Gözlerini kaybeden tutuklunun şikayetine ‘ispata muhtaç’ savunması 2021-09-21 09:02:08   VAN - Tedavi hakkı engellendiği için iki gözünü kaybeden tutuklu Yusuf Bor, hakkında suç duyurusunda bulunduğu Adalet Bakanlığı, “Gerçeklikten uzak ve ispata muhtaç” savunması yaptı.    Tutuklu bulunduğu Van T Tipi Kapalı Cezaevi’nde kaldığı süre içerisinde yüksek tansiyonun etkisiyle iki gözünde de görme yetisini kaybeden tutuklu Yusuf Bor, avukatları aracılığıyla Adalet Bakanlığı hakkında dava açtı. Tedavi hakkı engellendiği için gözlerini kaybettiğini belirten Bor’un açtığı dava Van 4’üncü İdare Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmaya savunma gönderen Adalet Bakanlığı, şikayeti “Gerçeklikten uzak ve ispata muhtaç” olarak gördü.    BAKANLIĞIN SAVUNMASI   Bor’un gözünü kaybetmesinde sorumluk kabul etmeyen bakanlık, mahkemeye gönderdiği savunmada, “Tüm ceza infaz kurumlarında geçerli olmak üzere, önceden belirlenen sağlık kontrollerinin yapıldığı, cezaevlerinin yaşam koşullarına azami titizlik gösterildiği ve rutin kontroller de yapıldığı, davacının uygunsuz koşullar nedeniyle sağlık durumunun bozulması gibi bir durum alamayacağı, davacının cezaevinde sadece 3 yıl kaldığı, bu süre zarfında da Van Eğitim Araştırma Hastanesi’nde tedavisinin yaptırıldığı, davacının bu amaçla bir ay süre ile hastanede kaldığı, hastane tarafından taburcu edilmek suretiyle çıktığı, davacının iddiaları gerçeklikten uzak ve ispata muhtaç olduğu, davacının iddia ettiği zarar ile bakanlığın hizmeti arasında illiyet bağı bulunmamaktadır. Bu gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi gerekmektedir” denildi.    DAVA ERTELENDİ   Bakanlığın savunmasını dikkate alan mahkeme davanın görev yönünden reddine karar vererek Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’ne gönderdi. Bunun üzerine Bor’un avukatı Rohat Kurt, tekrar Van Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu. Van 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilen suç duyurusu dilekçesi kabul edilerek yargılama başladı. Avukat Rohat Kurt, Yusuf Bor’un Adli Tıp Kurumu’nda (ATK) yüzde 90 görme yetisini kaybettiğine ilişkin raporunun olmasına rağmen cezaevi tarafından tahliye edilmemesinin en büyük ihmal olduğunu söyledi. Kurt, tutuklunun suçunun ne olduğuna bakmaksızın ATK tarafından “Cezaevinde yaşamını tek başına idame edemez” olduğu yönünde doktor raporu olan kişilerin cezaevinde tutulmasının hukuken ve vicdanen kabul edilemez olduğunu dile getirdi.