Başaran: Tutukluların taleplerine ses verelim 2021-08-04 21:34:21   ELAZIĞ- “HDP’liyiz, her yerdeyiz” kampanyası kapsamında Elazığ’da halk buluşmasında konuşan HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acer Başaran, açlık grevlerine dikkat çekerek, herkesi tutukluların taleplerine ses vermeye ve tecride karşı mücadele etmeye çağırdı. Halkların Demokratik Partisi (HDP), “HDP’liyiz, her yerdeyiz” kampanyası kapsamında Elazığ merkezde halkla bir araya geldi. “Faşizm Kaybedecek, halklar kazanacak”, “Türkiye’de tarım işçilerine yapılan ırkçı saldırılar ve Konya’da Kürt aileye yapılan katliamı şiddetle kınıyoruz”, “Ortak bir yaşam için ırkçılığa geçit yok” ve “ Gençlik direndi, direniyor, direnecek” pankartlarının açıldığı etkinlikte, İzmir HDP il binasına yapılan saldırıda katledilen Deniz Poyraz’ın fotoğrafı salona asıldı. Buluşmaya, HDP Genel Başkanvekili Tuncer Bakırhan, HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, Elazığ ve Dersim’de bulunan il ve ilçe yöneticileriyle birlikte yüzlerce yurttaş katılım sağladı. ‘HALKLAR BOYUN EĞMEZ’ Elazığ ve Dersim’de Şeyh Sait ve Seyit Rıza’nın verdiği mücadelenin takipçileri olduklarını ifade eden HDP Eşgenel Başkanı Yardımcısı Tuncer Bakırhan, verdikleri demokrasi ve özgürlük mücadelesinin hiçbir zaman durdurulamayacağını söyledi. İktidarın renkli bir Türkiye istemediğini kaydeden Bakırhan, iktidarın tek amacının renkliliği ortadan kaldırarak muhalif tüm kesimleri tutuklamak olduğunu söyledi. Türkiye’nin siyasi, ekonomik ve kültürel olarak çürümüşlüğe yüz tuttuğunu ifade eden Bakırhan, “İnsanlar AKP’li olmadığı için işinden ve aşından oluyor. Askeri darbe dönemlerinde bile insanlar böyle bir zulme uğramadı. İktidar, halklara boyun ettirmeye çalışıyorlar ama halklar boyun eğmez bilsinler” dedi. 'ÖRGÜTLENMELİYİZ' İktidarın artık ülkeyi yönetemediğini vurgulayan Bakırhan, “İktidarın gidici olduğunu biliyoruz. Bu zoru ve baskıyı HDP olarak bizler ortadan kaldıracağız. Bunun için her gün her yerde halkımızla bir araya gelip daha yaşanılır bir dünyayı nasıl inşa edebiliriz diye halkımızla tartışmaya devam edeceğiz. Halkımızla birlikte daha demokratik ve özgür bir Türkiye’yi inşa edeceğiz. İnşa edeceğimiz yeni Türkiye’de kadın katliamları, KHK mağdurları, hırsızlık, talan, hukuksuzluk olmayacak. Bunun için üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirmeliyiz. Örgütlenmeliyiz. Kürt sorununun demokratik yollarla çözülmesini istiyorsak, hep beraber mücadele edeceğiz. Umutluyuz, güçlüyüz” diye konuştu. ‘İKTİDAR HDP’YE SALDIRIYOR' Son 6 yıldır bu ülkenin büyük bir ateşe atıldığını kaydeden HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acer Başaran ise, ülkenin nasıl bir faşizme, uçuruma atıldığını günlük yaşamda insanların yaşadığı tecritten anladıklarına dikkat çekti. AKP-MHP ittifakının bütün gücüyle HDP’ye ve bileşenlerine saldırdığını kaydeden Başaran, “Bu saldırılar sonucu binlerce arkadaşımız şuan tutuklu. İktidar, kadınları katlederek, kadın kazanımları ortadan kaldırıyor. Bu faşist rejimi halkı aç bırakarak, havuz medyasında propaganda yaparak ve HDP’ye kapatma ve kumpas davaları açarak faşist rejimi inşa etmeye çalışıyor. Bizler biliyoruz ki; Kobani Davası’nda arkadaşlarımız yargılanmıyor, arkadaşlarımız yargılıyor” dedi.     IRKÇI SALDIRILAR İktidarın tüm saldırılarına karşı HDP’nin daha güçlü şekilde baş ettiğini belirten Başaran, “Bütün saldırılara karşı demokratik, kadınların özgür yaşayabileceği bir gelecek inşa etmek boynumuzun borcu” dedi. Ülkenin dört bir yanında yangınların başladığını ve iktidarın yangına körükle yaklaştığını dile getiren Başaran, “Yangını HDP yapmış gibi davranarak yangını daha da körüklüyor. Daha ağır bir yangını başlatıyorlar. Tamda bu nedenle batı illerinde Kürtler saldırılara uğruyor. Kendi becerisizliklerini partimize saldırarak ortadan kaldırmaya çalışıyorlar. Bizler hiç bir zaman geri adım atmadık. HDP zafere ve başarıya gidiyor. İnsanlara HDP’yi anlatarak örgütlenelim. Çözümün HDP’nin çoğulcu fikriyatı olduğunu söyleyelim. Bu ülkeye aydınlık getirecek olan bizleriz” diye belirtti. TECRİT Cezaevlerinde 251 gündür süren açlık grevlerine de değinen Başaran, “Açlık grevleri iktidarın savaş politikasından ve sayın Öcalan üzerindeki mutlak tecritten kaynaklanıyor. Tutukluların tek talepleri tecridin mutlak olarak kaldırılması ve sayın Öcalan ile görüşmelerin gerçekleşmesi. Bizler de tutukluların taleplerine ses olalım ve tecride karşı mücadeleye devam edelim” ifadelerini kullandı.