Dede: HDP iddianamesi kamuoyundan kaçırılıyor

img
ANKARA - HDP’nin kapatılması istemiyle hazırlanan ilk iddianamenin iktidara yakın basına servis edilerek yaratılmak istenen algının siyaseten ve hukuken ters teptiğini belirten HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Ümit Dede, ikinci iddianamenin de kamuoyundan kaçırıldığını söyledi.
 
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin tarafından Halkların Demokratik Partisi‘nin (HDP) kapatılması istemiyle ikinci kez hazırlanan ve Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) sunulan iddianame “Başsavcının kesin talimatı var, hiçbir bilgi ve belge verilmeyecek” denilerek HDP’ye verilmedi.
 
Hazırlanan bir önceki iddianame iktidara yakın medyaya sızdırıldıktan sonra HDP’ye de verilmişti. İddianame basında yer aldıktan sonra tartışma konusu olmuş ve iddianamede usul yönünden eksiklikleri tespit eden AYM, Anayasa'nın 68 ve 69. maddesindeki "odak olma" fiili kapsamında, “Partililerin, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne aykırı eylemlerin odağı haline geldiği” iddiasıyla ilgili eylemlerinin iddianamede yeterince işlenmediğini belirtmiş, iddianameyi Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na iade etmişti.
 
İkinci kez hazırlanan iddianamenin kendilerine verilmemesini değerlendiren HDP Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu’ndan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Ümit Dede, “Aslında ilk iddianamenin basına yansıtılması usule aykırıydı. AYM tarafından kabul edilmedikçe iddianame hem taraflara tebliğ edilmez hem de kimsenin erişimine açılmaz. Ama ilkinde iddianameyi kendi yandaş basınına servis ettiler. Bunun üzerinden bir algı operasyonu yapmak istediler” dedi.
 
‘ALGI TERS TEPTİ’
 
İlk iddianamenin iktidara yakın basına servis edilerek yaratılmak istenen algının hem siyaseten hem de hukuken ters teptiğini belirten Dede, “Hem bizler hem de Türkiye’nin en saygın hukukçuları, iddianamenin yetersiz, eksik, hata ve yanlışlarla dolu olduğunu bu haliyle kabul edilemez olduğunu ifade etti. Kamuoyunda da bu yönde tartışılmıştı. En nihayetinde AYM de bizlerin, hukukçuların görüşleri doğrultusunda çok ayrıntılı bir gerekçe belirterek iade kararı verdi. İlk iddianamenin basına servis edilmesi, Türkiye’de yargı siyaset ve iktidarın güdümü altındaki basın ayağının nasıl işletildiğine ilişkin bir örnekti. Fakat bu tersine döndü ve artık öyle bir algı yaratamayacaklarını, HDP üzerinden bu kirli siyaseti yürütemeyeceklerini bildikleri için bu kez iddianameyi servis etmekte imtina ettiler” diye belirtti.
 
‘KAMUOYUNDAN KAÇIRIYORLAR’
 
İkinci iddianamenin usule uygun bir şekilde hem kendilerine hem de basına verilmediğini belirten Dede, hukuken itiraz edilecek bir yanının olmadığını ancak amacın gerçekleri kamuoyundan kaçırmak olduğunu belirtti. Dede, “Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ilk iddianameyi büyük bir özgüvenle basın üzerinden kamuoyuna servis etmişti. O dönem yaşanan süreçten sonra başsavcının bu güvenini kaybettiğini açıkça gösteriyor. Yaptığı iddianameye güvenmediğini göstermiş oldular. Bundan sonraki süreçte AYM iddianameyi tekrar iade ederse bize verilmeyecek ancak kabul edilirse iddianameyi bu durumda bize de tebliğ edilecek” ifadelerini kullandı.