ANKARA - Salgından etkilenen müzik emekçileri, müziğin iyileştirici gücüne değinerek, moral olmak amacıyla sanatlarını halka ulaştırmaya devam edeceklerini söyledi.
Koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle işsiz kalanlar arasında kafe ve barlarda çalışan müzik emekçileri de yer alıyor. Kayıt dışı ve güvencesiz çalışan müzik emekçileri, topluma moral vermek için sosyal medya aracılığıyla sanatlarını sürdürüyor. Konser, festival ve düğünlerde solistlik yapan Devrim Çelik, on yıldır sanatla ilgileniyor. Virüsten toplumun her kesimi gibi ekonomik ve sosyal olarak etkilendiklerini belirten Çelik, "Devletin kültüre, sanata, müziğe yaklaşımı Grup Yorum şahsında somuttur. Devletin kimliğimize karşı sert ve tavırlı bir tutumu mevcut, bu müziğimize de yansıyor. Özgür sanat kavramı çok ütopik kalıyor haliyle. İçişleri Bakanı, konserleri iptal etmesin. Paylaşım müziğin doğasında var. Bizde bu süreçte paylaşımlarımızı sosyal medya ile yapıyoruz" şeklinde konuştu.
Sosyal medya üzerinden sanatseverlere ulaşmaya çalıştıklarını söyleyen solist ve entsrümanist Adem Tepe, sanat yapan müzisyenlerin üretim konusunda ciddi problemler yaşadığını ifade ederek, “Müzisyen hakkı, hukuku sağlandığı vakit, çok daha başarılı olacaktır. Sanat, kısıtlamaları kabul edilecek bir durum değildir. Sanata ve sanatçıya dayatma yapılmamalıdır” dedi.
SAHNE MECRALARI KAPALI
25 yıldır sanat çalışmaları yürüten müzisyen, aranjör ve solist Baran Çelebi, koronavirüs salgınından büyük oranda etkilendiklerini söyledi. Çelebi, “Sahne alacağımız mecralar kapalı olduğundan, mütevellit evde oturup, sosyal medyadaki takipçilerimizi kaybetmemek adına amatör müzikler paylaşımı yapıyoruz. Kültür Bakanlığı 'mesam' sanatçısı olmama rağmen, 3 ayda sadece 400 TL gibi cüzi miktarda para aktarılıyor. Sanata olan bakış açısı böyle işte” diye konuştu.
SALGIN SÜRECİNDE MORAL OLMAK
Koma Demsal solisti Ömer Yeşil, sosyal güvencelerinin olmadığını ve müzisyenlerin salgın sürecinde büyük bir çıkmazda olduğuna değinerek, “Bu mağduriyete ivedi bir çözüm bulunması gerekirken, yine somut bir adım atılmadı. Bizler, her zaman ki gibi kendi kaderlerimize teslim edildik. Bizlerde sesimizi ve müziklerimizi sosyal medyalarda paylaşmaya devam ediyoruz, müziğin insan ruhunu rehabilite ettiği ve manevi anlamda güç kattığı realitesini esas alırsak, psikolojik travma oluşan bu dönemde insanlara moral olmak en anlamlı eylem olacaktır" diye belirtti.
Solist ve bestekâr Ardıl Özgür Aydemir, "Herkesin eve tıkandığı bu dönemde, insanların görsel ve işitsel sanatlara yönelmesi, sanırım biraz daha sanatla uğraşan insanların kıymetinin bilinmesi gerektiğini gözler önüne sermiştir. Çünkü insanların sarıldıkları tek şey bu” dedi.
DİNLEYİCİLERİ İHMAL ETMİYORLAR
17 yıldır sanatsal çalışmalar yürüten solist Rojin Tarini, şunları söyledi: "Tek gelirim müzik olduğu için sıkıntılı bir süreçteyim. Süreç müziğimizi halka açık yerlerde etkiledi ama sosyal medyada müzik çalışmalarımıza devam ediyoruz. Dinleyicilerimizi ihmal etmemeye çalışıyoruz. Gayemiz, bir nebzede olsa, halkımıza moral olmak ve bu kötü süreci birlikte atlatmak.”
Kafe ve barlarda dört yıldır solist olarak sahne alan Leyla Göktürk, sahne aldıkları mekanların kapalı olduğunu ancak müzik çalışmalarını sürdürmeye çalıştığını söyledi. Göktürk, müziğin iyileştirici bir gücü olduğunu ve insanların ihtiyacı olduğunu vurgulayarak, salgın sürecinde sosyal medya aracılığıyla dinleyicileriyle buluştuklarını söyledi.
İstanbul’da müzisyenlik yapan Mehmet Emin İnce, tek gelir kaynağının müzik olduğunu ve virüs nedeniyle mağdur olduğunu söyledi. Salgın nedeniyle sahne aldıkları yerlerin kapalı olduğunu belirten İnce, “Müzik en güçlü ilaçtır toplum için” dedi.
On yıldır müzikle uğraşan Azad Kaya da şöyle konuştu: “Bir gelirimiz yok sigortamız yok, müzik yapıyoruz diye ispatlayacak bir belgemiz yok. Bundandır ki devletten herhangi bir ödenek alamıyoruz. Sosyal medyadan sevenlerimize müzik dinletmeyi sürdürüyoruz ama herhangi bir destek yok. Devlet bizi yok sayıyor” diye belirtti.
Bar, kafe ve konserlerde sahne alan Tolga Mermer ise “Devlet ve konuyla ilgili bakanlıklar, müzik emekçilerini daha önceki süreçlerde olduğu gibi bu süreçte de en son plana attı” diye eleştirdi.