KNK Eşbaşkanı Murad: Kimyasal bulgularını uluslararası kuruluşlara gönderdik 2021-11-18 09:06:23   HABER MERKEZİ - KNK Eşbaşkanı Zeyneb Murad, Türkiye’nin kimyasal silah kullanımına ilişkin belgeleri uluslararası kuruluşlara gönderdiklerini söyleyerek, “Uluslararası düzeyde bir soruşturma açılması için girişimlerimiz var” dedi.   Türkiye’nin 23 Nisan'da Federe Kürdistan Bölgesi'nin Avaşin, Zap ve Metîna bölgelerine başlattığı operasyonlar 7’nci ayında sürüyor. Kürdistan Demokrat Partisi'nin (KDP) desteğiyle devam eden operasyonlarda Türkiye’nin defalarca kimyasal silah kullanımına başvurdu. Başta Irak ve Federe Kürdistan Bölgesel hükümetleri olmak üzere Avrupa Birliği (AB) kimyasal gazların kullanımına karşı sessiz kaldı. Kürtler ve dostları alanlara çıkarak uluslararası bu sessizliğine tepki gösterdi.   Kürdistan Ulusal Kongresi (KNK) Eşbaşkanı Zeyneb Murad, kimyasal silah kullanımı, buna karşı uluslararası güçlerin sessizliği, Irak ve KDP’nin tutumlarına ilişkin ajansımıza değerlendirmelerde bulundu.    ‘AP'DE KOMİSYON KURULMASI TALEBİ’    KNK olarak Zap, Avaşîn ve Metîna’da gerçekleştirilen operasyonlarda Türkiye’nin kimyasal silah kullanımına karşı uluslararası güçlere çağrılarda bulunduklarını söyleyen Zeyneb Murad, “Savaş suçu işleyen Türk devletine karşı ulusal güçlerin sessiz kalmaması ve buna karşı harekete geçmeleri için girişimlerimiz oldu.  Biz KNK olarak da Başur’da araştırmalar yaptık. Bu araştırmalarımız sonucunda elde ettiğimiz bilgi ve belgeleri Avrupa ülkelerinin tüm konsolosluklarına gönderdik. Ayrıca bir araştırma dosyası hazırladık.  Bu çalışmada birçok kanıt ve bilgi bulunmaktadır. Avrupa ülkelerinin tüm uluslararası kurumlarına, dışişleri bakanlıklarına kanıtları gönderdik. Ne yazık ki, yetkililer tarafından şu ana kadar bize resmi bir yanıt verilmedi. Resmi bir yanıt verilmemesinin yanı sıra Avrupa Parlamentosu’nda (AP) bulunan Kürt dostları harekete geçti. AP’de bulunan Kürt dostları, kimyasal silah kullanımı konusunda araştırma yapacak uluslararası bir komisyon kurulmasını talep etti. Ayrıca, bölgeyi ziyaret edecek uluslararası delegasyonları da dahil edecek bağımsız bir komisyonunun kurulmasını talep ediyoruz. Türkiye hakkında uluslararası bir soruşturma başlatılması için de çabalarımız var" dedi.   SESSİZLİK CESARET VERDİ   Murad, uluslararası güçlerin sessizliğine dikkati çekerek, Avrupa devletlerinin kendi siyasi ve ekonomik çıkarları için Türkiye’nin yaptıklarına sessiz kaldığını söyledi. Bu sessizliğin geçmişten günümüze devam ettiğinin belirten Murad, “Bu sessizlik Türk devletinin saldırılarının başlangıcından bugüne kadar devam ediyor. Günümüzde aynı bilinç ve çıkarlar doğrultusunda sessiz kalıyorlar. Uluslararası basın dahi gerekli önemi vermiyor. Halkımız ulusal güçlerin bu tutumuyla ilk kez karşılaşmıyor. Türk devleti geçmişte Rojava’da kimyasal silah kullandı. Uluslararası güçlerin bu sessizliği, Türkiye'yi bir kez daha yasaklı silahları ve kimyasal silahları kullanması için cesaretlendirdi. Gerçek şu ki; Birleşmiş Milletler (BM) çıkarları için her zaman Türk devletini ve Erdoğan iktidarını destekledi. Aynı zamanda Türkiye bazı konular üzerinden BM ve Avrupa ülkelerini tehdit ediyor. Türkiye mülteci kartını bu ülkeler üzerinde bir tehdit olarak kullanıyor. Yine Türkiye'ye silah sattıkları için sessiz kalan ülkeler var.  