‘Kürt tarihi doğru yol ve yöntemlerle halka ulaştırılabilir’

img

DİYARBAKIR – Yazdığı araştırma ve inceleme kitaplarıyla Kürt tarihine ışık tutan akademisyen Sedat Ulugana, egemenlerin elinde olan Kürt tarihini doğru yol ve yöntemlerle halka ulaştırılabileceğini söyledi. 

Kürt tarihi üzerine araştırma ve inceleme yapan akademisyen Sedat Ulugana, yazdığı kitapların yanında Seyîd Rıza’nın 1920, 1937 yıllarında Sevr Heyeti’ne, 1937 yılında dönemin İngiliz ve Fransız hükümetlerine yazdığı mektupları gün yüzüne çıkardı. Ulagana, “Alman ve İngiliz Ajanlarının Kürdistan Seyahati”, “Ağrı Kürt Direnişi ve Zilan Katliamı (1926-1931)”, “Cezalı Delikanlı”, “Edebiyata Kurdi ya Geleri”, “Mirektiya Bitlise”, “Seyit Rıza'ya Yardıma Giderken Yakılan Kürdistan Fedaisi Muşlu Hilmi Yıldırım” ve “Kürdün Üç Hali” adlı araştırma ve inceleme kitaplarıyla Kürt tarihine ışık tuttu. Ulugana, Kürt tarihinin başka devletler tarafından çarpıtıldığını belirterek, Kürtlerin yaşadığı her yerde Kürt tarihinin doğru yol ve yöntemlerle öğretilmesi gerektiğini söyledi. 
 
‘EGEMEN GÜÇLER KÜRTLERİN TARİHİ ÇARPITMIŞTIR’
 
Kürt tarihinde büyük bir boşluk gördüğü için bu alana yöneldiğini kaydeden Ulugana, “Türkiye tarihinde Kürtler hep zararlı olarak gösterilmiş. Egemen güçler tarihi ele alırken Kürtlerin tarihini çarpıtmıştır. Kendilerine göre derleyip o şekilde okullarda veya tarihi kitaplarda insanlara ulaştırmıştır. Tüm resmi kitaplarda yazılan tarih çarpıtma üzerine kurulmuştur” diye konuştu. Kürt tarihinin inkar edilip çarpıtıldığı bir süreçte Kürtçe tarih üzerine çalışmalar yürüttüğünü kaydeden Ulugana, Kürtlerin bunun için titiz bir araştırma ve inceleme yaptığını söyledi.
 
‘KÜRTLERİN TARİHİ EGEMENLERİN ELİNDE’
 
Türkiye’de öğretilen tarihte “Diyarbakır’daki Türk”, “Bitlis’teki Türk” denilerek Kürtlerin varlığından bahsedilmediğini hatırlatan Ulugana, “Bu kitapları okuyan biri buralarda Kürt olduğunu bilmez, sadece Türk’ün varlığından bahsettiği için bir tek Türklerin yaşadığı sanılır. Ancak buralar, yüz yıllardır Kürt’ün yaşadığı yerlerdir ve onların vatanıdır. Aynı şekilde buralarda Ermenilerin yaşadığı bilgisine de sahip olmaz” dedi. Kürt tarihinin arşivinin egemenlerin ellinde olduğunu ifade eden Ulugana, bunlardan bazılarının Osmanlı, İran, Rus, İngiliz, Fransa gibi devletler olduğunu söyledi. Bundan kaynaklı Kürt tarihini araştıran birinin birçok dili bilmesi gerektiğini dile getiren Ulugana, bu dilleri bilen araştırmacının tarihi bilgi ve belge toplama anlamında ellinin güçlü olacağını belirtti.
 
‘TARİHTE DOĞRU YOL VE YÖNTEM ÖNEMLİ’
 
Kürt tarihi kaynaklarından birinin de dengbêjlik olduğunu kaydeden Ulugana, dengbêjlerin yansıttığı tarihi doğru yol ve yöntemlerle topluma ulaştırabileceklerini söyledi. Kürt coğrafyasında ilkokul birinci sınıfta öğretilmeye başlanan tarihin çocuklar üzerinde etkisinin olduğunu ifade eden Ulugana, “Çocuk yaşta yalan tarihe maruz kalan çocuklar, uzun bir süre resmi tarih bilinci ile büyüyor. Kürtçe tarih yazan tarihçiler, bunun önüne geçmek için çocuklara göre tarihi kitap yazabilirler. Daha önce yazmamamız bir öz eleştiri gerekçesi, bunun bir an önce yazılması ve Kürt çocukları ile buluşturulması gerekiyor” dedi. Kürt tarihinin kitlelere ulaşması için sinema filmlerinin önemli bir yer tuttuğunu vurgulayan Ulugana, gerçek Kürt tarihinin kitlelere ulaşmasında sinemacılara büyük bir rol düştüğünü de ifade etti. 
 
Bir milleti var edenin tarihi olduğunu kaydeden Ulugana, bu bilinç ile tarihe yaklaşılması gerektiğini vurguladı.