Sınır kapısına yürüdüler: İşgale karşı tutum sergileyin 2021-06-12 15:09:45   ŞIRNAK - DTK, TJA, DBP ve HDP'liler, Türkiye'nin sınır ötesi operasyonuna karşı Habur Sınır Kapısı'na yürüdü. KDP'ye seslenen DTK Eşbaşkanı Berdan Öztürk, "Bu yüzyılın Kürt özgürlük yılı olması için bu yanlıştan dönülmeli, kazanımlar sahiplenilmelidir" dedi.     Türkiye'nin Federe Kürdistan Bölgesi'ne 23 Nisan'da başlattığı sınır ötesi operasyona karşı Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Özgür Kadın Hareketi (TJA), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) tarafından yürüyüş düzenlendi. Şırnak'ın Silopi ilçesindeki Habur Sınır Kapısı'na yürüyen kitle "Ji xîyanetê ra na, werln em bibin yek eger hûn nebin yek hûnê herin yek bi yek" pankartı taşıdı.    DTK Eşbaşkanı Berdan Öztürk, DBP Eş Genel Başkanları Keskin Bayındır ve Saliha Aydeniz, HDP’li milletvekilleri, Barış Anneleri Meclisi, Özgür Kadın Hareketi (TJA) aktivistlerinin katıldığı eylemde, "Bijî yek hêvî" sloganları yükseldi.     Sınır kapısına yapılan yürüyüş ardından konuşan DTK Eşbaşkanı Berdan Öztürk, Kürdistan'ın emperyalist güçler eliyle 4 parçaya ayrıldığını ve her parçada asimilasyon politikalarının yürütüldüğünü ifade etti. Öztürk, “Kürdistan'ın her dört parçasında da katliamlar yaptılar. Bu dört parçada da en kirli politikalarını yürüttüler. Bütün bu katliamlara ve kirli politikalara rağmen Kürt halkı kimliğinden, özgürlük davasından vazgeçmedi. En ağır bedeller veren annelerimizdir. Ama bu ağır bedellere rağmen Kürt anneleri davalarından vazgeçmedi” dedi.    'YÜREĞİMİZ BİRLİKTE ATIYOR'   Sınıra düzenledikleri yürüyüşle bir mesaj vermek istediklerini belirten Öztürk, “Bizim için Bakur veya Başur arasında bir fark yok. Nasıl ki Kürdistan bir statü sahibi oldu şimdi adım adım işgal ediyorlar. Başur yönetimi gözlerini kapatıyor. Bir kez daha Kürt halkının geleceğini kendi elleriyle işgalcilere teslim ediyorlar. Bu da bize şunu gösteriyor ki, Kürt halkı yine katliam, asimilasyon ve kırımla yüz yüze kalacaktır. Bizler bunu kabul etmiyoruz. Düşüncemiz, ruhumuz ve yüreğimiz birdir ve birlikte atıyor. Taleplerimiz da birdir. Bizler hep birlikte bu coğrafya da eşitlikçi, özgürlükçü bir yaşam inşa edeceğiz” dedi.    'KARŞI TUTUM SERGİLENSİN'   KDP'ye seslenen Öztürk, konuşmasını şöyle sonlandırdı: “Başur yönetimi bu işgalciliğe karşı güçlü bir tutum sergileyerek cevap olsun. Bakur, Başur Rojava, Rojhilat bu işgali kabul etmeyecek. Bundan kaynaklı bu işgale ortak olanlar bir an önce bu yanlıştan dönmelidir. Bu yüzyılın Kürt özgürlük yılı olması için bu yanlıştan dönülmeli, kazanımlar sahiplenilmelidir. Halepçe'de verilen bedeller unutulmamalıdır. Bizler o insanlara minnettar ve borçluyuz. Bundan kaynaklı her bir bireyin temel sorumluluğu bu işgalciliğe karşı durmaktır.”    