Uluslararası güçler Türkiye’nin bu suçuna ortaklık ediyor" diye belirtti.   ERDOĞAN-KAZIMİ İTTİFAKI     Irak ve KDP’nin tutumlarına da değinen Murad şunları kaydetti: “Bu tutumları Türkiye’ye kapı açıyor. Irak hükümeti, Türkiye'yi suçlamıyor. Çünkü Türkiye’nin bölgeye dönük saldırıları başladığından beri herhangi bir tavır sergilemedi. Irak hükümeti sessiz kalmaktan yana seçimini yaptı. Ama bu saldırılar tüm Irak'ı etkiliyor. Bununla birlikte Irak'taki kriz ortamı her geçen dün daha da derinleşiyor. Bu nedenle Türkiye'nin Kürdistan topraklarında işlediği suçlar ve işleyeceği suçlar onların umurlarında değil. Irak Başbakanı Mustafa Kazimi, bu saldırıların başlangıcından bu yana Türk devletine karşı tavır almadı. Görünüşe göre Erdoğan ile Kazimi arasında bir ittifak kurulmuş. Bu ittifak da bazı çıkarlar üzerine kuruldu.”   TOPLANAN DELİLLER   Ellerinde kimyasal silah kullanımına ilişkin delillerin olduğu bilgisini paylaşan Murad, “KNK tarafından hazırlanan kimyasal kullanımıyla ilgili bulgu ve belgeleri uluslararası devletlere bir mektupla gönderdik ve kimyasal silahların kullanımının tamamen yasaklanması çağrısında bulunulduk. Bunun araştırılması için de bir komisyon kurulmasını talep ettik. Öte yandan HPG, Türk devletinin son 6 ayda gerillalara ve sivillere 132 kez kimyasal silahla saldırdığını açıkladı. Kimyasal silahın özellikle Horiri bölgesinin köylerinde kullanıldığı duyumları aldık. Bu bilgi daha sonra bölgede çalışmalar sürdüren Hıristiyan Arabulucular Barış Grubu tarafından da doğrulandı. Bunların hepsi kimyasal silah kullanımına dair belgelerdir. KCK, bir heyetin bölgeye gitmesi halinde yardıma hazır olduklarını duyurdu. Bu da KCK’nin ellinde belgelerin olduğunu gösteriyor. Bu belgelerin tümünü uluslararası güçlere sunulabiliriz” ifadelerini kullandı.    EYLEM ÇAĞRISI    Murad, dünyanın her yerinde gerçekleştirilecek eylemlerin uluslararası güçlerin sessizliğini kırabileceğini söyleyerek şu çağrıda bulundu: “Avrupa'daki Kürtler ve Kürtlerin dostları uzun bir süredir alanlarda. Bu dönemde birçok etkinlik gerçekleştirdiler. Bu eylemlerle faşizme son vereceklerini de gösteriyorlar. Bu da ancak eylemlerin devamlılığıyla sağlanacaktır. Uluslararası güçlerin sessizliğini mücadelemizle kırmalıyız. Tüm yurtseverleri, gençleri ve kadınları eylemleriyle kamuoyunu bu konuda bilgilendirmeye çağırıyoruz. Aynı zamanda Irak hükümetini ve Başur Bölgesini bu konuya ciddiyetle yaklaşmaya davet ediyoruz. Birlikte direnerek topraklarımızda uygulamaya sokulan bu faşizmi teşhir etmeliyiz. Herkes buna karşı tavır almalı ve ulusal görevini yerine getirmelidir.”    MA / Zeynep Durgut