BATMAN - Yapılan katliamların ve askeri darbelerin Kürt öykücülüğüne de darbe vurduğunu ifade eden Kürt yazarlar, Kürt öykücülüğünün rengini ve dilini aramaya devam ettiğini söyledi.
Batman Belediyesi, Eğitim Sen Batman Şubesi, Batman Kültür Sanat Derneği (BART) ile Mereto Dil Araştırmaları ve Kültür Derneği tarafından organize edilen 2.Kürt Edebiyat Günleri, üçüncü gününde devam etti. Ahmet Güneştekin Kültür Merkezi'nde gün boyunca devam etkinliklerde yazarlar kitaplarını imzaladı. Yine etkinlikte Kürt çizgi dergisi Zrîng ve haftalık yayın yapan Xwebûn gazetesine yoğun ilgi gösterildi.
Bugünkü etkinlik, “Cegerxwîn” belgesel filminin gösterimiyle başladı. Daha sonra etkinlik, “Kürt öykücülüğünün gelişimi” konulu panel ile devam etti. Yazar Mihemed Ronahî'nin moderatörlüğünde yapılan panele, yazar Îsmaîl Hacanî ve Bajar Mîrzeman konuşmacı olarak katıldı.
'KÜRT ÖYKÜCÜLÜĞÜ RENGİNİ ALIR'
Panelde ilk olarak söz alan Yazar Bajar Mîrzeman, Kürt öykücülüğünün tanınmadığına ve sahipsiz olduğuna vurgu yaptı. Kürt öykü tarihinin gelişimini de anlatan Mîrzeman, Kürtçe yayın yapan dergilerin öykünün gelişmesinde olumlu etki yaptığını belirtti. Askeri darbeler ile Kürt diline yapılan baskıların artması ile öykücülüğün de yara aldığını ifade eden Mîrzeman, öykücülüğün yasaklar ile de mücadele ettiğine dikkat çekti. Modern Kürt öyküsünün bugün rengini ve dilini aradığını ifade eden Mîrzeman, "Ne zamanki rengini bulur o zaman ayakkabısını çıkarır ve dünya öykü divanında yerini alacaktır" dedi.
'KÜRTÇE ÖYKÜLER OKUNMALI'
Mîrzeman'ın ardından Mihemed Ronahî de, Kürt öykü yazarlarına gereken ilginin bugün yeteri kadar olmadığını söyleyerek, Kürt öykü yazarlarının desteklenmesi için okunması gerektiğinin altını çizdi. Kürt kentlerine Türk bir yazar geldiğinde ilginin yoğun olduğunu, fakat Kürt yazarlara gerekli ilginin gösterilmediğine işaret eden Ronahî, Kürtçe'ye ilginin arttırılması gerektiğine vurgu yaptı. Dünya modern öykücülüğünde Kürt öyküsünün çeşitli nedenler ile geride kaldığını ifade eden Ronahî, bu durumun da siyasi nedenlerden kaynaklandığı aktardı. Ağrı Katliamı’nın ardından yaklaşık 50 yıl Kürt edebiyatının yerinde saydığını söyleyen Ronahî, "1970'li yıllarda ise Berken Bereh başta olmak üzere birçok yazar ve şair yerinde sayan edebiyatı ileri götürdü. Bizler bugün Berken Bereh'in şapkasından çıktık diyebiliriz. Kürt öykücülüğü bugün daha ileride olmayı hak ediyor çünkü dünya öykücülüğünün ana yurdu Kürdistan'dır. Topraklarımız öyküler ile doludur" ifadelerini kullandı.
'HALKIN HİKAYELERE İHTİYACI VAR'
Yazar Îsmaîl Hacanî ise Kürt dilinin gelişmesi için Kürt yazarlarının daha fazla okunması gerektiği vurgusu yaparak, "Kürtçe öykü yazan yazarlar halkın içinde olmalıdır. Kahvede camide nerede olursa olsun halkın içinden ayrılmamalıdır. Çünkü hikayeler halkındır. Ve bu halkın hikayelere ihtiyaçları vardır" diye konuştu.
Panel, soru cevap şeklinde sona erdi. Panelin ardından etkinlikler, şiir dinletileri ve söyleşileri ile devam etti.