Gazeteci Aslan: Haberlerimizin gerçekliğini cezaevinde yaşayarak gördüm 2021-05-28 09:05:25 ANTALYA - Cezaevinde yaptığı haberlerin ne kadar gerçek olduğunu yaşayarak gördüğünü anlatan gazeteci Mehmet Aslan, hak ihlallerini kamuoyuna duyurmaya devam edeceğini söyledi.  Gazetecilik faaliyetleri gerekçe gösterilerek 9 Ocak’ta tutuklanan ajansımızın muhabiri Mehmet Aslan, 26 Mayıs'ta yargılandığı davanın ilk duruşmasında tahliye edildi. Yaklaşık 6 ay Antalya L Tipi Kapalı Cezaevi’nde kalan Aslan, yaşananları anlattı.    Akdeniz Üniversitesi Gazetecilik Bölümü’nde mezun olduktan sonra Mezopotamya Ajansı’nda çalışmaya başladığını kaydeden Aslan, tutuklanmasına gerekçe olarak sunulan iddiaların sadece gazetecilik faaliyetleri olduğunu ifade etti. Aslan, tutuklular ve aileleriyle yaptığı telefon konuşmaları ve haber içeriklerinden suç üretilmeye çalışıldığını belirtti.    ÇIPLAK ARAMA    İddianamesinde özellikle Türkiye’nin gündeminde olan çıplak arama ile ilgi haberlerinin suç unsuru olarak gösterilmeye çalışıldığına dikkati çeken Aslan, “Tutuklandıktan sonra yaptığım haberlerin ne kadar gerçek olduğunu bizzat yaşayarak gördüm. Daha önce tutukluların cezaevinde yaşadığı psikolojik baskılar, hatta yer yer fiziki şiddete varan durumları da haberleştirmiştim. Bunların yaşandığına bizzat şahit oldum” dedi. “Cezaevine girdiğim ilk gün çıplak aramaya maruz kaldım” diyen Aslan, “Her gün sesi olmaya çalıştığım tutukluları daha iyi anladım. Tutukluların cezaevinde sağlık, iletişim ve haberleşme hakları engelleniyor. Yemek, temizlik, havalandırma gibi sorunlarla ilgili birçok hak ihlalini haberleştirmiştim. Cezaevine girdiğimde bu sorunların hala devam ettiğini yerinde gördüm” diye konuştu.   SICAK SU   Cezaevinde yaşanan hak ihlallerine ilişkin Aslan şunları söyledi: “Beraber tutuklu olduğum bir kişi 7 ay önce dişini çektirmek için başvuruda bulunmuş ama bir cevap alamadı. Koğuşa günde sadece 1 buçuk saat sıcak su veriliyordu. Kaldığım koğuşta 20 kişi kalıyordu. 1 buçuk saatte 20 kişi nasıl duş alsın, nasıl temizlik yapsın, elbiselerini nasıl yıkasın. Bazı koğuşlarda sayı 40 kişiyi buluyor. Bundan dolayı birçok tutuklu günlerce yıkanamıyor. Pandeminin olduğu bu süreçte daha çok dikkat edilmesi gerekirken bu sorunları yaşıyorduk. Sıcak su sorunu ile birlikte temizlik ürünlerinin verilmesi de çok sınırlıydı. Haftada sadece bir bardak çamaşır suyu ve bir bardak sıvı el sabunu veriliyor. Bunu anlamak çok güç. Cezaevine girmeden önce bulaşıcı bir deri hastalığına yakalanmıştım. Revire çıktım hastalıktan dolayı ve 15 gün boyunca ilaçlarım verilmedi. İdarenin bu sorumsuzluğu, işkencevari tutumu nedeniyle hastalığım daha da yayıldı. Bundan kaynaklı olarak 53 gün boyunca tek başıma 5 metrekarelik hücrede yalnız kaldım.”   KÜRTÇE BİLEN YOKMUŞ!   Cezaevine gönderilen mektupların kendisine verilmediğini ve çoğu tutuklu için de bunun yapıldığını belirten Aslan, “Dışardan gelen ve dışarıya gönderilen mektuplarımız engelleniyordu. İki gün önce cezaevinden çıktığım zaman birçok arkadaşım bana mektup gönderdiklerini söyledi ama bir tanesi bile bana ulaşmadı. Bazı mektuplar ise cezaevi idaresi tarafından akla mantığa uymayan gerekçelerle mektup geri gönderiliyordu. Dışardan gelen Kürtçe yazılmış mektuplarımız da ya verilmiyor ya da uzun zaman sonra veriliyordu. Gerekçe ise kurumda Kürtçe bilen kimse yok. Milyonlarca insanın Kürtçe konuştuğu bir ülkede bir mektubu okuyacak kimse yok cezaevinde” dedi.   ‘VAZGEÇMEYECEĞİZ’   Hak ihlalleri haberleri nedeniyle tutuklandığını hatırlatan Aslan, haberlerinde anlattığı hak ihlallerin çok daha şiddetlisini gördüğünü sözlerine ekledi. Gazetecileri tutuklayarak yaşanan hak ihlallerinin kamuoyuna yansımasını engellemek istendiğini vurgulayan Aslan, “Bu hak ihlallerinin yayılmaması için biz gazetecilerin kameralarını, fotoğraf makinalarına el koyuyorlar. Bizleri yıldırmaya çalışıyorlar ancak şunda ısrarcıyız; hiçbir zaman ihlalleri kamuoyuna duyurmaktan vazgeçmeyeceğiz. Gördüğümüz herhangi bir haksızlığa karşı sessiz kalamayız” diye konuştu.    MA / Ömer Akın