27 yıldır tutuklu Onğulu’nun durumu kötüye gidiyor 2021-09-27 09:01:30 İSTANBUL - Duyma ve görme engelli, bir ayağını kullanamayan, şeker, bel ve boyun fıtığı hastalıkları olan 27 yıldır tutuklu Abdullah Onğulu’nun ağabeyi Mehmet Onğulu, ağabeyinin durumunun günden güne ağırlaştığını belirterek, serbest bırakılmasını istedi.  İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) Mart 2018 raporuna göre, son 17 yılda en az 3 bin 500 hasta tutuklu yaşamını yitirdi. Derneğin 2020 yılının Nisan ayında açıkladığı son rapora göre, Mart 2018-Nisan 2020 tarihleri arasında 16 ağır hasta tutuklu cezaevinde, 5’i de tahliye edildikten kısa bir süre sonra yaşamını yitirdi. Yine İHD verilerine göre, 2020 yılında 50, 2021 yılının ilk 3 ayında ise 13 tutuklu yaşamını yitirdi.    Nisan 2020 tarihli rapora göre, cezaevlerinde 605’i ağır olmak üzere en az bin 604 hasta tutuklu bulunuyor. İHD’nin “Ağır hasta tutuklular” listesindeki tutuklulardan biri de Afyon 1 No’lu T Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan Abdullah Onğulu, 1994 yılından bu yana cezaevinde bulunuyor. Bir kulağı duyma işlevini tamamen kaybetmiş durumda olan Onğulu’nun, bir gözü yüzde 60 oranında görme yetisini kaybetti ve bir ayağı yüzde 90 civarında engelli, ayrıca şeker hastalığı, bel ve boyun fıtığı rahatsızlıkları da bulunuyor.    BAŞVURULAR YANITSIZ BIRAKILIYOR   Abdullah Onğulu’nun ağabeyi Mehmet Onğulu, kardeşinin 1994’te Dersim'de yaşanan bir çatışmada yaralandığını belirterek, 40 gün boyunca işkence gördüğünü söyledi. Ağabey Onğulu, kardeşinin sırasıyla Elbistan, Malatya, Yozgat, Siirt, Balıkesir ve Afyon cezaevlerine sürgün edildiğini belirterek, defalarca açlık grevine girdiğini söyledi. Kardeşinin cezaevinde birçok hastalıklara yakalandığını kaydeden Onğulu, “Kardeşim, Afyon’da, bölgenin hava koşullarından kaynaklı olarak nefes darlığı çekmektedir. Bunun için defalarca hapishane idaresinde ve Adalet Bakanlığı’na sevk talebinde bulunmamıza rağmen uygun bir hapishaneye sevk edilmedi” dedi.   DURUMU KÖTÜLEŞİYOR   Kardeşinin durumunun günden güne ağırlaştığını aktaran Onğulu, “Görüşlerde kardeşim sağlık sıkıntılarının devam ettiğini ve ayak kemiklerinin çok fazla ağrıdığını söyledi. Kardeşim önemli bir durum olmayana kadar sıkıntılarını dile getirmeyen biri. Eğer şimdi sıkıntılarını söylüyorsa, önemli bir durum var demektir” diye belirtti.    KEYFİ UYGULAMALAR    Cezaevlerinde tutukluların çok fazla sorun ve sıkıntılar yaşadığını kaydeden Onğulu, “Jandarmalar keyfi uygulamalar yapıyor. İstediği zaman istedikleri yere götürüyorlar, istemediği zaman götürmüyorlar. Bu durum kimsenin umurunda olmuyor. Kendi yasalarına bile uymuyorlar” diye konuştu.   BÜTÜNSEL ÇÖZÜM    Cezaevlerinde yalnızca kardeşinin değil, binlerce tutuklunun kötü durumlarda olduğunun altını çizen Onğulu, “Benim kardeşimden daha kötü durumda olan insanlar var. Ben sadece kardeşimin bırakılmasını istemiyorum. Eğer bir çözüm bulunacaksa tüm hasta tutuklular için bulunmalı. Dışarıda tedavi olmaları gerekirken, şuan cezaevindeler. Hastalık koşullarında olan bir tutuklunun cezaevi koşullarında iyileşme umudumuzun olması mümkün değildir, iyileşemez” şeklinde konuştu.    DEVLET POLİTİKASI    Tutukluları ölüm sınırına kadar cezaevinde tutulmasının bir devlet politikası olduğunu ifade eden Onğulu, tutukluların ölüme yakın bir zamanda serbest bırakıldıklarına dikkati çekti. Onğulu, devletin öldükten sonra da rahat vermediğini dile getirerek, “Cansız bedenini yok etmeye çalışır ve bunu yapar. Zaten gözümüzün önünde yapıyorlar. Mezarlar tahrip ediliyor. Bunlar insanlığa sığmayan davranışlar. Ben yetkililerden hiçbir şey beklemiyorum. Bir yetkili mezarların yıkılması emrini veriyorsa ondan bir şey beklemem mümkün değildir. Dolaysıyla onlara seslenmiyorum, sadece kendi insanıma sesleniyorum. İnsanlarımızın biran önce kendilerine gelmeleri gerekiyor. Biz kendimize sahip çıkmazsak, ayaklarımızın üzerinde durmazsak, kenetlenmezsek, bir olmazsak yok oluruz. Başkasından medet ummak gökyüzünde kürek çırpmak gibidir.”