Özalp, Muradiye ve Çaldıran gibi ilçelerin kullandıkları var. Bruki kıyafeti dediğimiz kıyafetler var, onlar fırfırlı ve kısa. Ertoşî kesimi giyilen kıyafetler ise daha uzun, yani yerde sürüklenecek kadar. Yöresel kıyafetler bu bölgede genelde düğünlerde, kız istemeye gidildiğinde ya da misafirliğe gidildiğinde giyilir. Genelde kadife, basma, pazen dediğimiz kumaşları tercih ediyorlar” dedi.
RENK VE SÜSLEMELER DEĞİŞİYOR
Yöresel kıyafetlerin tarihinin farklı olduğunu söyleyen Parin, “Hangi bölgede nasıl kıyafet giyiliyorsa, o kıyafet bölgenin tarihi dokusunu içinde barındırıyor. Nesiler boyu devam eden bir gelenektir. Bu kıyafetleri giymek için bir neden yok. Sadece giyilen kıyafetlerin renkleri ve süslemeleri zamanla değişiyor. Bunun dışında yöresel kıyafetin başka bir şeyi değişmez. Boydan olarak kıyafet değişime uğramaz sadece süslemesi ve modeli değişir” diye konuştu.
ZENDIK VE LEVEND
Behdînan bölgesinde giyilen yöresel kıyafetlerin uzun olduğunu ve bu yöresel kıyafetlerin kolunda ise “levend” denilen uzun bir parça olduğunu söyleyen Parin, “Bu parça kol kısmına bağlanır. Bu elbiselerin eteklerinde ise nakışlar var. Bunların bir diğer çeşidi ise zendiktir. Zendik, kadınların çalışırken, koyun sağarken kirlenmemek için elbiselerinin kol kısmına taktığı parçalardır. Hepsinin geçmişi var. Bizim icat ettiğimiz bir şey değil. Bu halk var olduğundan beri giyiyor bu kıyafetleri” diye belirtti.
DÜĞÜN SEZONUNDA İLGİ ARTIYOR
Düğün sezonunda yöresel kıyafetlere olan ilginin artığını paylaşan Parin, yurtdışında da talebin çok olduğunu belirtti. Parin, şöyle konuştu: “Yazın düğün olduğu zaman daha fazla satış oluyor, kışın daha az. Genellikle ince kumaş oldukları için yazın giyiliyor. Buradaki halk bunları giymeye devam ediyor. Yurtdışından isteyen de oluyor yapıp gönderiyorum.”