‘Kürtçeye konuşarak sahip çıkalım’ 2021-05-11 09:02:32 VAN - Çocuk ve torunlarıyla Kürtçe konuşarak dillerini yaşatan Vanlı kadınlar, çevrelerinde Kürtçe konuşmayanları da uyarıyor: “Dil konuşulmazsa unutulur. Herkes anadilini konuşmalı.” Kürt Ulusal Kongresi'nin 2006 yılında aldığı kararla, her yıl 15 Mayıs günü “Kürt Dil Bayramı” olarak kutlanıyor. Van’ın Edremit İlçesi’ne bağlı Süphan Mahallesi’nde yaşayan dilin taşıyıcısı kadınlar, Kürt Dil Bayramı dolayısıyla anadilin önemini anlattı.    Çocuklarla konuşulmadığı takdirde anadilin yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalacağını belirten kadınlar, baskı politikalarına karşı herkesin Kürtçeyi sahiplenmesi gerekliliğini vurguladı.   ÖNCE ANADİL    Fatma Yücel (38), 5 çocuk annesi. Evlenmeden önce ailesinde, evlendikten sonra da eşi ve çocuklarıyla sadece Kürtçe konuşan Yücel, çocukların okul ya da televizyon aracılığıyla Türkçeyi öğrenebileceğini ancak anadilin doğuştan öğrenilmesi gerektiğine değindi. Yücel, “Eşimle birlikte çocuklarla Kürtçe konuşuyoruz. Çünkü biliyoruz ki, Kürtçe konuşulmazsa unutulur. Bu yüzden çocuklarımıza ilk olarak anadillerini öğretiyoruz” dedi.   AİLELERE UYARI    Dilin bir halkın en önemli varlığı olduğunun altını çizen Yücel, Kürt halkının varlığının kaybolmaması için dile sahip çıkılması gerektiğini vurguladı. Farklı dillerden önce anadilin iyi bilinmesi gerektiğini belirten Yücel, “Zorla hiçbir anne babaya, 'Çocuklarınıza Kürtçe öğretin’ diyemeyiz ama daha duyarlı olmaları gerektiğini söyleyebiliriz. Çevremde çocuklarıyla Kürtçe konuşmayan Kürt bir aile gördüğümde onları uyarıyorum. Çünkü okula gittiği zaman zaten hem arkadaşlarıyla hem de öğretmenleriyle Türkçe konuşarak o dili öğrenecek. Ancak bir çocuğun anadili tüm dillerden daha önemli” diye belirtti.    Torunlarıyla Kürtçe konuştuğunu ancak onlardan zaman zaman Türkçe cevaplar aldığını dile getiren Yücel, “Beni anladıkları halde Türkçe cevap verdiklerinde üzülüyorum. Çünkü anneleri onlarla Türkçe konuşuyor. Çocuklara önce anadilini öğretip, onunla anadiliyle konuşmalıyız” ifadelerini kullandı.    DİL ÜZERİNDEKİ BASKILAR    Hayzeran Gürel de, 9 çocuğu ve 7 torunu olduğunu belirterek, hepsinin anadilleriyle büyüdüklerini söyledi. Gürel, şunları söyledi: “Çocuklarımla Kürtçe konuştum. Büyüyüp okula gittiler ve okulda Türkçe öğrendiler. Torunlarımla Kürtçe konuşuyorum ama anneleri Türkçe konuşuyor. Bu durum beni çok üzüyor. Neden böyle yaptıklarına anlam veremiyorum. Kürtçe’ye yönelik birçok baskı var. Bu baskılara rağmen çocuklarla anadilleriyle konuşulmaması çok yanlış. Kürtçe konuşulmazsa unutulabilir. Herkes anadilini konuşmalı. Zaten hükümetler Kürtlerin anadillerini konuşmalarını istemiyorlar.”    2 çocuğu ve 8 torununun Kürtçe konuşmasını sağlayan Kumru Muhu ise, Kürt diline ilişkin açılan kurumların bir bir kapatıldığını hatırlatarak, “Çocukların anadilini öğrenmelerine izin vermediler. Çünkü kaybolup tamamen yok olmasını istiyorlar. Dille birlikte Kürtlerin gelenek ve göreneklerinin de kaybolmasını istiyorlar. İstedikleri kadar uğraşsınlar, biz kadınlar dilimizin yok olmasına izin vermeyeceğiz. Bu nedenle herkes çocuklarıyla Kürtçe konuşsun” çağrısında bulundu.