AYDENİZ: KÜRDİSTAN BİRDİR   Ardından konuşan DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, “Biz bugün burada Silopi sınır hattında bir kez daha Kürtler arasında ki savaşa, Kürtlerin karşı karşıya kaldığı katliamlara, talana, yok saymaya hayır demek için buradayız” dedi. Mevcut sınırın suni olduğunu ifade eden Aydeniz, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Kürdistan 4 parçaya bölündü ama Kürt halkı 4 parçaya bölünmedi. Kürdistan Kürt halkı için birdir. Kürt halkı Lozan’dan bu yana var olma mücadelesi veriyor. Bugün 4 parçada asimilasyona, yok sayamaya, katliamlara, sömürge politikalarına karşı var olma mücadelesi, özgürlük mücadelesi veriyor. Bugün çoklu kriz yaşayan AKP-MHP faşist ittifakı aslında çözümsüzlükte ısrarı, kayyım politikasında, tecrit politikasında 4 parça Kürdistan’a saldırarak çözümsüzlükle kendini bitirdiği noktadan yeniden var etmek istiyor.”   'KÜRDÜ KÜRDE KIRDIRMA POLİTİKASI'   İktidarın Kürdü kürde kırdırmayla kendini var etmek istediğini dile getiren Aydeniz, bunun İttihakı Terakki politikalarının devamı olduğunu söyledi. AKP-MHP ittifakının Kürt politikasına dikkat çeken Aydeniz,“Bakur’da her gün siyasi operasyon, tecrit, Efrin’den Serekaniye’de yaptığı işgal, Başur Kürdistan’da yaptığı işgali Kerkük referandumunda gördük. Kürtlerin özgürlük mücadelesini böyle yaparak tasfiye etme derdindedir. Bugün mafya-çete söylemleri ayyuka çıkmışken, Kürdü kürde kırdırarak kendi geleceğini var etme derdindedir. Bugün oluşan bu suni sınırlar nasıl 100 yıldır anlamını yitirdiyse ve 4 parça Kürdistan nasıl bir parça Kürdistan için mücadele ettiyse, Kürdü Kürde düşürmenin çıkar sağlamayacağını söylüyoruz” ifadelerinde bulundu.     “Bu savaş, Kürdü bitirme, kürdün coğrafyasını yok etme, Kürdistan’da yaşayan halkları bir birine düşürme savaşıdır” diyen Aydeniz, "Bugün bu savaşın Kürdün özgürlüğüne yaramayacağını söylemek istiyoruz. Kürtler yüzyıldır özellikle son 40 yıldır katliamlarla karşı karşıya kalarak bir sürü kazanımlar elde ettiler. Bugün bu kazanımları korumanın, çoğaltmanın, kalıcı hale getirmenin tek yolu Kürdü kürde kırdırma politikasına karşı birlik oluşturmaktır. Bu politikaya karşı birilerinin çıkarlarına göre değil Kürdistan halkının çıkarlarına göre hareket etmek gerekiyor” diye konuştu.    'DİZ ÇÖKMEYECEĞİZ'   KDP'ye seslenen Aydeniz konuşmasını şöyle sonlandırdı: “Bugün ki savaş söylendiği gibi sadece PKK ile devlet arasında değildir. Bu savaş tam da Kürdistan halkına karşı bir savaştır. O yüzden burada Kürtlerin birlikteliği sağlanmazsa Kürtler 100 yıl daha kaybedecektir. Buna sebep olanlar tarihe de bu halka da hesap vermek zorunda kalacaktır. Bütün Kürdistan halklarının bu savaşa karşı seslerini yükseltmesi gerekiyor. Güney Kürdistan’daki siyasi partiler, Avrupa ve 4 parçada ki halkımız seslerini yükselterek 'savaşa dur' demelidir. 80’lerde 90’larda Bakur Kürdistan’da yaptıkları talanı, kıyımı, katliamları bugün Rojava’da, bugün Başur’daki alanlarda, köylerde yapıyorlar. Çökertmek istiyorlar ama biz diyoruz ki, bizim mücadelemiz asla sizin politikalarınız karşısında diz çökmeyecek. Gün Kürtlerin birlikteliği, kazanımlarını koruma günüdür. Gün bu kazanımları kalıcı hale getirmenin günüdür.”    Konuşmaların ardından kitle, bir müddet sınırda oturma eylemi yaparak ilçe merkezinde döndü.