‘Yaşananlar zulüm, inkâr ve imhadır’ 2021-07-21 09:00:59   MERSİN - "Cezaevleri yeryüzünün cehennemidir" diyen Mele Kazım Sertkaya, açlık grevlerine dair, " yürütülen politikaların hak, hukuk ve adaletle ilgisi yoktur, zulüm, inkâr, imhadır" dedi.    İmralı tecridine karşı, 27 Kasım 2020’de cezaevlerinde başlatılan açlık grevi, 15'er gün gruplar halinde 237'nci gününde devam ediyor. Açlık grevleriyle birlikte cezaevlerinde artan hak ihlallerine dikkat çeken Mele Kazım Sertkaya, Kuran-ı Kerim'deki ayetlerde yeryüzünde yaşayan bütün insanların haklarının savunulduğunu söyledi. “İslam adalet anlamını taşır” diyen Sertkaya, yeryüzündeki tüm insanların yaşama, özgürlük ve eşitlik hakkı olduğunu dile getirdi.    'AÇLIK ÖLÜMDÜR'    Geçmişte açlık grevlerinde yüzlerce insanın yaşamını yitirdiğini hatırlatan Sertkaya, “Bugün dahi temel hakları için açlık grevine giren binlerce kişi var. Cezaevleri yeryüzünün cehennemidir. Bir kişi cezaevine girdiği zaman hayattan koparılmış oluyor. Cezaevlerinde yaşama koşulları ortadan kaldırılınca, tutuklular mecburen açlık grevine giriyor. Bu da bir zulümdür, açlık ölümdür. Bu gün halkımız üzerinde yürütülen politikaların hak, hukuk ve adaletle ile ilgisi yoktur. Sadece zülüm, inkar, imha ve yok etmedir. Eğer bir insan başka bir insanın yaşamının sonlanmasına neden olursa, yaşama hakkını engeller ve yok ederse, o kişi bütün insanlığın katili olur. Kim olursa olsun Allah’ın verdiği hakka herkes sahiptir” diye konuştu.   HAKLAR İNKAR EDİLİYOR   Zorbalıklara ve yaşanan zulümlere karşı ses çıkarılmamasının nedenini “imanın zayıflığı” olarak niteleyen Sertkaya, “Bir kişi doğduğu andan itibaren şeref, onur vicdanıyla yaşar. Şeref bir insanın elindedir. Vicdanı göğsündedir. Onur ise insanın beynindedir. İnsanın başı bütün bedenine hükmeder. İnsana, hayvana ve doğaya yapılan zulümleri kabul edenlerin ne imanı, ne vicdanı ne de şerefi vardır. İmanları zayıf onlar ise bu gün parayı alıp İslam’ı, adaleti bir kenara itmişler. İnsani hak ve hukuka sahip çıkılmıyor. Bugün Kürt halkı da bir millettir. Kendilerine ait toprakları var fakat kiracı gibi görülüyorlar. Allah'ın bize verdiği bir dil vardır. Yine Allah’ın kelamına göre kimse dili inkâr edemez, lakin bu gün dilimiz inkâr ediliyor. Allah'ın bize verdiği temel haklarımız devlet tarafından inkâr ediliyor” ifadelerini kullandı.   MA / Ömer Akın